top of page

VOGUE’un 102 yaşındaki güzeli





Geçmişte dergi yayınında deneyimim olduğu için dergi kapaklarının çarpıcı, ilgi çekici ve tabii ki albenisi olması için çaba gösterildiğini biliyorum. Ve genelde dergi kapaklarında güzel kadınların bazen de erkeklerin fotoğrafları yer alır. Ya da kendi alanlarında çok ünlü olmuş kişilere yer verilir.

 

Vogue dergisinin Almanya versiyonu, temmuz- ağustos sayısı kapağına ülke ileri gelenleri ile sohbetler eden, film galalarında kırmızı halıda yürüyen bir ünlüyü seçti: Margot Friedländer… Sakın onu beyazperdenin bir ünlüsü sanmayın. 102 yaşındaki Margot Friedländer dünyada Holokost'tan sağ kurtulan, en yaşlı ve en önde gelenlerden biri…

 

 

Aslında bir moda dergisi olan Vogue, zaman zaman sıra dışı ama önemli kişileri ön plana çıkarıyor. Örneğin İngiliz Vogue'un kapağındaki ilk erkek olan Harry Styles, hayata karşı cinsiyet ayrımı gözetmeyen bir tutum sergilemek için kadın kıyafetleri giymişti. Pakistanlı Nobel Barış Ödülü sahibi ve aktivist Malala Yousafzai veya o zamanki 106 yaşındaki Filipinli dövme sanatçısı Apo Whang-Od da derginin kapağında yer almıştı.

 

Vogue’a kapak olan Margot Friedländer (gençliğinde Anni Margot Bendheim) bir Alman Yahudi’si olarak 1921’de Berlin’de doğdu. Genç bir kadın olarak terzi ve moda tasarımcısı olmayı hayal ediyordu. 1936'da Berlin sanat ve el sanatları okuluna kaydoldu ve reklam çizimini öğrendi. Berlin'in popüler caddesi Kurfürstendamm'daki kafelerde oturup şık giyimli kadınları izliyor, terzilik eğitimi almayı planlıyordu.

 

Ne yazık ki Holokost her şeyi değiştirdi. Ailesi Naziler tarafından öldürüldü, kendisi bir süre Berlin'de saklandı, ancak 1944'te Gestapo tarafından yakalandı Theresienstadt toplama kampına gönderildi.

 

Özgürlüğüne kavuştuktan kısa bir süre sonra Theresienstadt’da tanıştığı Adolf Friedländer ile evlendi. Onunla birlikte ABD'ye göç etti. Adolf 1997'de öldü. Margot yıllar sonra, faillerin ülkesine dönmenin iyi bir karar olup olmadığı konusundaki kuşkularına rağmen Berlin'e dönmeye karar verdi. 2010 yılıydı ve Margot 89 yaşındaydı.

 

Kaleme aldığı "Hayatını güzelleştirmeye çalış" adlı anı kitabıyla mesajını yaymak amacıyla ülkeyi dolaştı. Ve o zamandan beri yerel bir ünlü haline geldi. Nazilerin iktidara geldiğinde Margot 12 yaşındaydı. Her şeyin nasıl başladığını tam olarak hatırlıyordu. Bu yüzden konuşuyor ve anlatıyor… Artık hayatta olmayan ve bunu kendileri yapamayan mağdurlar adına… Hikayesini anlatmak üzere yüzlerce kez sahneye çıktı ve Holokost tarihinin peşini bırakmayan bir ülkede giderek daha fazla ilgi odağı haline geldi. Okullarda ve Alman Federal Meclisi'nde konuşmalar yaptı. Holokost anma etkinliklerine düzenli olarak konuk oldu. Kendisine, pek çok ödülün yanı sıra, Federal Almanya Cumhuriyeti Liyakat Nişanı ve Berlin Özgür Üniversitesi'nden fahri doktora unvanı verildi. İsrael eski Başbakanı Golda Meir'in biyografik filmi "Golda"nın yönetmeni Guy Nattiv’e ve ünlü aktris Helen Mirren'e ödüllerini Margot sundu.

 

“Berlin’in Onursal Vatandaşı” unvanı verilen Margot Friedländer 5 Kasım 2021'de 100. yaş gününü kutladığında Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier onu tebrik etti ve onu "nefrete, dışlanmaya ve aşırı sağcılığa karşı yorulmak bilmeyen bir savaşçı" olarak nitelendirdi.

 

 

Vogue muhabiri Miriam Amro, Margot ile birkaç ay içinde dört kez buluştu ve bir fotoğrafçı, Berlin Üniversitesi Botanik Bahçesi'nde onun lüks kıyafetlerle göz alıcı fotoğraflarını çekti. Çiçek motifli, neşeli, rengarenk elbiselerle, her zaman gülümseyen fotoğrafları Vogue’ın sayfalarını süsledi...

 

Tabii ki Vogue ağırlıklı olarak bir moda dergisi kimliğinde olduğu için söyleşide Margot’nun hayatının terzilik ve moda yönüne de değiniliyor. Moda bilincine sahip bir kadın olarak Margot’nun Berlin'de, yaşadığı huzurevindeki dairesinin gömme dolabında hâlâ giydiği "vintage" kıyafetlerin yanı sıra tanınmış tasarımcılara ait kıyafet ve aksesuarların da mevcut olduğu belirtiliyor. En sevdiği aksesuar annesinden kalma bir hatıra… Önemli vesilelerde taktığı kehribar kolye...

 

Vogue’un söyleşisi Margot’nun kusursuz kıyafetini ve yorulmak bilmez ruhunu belgelemenin yanı sıra, onun Almanya'daki aşırı sağın yükselişini kamuoyu önünde kınamasını da içeriyor. Margot Friedländer, AfD olarak bilinen aşırı sağcı “Almanya İçin Alternatif” partisinin yükselişi ve İsrail-Hamas savaşı sırasında Yahudi karşıtı olayların artmasıyla ilgili olarak söyleşide; "Dehşete düştüm" diyor.

 

Böylece Vogue, Margot Friedländer ile birlikte net bir sinyal veriyor. Sağa kayma ve artan antisemitizmden endişe duyuyor Margot... Ayrıca AfD'nin sağcı sloganlarının giderek daha fazla gencin ilgisini çekmesinden, Yahudi karşıtı saldırıların artmasından ve siyasetçilerin kamusal alanlarda saldırıya uğramasından duyulan endişeyi de dile getiriyor.

 

Nazi zulmünden sağ kurtulan ve mesajını insanlara iletmekten asla yorulmayan Margot Friedländer, Almanya Vogue'un Temmuz/Ağustos sayısında şöyle diyor: "Sizi ayıran şeylere bakmayın. Sizi birleştiren şeylere bakın. İnsan olun, makul olun.”

 

Nelly BAROKAS 

 

















Etiketler:

Commentaires


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page