top of page

Yahudi Milleti; sadece din değil



Bu Şabat okuyacağımız Nitsavim peraşasında Moşe, Devarim kitabı boyunca dile getirdiği uyarılara devam eder. Avraham, Yitshak ve Yaakov’a a vaat edilen topraklara girmek üzere olan İsrael oğulları, Mısır çıkışından beri, onun yönetimine ve hayatına temel olan kurallara, yani Tanrı tarafından verilen Tora’ya, uymaya devam edecek midir?


Bugün, bu dine inanan veya inanmayanların büyük bir kısmı, İsrael Oğullarına, bugün bilinen adıyla Yahudilere sadece bir din olarak bakarken, Tora’da birkaç kere yazılı olduğu ve de paraşamızda da tekrar edildiği gibi, aslında Yahudiler bir millettir.

Ataların Avraham, Yitshak ve Yaakov’a yemin ettiği ve sana da söylediği gibi seni bugün ona bir millet olarak kaldırmak ve sana Tanrı olmak için. (Devarim 29, 12)


Her millette olduğu gibi Yahudilerin de bir kültürel çerçevesi vardır ve bu çerçeve Tora’da yazılı kurallarla tanımlanır. Dini açıdan bireylerin ve de toplumun Tanrıya karşı yükümlülüklerinin yanı sıra bireyler arasında, aile olarak, topluluk olarak ve millet olarak ilişkilerine temel olan ilkeler de Tora tarafından belirlenen çerçevenin içinde gelişmiştir. Adalet ilkeleri, zayıflara yardım, mal ve mülk sahipliği hakkı, ticarette rekabetin yanında doğruluk, işçilerin hakkını vermek, yeni nesilleri eğitip geleceğe hazırlamak, tarihi bilmek, hatırlamak ve ondan ders almak, aile kavramı ve bunun gibi daha birçok konuda milleti millet yapan temel karakteristiklerin çerçevesi ve prensipler Tanrı tarafından ve Moşe’nin peygamberliği altında bize verilen Tora’dan kaynaklanır.


Bu kuralları göklerin sonsuzluğunda veya okyanusların öbür tarafındaki uzak ülkelerde aramaya gerek yoktur.

Bu sana çok yakındır. Onu uygulamak ağzına ve kalbine dayanır. (Devarim 30, 14)


Serbest bir yorumla, bu ilkeleri benimsemek sadece bizlerin isteğine (kalp) ve öğrenmesine (ağız) bağlı.

Bu noktada Moşe, Yahudiliğin temel karakteristiklerinden birini dile getirir.

Bak, bugün senin önüne hayatı ve iyiyi, ölümü ve kötüyü verdim. (Devarim 30, 15)


Bu kelimeler, serbestçe seçme hakkını belirtir. Tora’da temel çerçevesinin belirtildiği yolu ister seçeriz isterse kulak arkası edebiliriz. Bu seçme hakkı hem bireylere hem de bütün milleti kapsayacak boyutlara ulaşabilecek topluluklara aittir. Tabii ki her seçme durumunda olduğu gibi, Moşe, Tanrının verdiği çerçeveyi seçmek veya seçmemek olasılıklarının nasıl sonuçlanacağı da belirtir.


Moşe bu sonuçları, yukarıdaki pasuktan hemen sonra gelen kelimelerle dile getirir. Devarim 30, 16-18 pasuklarını serbest olarak tercüme edersek, Tanrının tavsiye ettiği yoldan gidersen girmek üzere olduğun topraklarda bütün bolluklar ve iyi dualar seninle olacak. Ancak tavsiyelerden dışarı çıkarsan bu topraklardaki günlerin pek uzun sürmeyecek ve kaybolacaksın.


Doğrusunu söylemek gerekirse seçilen yol ile peraşamızda belirtilen iyi ve bilhassa kötü sonuçları anlamak ilk bakışta pek kolay değil. Toranın emirlerini yerine getirmemekle (yani Tanrının tavsiyelerini seçmemekle) milletin yaşadığı topraklardan kaybolmasının ne ilişkisi olabilir ki?


Yahudiliğe sadece bir din olarak bakarsak belki de bu seçim ve onun kötü sonuçları bağını anlamak zor olabilir. Ancak, Yahudiliğe (dini de içeren) bir millet olarak bakarsak, milleti millet yapan karakteristikleri (adalet sistemini, sosyal yardımlaşma kurallarını, aile sistemini, ticarette ahlak kurallarını, ananeleri yeni nesle geçirme yöntemlerini, haftalık özel günü yani Şabat hakkındaki ilkeleri ve daha birçok ilkeyi) hiçe sayan ve hor gören insanlar topluluğu, millet olma bağını kaybeder ve uyumsuz yönetim sonucu veya ortak hayatta bir uyum olmaması nedeni ile kaybolma tehlikesi ile karşı karşıya kalır. (Kaybolma, sadece fiziki değil, başka milletlere hatta refah ve bolluk içinde karışarak yok olma şeklinde de olabilir.)


İnsanlık tarihinde birçok millet sahneye çıkmış ve sahneden kaybolmuştur. Bunun yanında biz Yahudiler, doğrusunu söylemek gerekirse, kültürümüzün çerçevesini oluşturan ilkelere sadık kalanlarımız, ortak bir toprakları olmadığı dönemlerde bile millet olarak var olayı becerdik. Bu becerinin devamı hem birey olarak hem topluluk olarak ve de bugün bağımsız bir ülke olarak, sadece bizlerin elinde.

Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page