İsrael'de okulların tatile girdiği ve ailelerin çocuklarla uzun uzun zaman geçirdiği birkaç haftalık bir sürecin içindeyiz. Benim ve ailem için bu sürecin vazgeçilmezleri Kotel ve Tsadik kişilerin mezarlarını ziyaret etmek ve her köşesi ayrı bir doğa güzelliğini barındıran İsrael'in henüz görmediğim yerlerini keşfetmek…
Bu ziyaretler turistik, tarihsel, manevi ve görsel birçok zenginliği barındırsa da her gezi sonrasında eşimle birlikte oturup bu mekanlar üzerine felsefe yapmaya da çalışırız. Bu yazımda Kotel ve Kennedy Ormanı ziyaretimiz sonrası eşim Gabriel'in kaleme alıp arkadaşlarıyla paylaştığı iki deneme yazısını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Çöp veya Elmas
500 yıl önceye dayanan Arap ve Hristiyan geleneği Kotel diye ifade ettiğimiz Ağlama duvarına çöp atmaktı. Öyle ki sınırlı sayıda Yahudinin yaklaşmasına izin verilen Kotel'de koca bir çöp yığını vardı... Ta ki bir Türk Sultanı (Selim 1) gelip bu geleneği durdurmak ve tüm çöpleri ortadan kaldırmak için emir verene kadar...
Aslında hikaye değişmedi. bütün gün kafamıza çöp atıyorlar, değersiz olduğumuzu, yeteneksiz ve güçsüz bir şekilde çırpındığımızı söylüyorlar. Her fırsatta içimizdeki elması ortaya çıkaramadığımızı söylemek istiyorlar. Bu elmas içimizde olan ve hizmet etmek isteyen potansiyelini harekete geçirmek isteyen ruhumuzdur. Her bir Yahudi Tora çalışmak, dua etmek, mitsvalar ve iyi işler yapmak, yardım etmek, evlenmek, çocuk sahibi olmak, İsrael'de kutsallık içinde yaşamak, bulunduğu her yerde Işığı ile dünyayı onarmak, kendisinin yerine başka hiçbir Yahudi'nin yapamayacağı eşsiz rolünü oynamak istiyor... Tüm bu çöp kutularını ortadan kaldıracak ve Elmas'ımızı ortaya çıkarmamıza, yani potansiyelimizi gerçekleştirmemize izin verecek olan Türk Sultanını yani Tsadik kişileri bulmamız için dua edelim... Biraz cesaret, bir küçük adım.. her birimiz ne kadar kirlense de biraz su ile parıldayacak elmas ruhlara sahibiz...
Hollywood veya Kutsal Orman
Breslevli Rabi Nahman, neslimizin yetser Arasının- kötü dürtüsünün hayal gücü olduğunu söyledi: Hayaller, kendimiz hakkında, başkaları hakkında, eşimiz, çocuklarımız, Tsadik kişiler ve hatta Tanrı hakkında yaptığımız filmlerimiz var... Tek kelimeyle Hollywood. 150 yıldan biraz fazla bir süredir film, video, medya ve sinema dünyasının önemli ölçüde gelişmesinin nedeni de budur. Nefret edildiğimizi hayal ederiz ya da falanca beni fena halde üzüyor, enerjisiyle aşağı çekiyor, hasta ediyor deriz ya da Tanrı beni reddediyor, dualarımı duymuyor diye düşünürüz…
Bunun çözümü nedir: Hollywood yerine Kutsal Orman. Hayali birçok problemin çözümü İLETİŞİMDİR... Gidin Tanrı ile ormanda (Veya Başka Bir Yerde) konuşun, her gün bir dakikanızı ayırın ve O'nunla konuşun, O'nun sizi sevdiğini ve yaptığı her şeyin sizin için iyi olduğunu anlayana kadar konuşun. Günde yarım saatinizi ayırın ve eşinizle konuşun, haftada biraz zaman ayırın ve çocuklarınızla ayrı ayrı vakit geçirin, arkadaşlarınızla konuşun... konuştukça hayali problemlerin azaldığını da fark edeceksiniz.
Hollywood'un büyüleyici hayal gücünden çıkmak için konuşun ve iletişim kurun. Hayallerinizin gerçekleşmesi için hayal uykusundan uyanın.
Hepinize iyi tatiller...
Comments