top of page

ŞAFAK NİHAYET SÖKTÜ



(Yazarı sesli dinlemek için tıklayınız)







Merhaba sevgili okuyucularım. Tanrı’ya çok şükür zorlu günleri geride bıraktık. ALUT ŞAHAR- Sabah Seheri=Şafağı Operasyonu hiçbir vatandaş kaybı vermeden bitti. Bence bu olaylardan en fazla etkilenenler çocuklar. Yaklaşan ve yükselen siren sesleri bile onları çok korkutuyor. Bir örneği benim küçük torunum Sary. Cuma gecesi girdiği mamad (zırhlı sığınak odası) odasından sanırım ancak bu sabah çıktı.


Bu sıkıntılar nereye kadar süregelecek? Neredeyse 75 yaşına gelen İsrael Devleti yaşlandı ama, bu savaş sorunu hala dipdiri bir genç gibi, orta yerde dimdik duruyor.

Aslında gurur duymamız gereken ve gittikçe daha fazla keskinleşen ve tekamül eden Yahudi beyinleri sayesinde ,İsrael, kimsenin burnu bile kanmadan bu işlerin üstesinden geliyor. Kipat Barzel = Demir Kubbe modern zaman mucizesi, mühendis Chanoch Levin ve İsrael’in savaş endüstrisi Raphael’in yardımcı mühendisleri tarafından icat edilen Kipat Barzel olmasaydı halimiz ne olurdu?


Artık boğaz boğaza savaş yok. Eskiden savaşlarda bile mertlik vardı. Şimdi yüksek teknoloji, yüksek beyin tekamülü ve bol para gerektiren savaşlar var. Havada yakalanan her füzenin İsrael’e maaliyeti çok yüksek, ama memleket ve vatandaşlar emniyette. Bundan iyisi can sağlığı.


Ben siyaset uzmanı değilim ama, bana tünelin ucunda ışık varmış gibi gelmiyor. Barış umudu her gün daha da diplere iniyor. Dileğim hiç olmazsa torunlarımızın barışı görebilmeleri.


Dün akşam Google’da Kipat Barzel’i araştırırken, bu aleti çalıştıran en önemli uzman askerlerinin çoğunun Haredi oldukları gözüme çarptı. Bizler onları hep yeşivalarda tahayyül ederken, meğerse ne kadar cengaver ve vatan aşkıyla çalışan Haredi=dindar genç kızlar ve erkekler varmış. Başlarında kipaları ve bellerinden sarkan tsitsitlerle asker formaları ile Kipat Barzel’in yanında gururla poz veriyorlar. Aralarında dindar asker komutanlar da var. Mesela başı kapalı, asker üniformalı 10 çocuk annesi, Maayan Maimoni ve eşi, günlerdir iş başında.


Demek ki bilmeden, öğrenmeden insanları yargılamamak lazım. Her insan hangi şartlarda büyütülürse büyütülsün, özgür iradesiyle neyi yapıp veya yapmayacağına karar veriyor.


Sevgili arkadaşım Fani Ender sayesinde “Şafak Vakti Operasyonu”nun hangi metaforu kullandığını öğrendim. Sizlerle paylaşmak isterim. Bu ayet Tevrat’ın Tekvin (Bereşit) kitabında yer alıyor. Tekvin: 32-25 “Ve Yaakov yalnız başına kaldı; ve seher sökünceye kadar bir adam onunla güreşti. Ve onu yenemediğini görünce, uyluğunun başına dokundu, ve onunla güreşirken, Yaakov’un uyluk başı incindi. Ve dedi: Bırak gideyim, ve ona dedi: Adın nedir? ve o dedi: Yaakov. Ve dedi: Artık sana Yaakov değil, İsrael denilecek: Çünkü Tanrı ile ve insanlarla uğraşıp yendin. Ve Yaakov sorup dedi: Rica ederim adını bildir. Ve dedi: Adımı niçin soruyorsun? ve onu orada mübarek kıldı.Ve Yaakov oranın adını Peniel koydu. Çünkü: Tanrı’yı yüz yüze gördüm ve canım sağ kaldı. Ve Penuel’i geçtiği zaman,seher vakti bitmiş, güneş üzerine doğuyordu.”


Evet sevgili okuyucularım, işte her zaman savunduğum konudur, Yahudilikte din ve ulus kavramı hep yan yanadır. Eğer dikkat ederseniz tüm askeri operasyonlar Tevrat’taki bazı ayetlerden esinlenir. Her ne kadar pozitif bilim ışığında ilerlemek gerekse bile, Tanrı’mızın elinin de bir Kipat Barzel olduğunu unutmamak lazım.

Sevgiyle Kalın…
















Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page