Bu yazıyı kaleme aldığımda savaşın 44.’cü gününü yaşıyoruz. Tsahal Gazze’nin içlerine doğru ilerlerken Hamas’ın yeraltı tünellerini, stratejik üslerini, silah ve mühimmat depolarını yok ediyor. Ve bunu yaparken, ne yazık ki her gün askerlerimizden can kayıpları olmaya devam ediyor.
Yaşamlarının baharında gençler… Her birinin kısa yaşam öyküsünü dinlerken, ileriye yönelik hedeflerini, meraklarını, ülkeye olan sevgilerini, hayata bakış açılarını öğreniyoruz yakınlarının anlatılarından…
7 Ekim gününden beri Hamas’ın vahşice öldürdüğü, artık hayatta olmayan yüzlerce insanın tek tek öyküsünü dinliyoruz televizyonlarımızdan. Müzik şöleninde canlarına kıyılan her bir gencin yaşadığı korkuyu, yardıma koşarken canından olanların kahramanlık öykülerini, evlerinde yakılanların, katledilenlerin yaşam süreçlerini tek tek dinliyoruz televizyonlarımızdan, onları tanıyanların ağzından…
Hamas teröristlerinin halen esaret altında tuttuğu bebekler, çocuklar, kadınlar, askerler, yaşlılar… Ne durumda oldukları, yaşayıp yaşamadıkları konusunda hiçbir bilgiye sahip olmadığımız rehinelerin aile yakınlarının sevdiklerine kavuşabilmek umuduyla verdikleri dirayetli mücadeleyi kalbimiz buruk izliyoruz.
Her bir rehine başlı başına bir hayat… Bazısı henüz hayatının ilk aylarında veya yaşlarında, önlerinde parlak ve uzun bir gelecek olması gereken çocuklar veya geleceğe yönelik hedefleri olan ergenler… Her birinin bir yaşam hikâyesi var…
Bu hikâyelerden biri Vivian Silver’e ait… Birkaç gün öncesine dek Vivian’ın Gazze’ye kaçırılan 240 rehine arasında olduğu tahmin ediliyordu. Yani en azından hayattaydı. Ama yapılan DNA araştırması sonucunda, terör saldırısından tam beş hafta sonra Vivian’ın kimliği ölüler arasında tespit edildi. Cenazesi kalabalık bir katılımla kaldırıldı; aile üyeleri, torunları, çok sayıda İsraelli Arap dostları, milletvekilleri ve İsrael-Filistin barışına hala inanmaya devam eden Vivian’ın hayat görüşüne ortak olan kişiler katıldı.
Vivian Silver ülkede ve ülke dışında insancıl ve barışçıl kişiliği ile tanınmış, yaşamını Arap-Yahudi barışına adamış aktivist bir kadındı. Ne yazık ki 7 Ekim günü öldürüldü… Aslında Batı Şeria’daki Filistinlilerle barışçıl ilişkiler kuran barışa gönül vermiş 32 yaşındaki Hayim Katzman da 7Ekim günü öldürüldü. Ya Yocheved Lifschitz’e ne demeli? Yocheved uzun yıllardır tedaviye muhtaç Gazze’li Filistinlileri kontrol noktasından karşılıyor, hastanede onlara refakat ediyor, yakından ilgileniyordu. Yocheved rehine olarak Gazze’ye kaçırıldı 7 Ekim günü…
1949 Kanada doğumlu Vivian Silver 1974’de eşi Marti ile birlikte İsrael’e aliya yaptı. Özgürlük Savaşı’ndaki çatışmalarda yıkılan Gezer kibutzunun yeniden kurulması için çalışan gruba katıldı. Bu kibutzda erkeklere özgü sorumluluklar üstlendi. Eşi Marti ABD’ye göç edince Vivian kibutzda kalmaya devam etti. Orada oğullarının babası olacak Lui Zeigan ile ikinci evliliğini yaptı. Aile 1990 yılında Beeri kibutzuna taşındı.
Vivian hayatı boyunca barış yoluna inandı. İsrael, Gazze Şeridi ve Batı Şeria’daki toplulukları birleştiren projeleri düzenleyen Arap Yahudi Güçlendirme, Eşitlik ve İşbirliği Merkezini yönetti. Çeşitli kesim ve siyasi yelpazeden kadınlar arasında barışı inşa eylemlerini destekleyen Women Wage Peace’in kuruluşuna destek verdi.
Oysa Hamas teröristleri 7 Ekim günü barış amacıyla değil, Yahudileri öldürmek için güney sınırımızdan içeri giriyordu doludizgin… Hamas, Beeri kibutzunda Vivian’ın evini ateşe verdiğinde, hayatını barışa adamış bu insancıl kadının aklından ne geçmişti merak etmemek mümkün değil… Ölüme çok yakın hissettiği anlarda… Oğlu Yonathan ile son mesajlarına korkuyu, hayal kırıklığını ve oğluna sevgisini dile getirmiş. Yonathan’ın çaresizlik içindeki “seninleyim anne” mesajına Vivian’ın “seni hissediyorum” ifadesi ölmeden önceki son mesajı olmuş.
Vivian Silver bugün yaşıyor olsaydı, 7 Ekim vahşetine tanık olduktan sonra tavrı ne olurdu acaba? “Barış artık mümkün görünmüyor?” mu derdi, yoksa sınırın ötesindeki kadınlara seslenerek; “terörün kimseye faydası yok, siz de huzuru hak ediyorsunuz” mu? derdi. Yanıtını ben bilmiyorum, sizlerin takdirine bırakıyorum…
*Artık aramızda olmayan Vivian Silver’i bir de aşağıda paylaştığım kısacık filmden tanıyabilirsiniz…
Comments