top of page

ÖLÜMDEN SONRA YAŞAM






Amit Ben-İgal 8.2.1999’da Ramat Gan’da dünyaya gelir. 21.11.2017 günü Hativat Golani’de asker olur. O gün tek çocuk sahibi olan babasına; “Merak etme seni pekçok torun sahibi edeceğim” der.


Sonra boşluk… Kıdemli Başçavuş Amit Ben-İgal 12.5.2020’de askeri bir harekette teröristlerin ateşi sonucu yaşamını kaybeder.


Babası Baruh Ben-İgal’in telefonu çalar. Bir avukat sperminin dondurulması olanağından söz eder. Soyun devamından söz eder. Baruh şaşkındır, ilk kez böyle bir şey duymaktadır. Böyle bir olasılık hiç aklına gelmemiştir. Ordu yardımcı olur, cenaze töreni öncesi Amit’in spermi bankada koruma altına alınır.


Ve hukuk mücadelesi başlar. Yasalarımız bir durumu öngörmemiş, herhangi bir düzenlemeye gitmemiş. Ortada hukuki olduğu kadar ahlaki, ideolojik, dinsel sorunlar da var. Örneğin çocuk üzerinde söz hakkı ve sorumluluk kime ait olacak? Anne çocuğu alıp başka bir ülkeye gitmek isterse bebeğin doğumuna öncülük eden büyükanne, büyükbabaların durumları nedir? Bu alanda teknolojik gelişmeler 1990 sonrasında hız kazandı, ancak sosyal alanda pek fazla üstünde durulmadı.


Dünyada, hayatta olmayan babanın çocuk sahibi olmasını bir Hindistan, bir de İngiltere öngörmüş. Hatta İngiltere’de kanserden genç yaşta ölen kızının yumurtalarını kullanarak annesinin diğer bir deyişe büyükannenin doğacak çocuğun annesi olması bile kabul edilmiş.



İsrael maalesef genç yaşta pekçok gencini askerde yitiren veya teröre kurban veren bir ülke. Bu nedenle de konuya daha duyarlı ve hoşgörüyle yaklaşılmakta.


Aile ve miras hukukunda bu konuda boşluk olunca 2003 yılında Hükümet Hukuk Danışmanı Elyakim Rubinstein babanın önceden onayının alınması durumunda soyun devamının sağlanabileceğine karar verir. Ancak askere yeni alınan 18 yaşındaki bir gence; “Sen ölürsen sperminin dondurulmasını kabul ediyor musun?” diye sorulmasının da pek uygun olmayacağını kabul etmek lazım…


Peki anne kim olacak? Ölen genç evli idiyse sorun yok. Ancak değilse… Baba Baruh Ben-İgal çağrıda bulunduğunu ve 5.000 genç kızın anne olmak için başvurduğunu söylüyor. Babaya göre annenin -ki bu sadece taşıyıcı anne olmayacaktır- dini, ulusu, dindar veya laik olması hiç önem taşımamakta.


Baruh Ben-İgal; “Biz gerçek anne arıyoruz. Biz sadece büyükanne- büyükbaba olacağız. Torunumuzu anneleri yetiştirecek. Anne olacak kişinin kalbinin Amit gibi sevgi ile dolu olması yeter” diyor.


Baruh Ben-İgal’in başvurmadığı, görüşmediği milletvekili kalmadı. Onlara şunu soruyor; “Bunun kime ne zararı var, bana tek bir neden söyleyin? Teröristler oğlumun canını aldılar, peki ben de torundan mahrum mu kalmalıyım?


Bennett-Lapid hükümeti döneminde muhalefetin de desteklediği yasa tasarısı Knesset’e geldi, ilk oylamadan geçti.

Bu hükümet döneminde de sıra gelirse teklifin yasalaşması bekleniyor. Muhalefet de, koalisyon da öneriye sıcak bakıyor. Böylece İsrael bu alanda da dünyada bir ilki gerçekleştirecek gibi görünüyor…





Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page