top of page

Yazım Hataları




Sizi de benim kadar rahatsız ediyor mu, anadilinde yazı yazarken hata yapanlar? En basit yazım kurallarını bile hiçe sayarak, noktalama işaretleri yokmuş gibi davrananlar? Kardeşim, ilkokulda okumadınız mı, öğrenemediniz okuyup yazmasını? Sosyal medyada anlam yüklü mesajlarınızı yazarken imlâ kurallarına azıcık dikkat etmek bu kadar mı zor geliyor? Hangi -de bitişik, hangi -da ayrı yazılıyor öğrenemediniz mi hâlâ? Mi soru eklerini bitişik yazmanız şart mı? Hadi diyelim ki ilkokulda öğrendiklerinizi unuttunuz, kitap da mı okumuyorsunuz? Doğrusu nasıl yazılır diye sözlüğe de mi bakmıyorsunuz – üstelik artık bilgiye erişim bu kadar kolaylaşmışken? Ohhhh, içimi döktüm iyi geldi.

Geçenlerde bir arkadaşım, “Âcizane bir şey söyleyeceğim!” (Anlamışsınızdır zaten, amacı “Naçizane” demekti) diye cümleye başladıktan sonra, bu hafta sizlerle çok sık kullandığımız ama doğrularını bilmediğimiz ya da yanlış bildiğimiz atasözü ve deyimleri paylaşmaya karar verdim. Özellikle içlerinde bazıları var ki, sık kullansak da dile yanlış şekilde yerleştiği için bir türlü doğrusunu öğrenemiyoruz. Dilerseniz kendinize ufak bir test bile yapabilirsiniz. Bakalım siz kaçını doğru kullanıyorsunuz?

  1. "Güzele bakmak sevaptır" değil --> Güzel bakmak sevaptır.

  2. "Azimle sıçan duvarı deler" değil --> Azimli sıçan (fare) duvarı deler.

  3. "Göz var nizam var" değil --> Göz var izan var (İzan: anlayış, anlama yeteneği. Nizam: düzen, kural).

  4. "Aptala malum olurmuş" değil --> Abdal'a malum olurmuş.

  5. "Kısa kes Aydın havası olsun" değil --> Kısa kes Aydın abası olsun' (Aba bir giysidir ve Aydın efesinin abası kısa ve dizleri açıktır).

  6. "Su uyur düşman uyumaz" değil --> Sü uyur düşman uyumaz (Sü: asker).

  7. "Saatler olsun" değil --> Sıhhatler olsun (Sıhhat: sağlık).

  8. "Su küçüğün söz büyüğün" değil --> Sus küçüğün söz büyüğün.

  9. "Elinin körü" değil --> Ölünün kûru (Kûr: mezar, gömüt).

  10. "Sıfırı tüketmek" değil --> Zafiri tüketmek (Zafir: soluk).

  11. "Eni konu" değil --> Önü sonu

  12. "Geçti Bolu'nun pazarı, sür eşeği Niğde'ye" değil --> Geçti Bor'un pazarı, sür eşeği Niğde'ye (Bor: Niğde'nin ilçesi).

  13. "Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz" değil --> Ane gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz (Ane: Bağdat'ta bir uçurum. Yar: uçurum).

  14. "Haydan gelen huya gider" değil --> Hayy'dan gelen Hu'ya gider (Hayy, Hu: Allah'ın isimleri).

  15. "Fukaranın düşkünü beyaz giyer kış günü" değil --> Zürefanın düşkünü, beyaz giyer kış günü (Daha önce iyi bir durumda olan kişi bu konumunu kaybettiğinde uygun olmayan, yersiz davranışlarda bulunur).

  16. "Altı kaval, üstü Şişhane" değil --> Altı kaval, üstü şeşhane' (Kaval: namlu mermiyi nereye atacağı çok da kestirilemeyen düz bir borudur. Şeşhane: mermiyi atış ekseni etrafında döndürerek çok daha hassas nişan almayı sağlayan altı yivli namludur).

Demem o ki, yabancı dilden vazgeçtim, ama Türkçe bizim anadilimiz, hiç olmazsa onu doğru yazıp kullanalım.













Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page