top of page

ÇIĞLIK




ree


Eğer Hz. İbrahim yaşasa idi...

Ne yapabilirim? Ne yapabiliriz?

Bazı durumlar vardır ki gücümüz birşeyler yapmaya yetmez. Elimiz kolumuz bağlanır. Ve o durumda sadece bağırmak ve çığlık atmak ihtiyacı hissederiz.

Kısaca, bedenimizin imdat çağrısı çığlıktır.


Savaşın uzağında çeşitli ülkelere, uzak -yakın dağılmış bir çoğumuz bugünlerde, etrafını saran dehşet verici bir filme benzeyen ama aslında gerçek olan ve gerçekliğine inanmak istemediği görüntülere bakıp, eli kolu bağlı olmaktan duyduğu rahatsızlık karşısında çığlık atmak ihtiyacı hissediyor, içindeki çaresizlik dışarı farklı şekillerde taşıyor.


Sosyal medya, bugünlerde yaşanan dehşet ve insanlık dışı olaylarlardan bir nevi çığlık atma alanına döndü ve insanlar dünyanın her bir yanından bir tarafın diğer tarafa yağdırdığı lanetler ile sarılmış durumda.

Soyun kurusun ....

İşgalci …

Yeryüzünden silinmeni dilerim…

Daha burada yer vermek istemediğim bir yığın bedua…



İnsanlar bazı durumlarda akıl tutulması yaşarlar, Max Horkheimer “Akıl Tutulması” isimli kitabında genel hatlarıyla yazarın Hitler Almanyası'ndan ABD’ye kaçış sürecinde bu durumları anlatır, özellikle savaş dönemlerini, ama unuttuğumuz gerçek şu ki; bugün bütün kavgayı yapan aslında aynı babadan gelen iki kardeşin çocukları.


Yahudilik ve İslamiyet’e göre yani Torah ve Kuran’a göre

İbrahim, Sara ve Hacer hakkındaki yazı, Yaratılış kitabının 16 ve 21. bölümlerinde bulunur. Bu metin, kısır olan Sara'nın kendisinden çocuk sahibi olmayı umarak kölesi Hacer'i İbrahim'e cariye olarak nasıl verdiğini anlatır. Hacer, İbrahim'e İsmail adında bir oğul doğurdu. Daha sonra Sara mucizevi bir şekilde hamile kalıp İshak'ı doğurduğunda, mirası talep edeceklerinden korkarak İbrahim'den Hacer ile İsmail'i göndermesini talep etti.


İsmail ismi, İbranice kökenlidir (יִשְׁמָעֵאל, Yismael). Yisma "duymak" veya "işitmek", El ise "Tanrı" veya "Yaratan" anlamındadır; yani "Tanrı duydu", "Tanrı duyacak" demektir. İbrahim'in, oğluna bu ismi koymasının sebebi, Torah'ya göre; Tanrı'ya uzun süre çocuğunun olması için dua etmesi ve sonunda Tanrı'nın, İbrahim'i duyup çocuk sahibi yapmasıdır.


Tora ve Kur'an'a göre, babası İbrahim, annesi ise Hacer'dir. İslam inancında Zebihatullah, yani "Allah'ın kurbanı" denir ve yine İslam inancına göre Muhammed'in atasıdır. İslam kaynaklarına göre, İbrahim'in büyük oğlu İsmail'in soyu, bugünkü Arap milletini oluşturmuştur.


Görüyor musunuz? Nasıl da içiçe geçmiş bir inanış ve kavim, aynı babanın köklerinden gelen çocuklar şimdi savaşıyorlar.

Eğer İbrahim yaşasaydı gerçekten işi çok zor idi, iki evlat ve paylaşılamıyan topraklar… Aşağı tukürse sakal, yukarı tükürse bıyık!


Oğullarından birinin uzantısı uzun uğraşlar sonucu İsrael devleti’ni 1948 de kuran İsraeloğulları.

İsmail’in çocukları ise ellerindeki toprağı zaman içinde sattılar ve kaybettiler.

(Bu bilgiyi İlber Ortaylı hocamızdan da dinleyebilirsiniz kendisi bir tv programı sohpetinde Filistinliler’in topraklarını İsrael’lilere satıp Beyrut’a eğlenceye gittiklerinden bahseder.)


İşgalci İsrael!

İsrael gerçekten işgalci mi?

Tüm dünya uluslarınının kuruluş hikayelerine ve tarihlerine

baktığınızda mutlaka, içlerinde alt kümeleri olan başka

devletler ve uluslar göreceksinizdir.

Gelelim tarihte uluslara takılan isimlere, büyük Türk tarihçisi Zeki Velidî Togan'a göre Türklerin tarih sahnesine çıkışları M.Ö. 4500 yılına kadar uzanır.

Bir Türkolog, Alteyist ve Mongolist olan Prof. Dr. Tuncer Gülensoy, "Barbar Türkler" adlı eserinde, Batılıların "barbar" sıfatını yakıştırdıkları Türklerden bahseder.

Şimdi biz tüm Türklere barbar diyebir miyiz?


11 Eylül 2001 yılında El Kaide örgütü tarafından dört yolcu uçağının ikiz kulelere ve Pentagon’a yönlendirilmesi binlerce kişi hayatını kaybetti, ve dünya tarihinin en büyük terör saldırısı olarak kabul edildi şimdi tüm Müslümanları bu olanlardan sorumlu tutabilir miyiz? Böyle düşünmemiz Islamophobia olmaz mı?


7 Ekim 2023 günü savunmasız bir halk korkunç bir teröre maruz kaldı.

Akabinde başlayan savaşta iki halk da yaralar almaya, kayıplar vermeye devam ediyor.

Gaze de hastaneye atıldığı iddia edilen bombaya gelince İsrael atmadığını iddia ediyor.


İki adet sav var.

İstediğimize inanmakta serbestiz elbette.

Sonuç olarak; ana başlığıma dönecek olursak, elimizden bir çözüm gelemiyor ama en azından insan olarak atacağımız çığlıkların ayrıştırıcı değil barış, kardeşlik ve birleştirici içerikler taşıması, bu tabloda elimizden gelen ancak böylesi!

RahelÇela Behar








ree








1 Comment


Şalom, seni anlamaya çalışıyorum. Öncelikle teşekkür ederim. Tohdah. Teşekkür etmem gereken o kadar çok şey var ki. Nasıl teşekkür edebilirim? Seni merak ediyorum, bu dünyaya yaptığınız katkı akıl alır gibi değil. Bu kadar akıllı olmanız olağanüstü. Benim olağanüstü akıllı arkadaşım, babam. Sen haklıydın.

Like
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
WhatsApp Image 2020-09-08 at 20.52.59 (1

İLETİŞİM

Telefon                           :+97236582936
Mail                                :turkisrael@gmail.com

 

KÜNYE

İYT Web Sitesi Künyesi:
Editör                             :Av.Yakup Barokas
Grafik Tasarım              :Şemi Barokas 
                                       Ovi Roditi Gülerşen

© 2018 by Turkisrael.org

bottom of page