top of page

VAETHANAN - NEDEN DUA EDELİM?



Dikkatli okuyucular Moşe’nin Dua Kavramını ifade eden "VEİTPALEL" sözcüğü yerine "VAETHANAN" kelimesini kullandığını fark etmiştir.

 

'Palel' ilk olarak Bereşit 20:7'de görülür. “Şimdi ; adamın eşini geri ver çünkü o bir peygamberdir. Senin için dua (VeitPalel) edecek ve sen hayatta kalacaksın” 

 

Tanrı bir rüya aracılığıyla Firavun'a Avram’ın karısını bırakmasını emreder. ”Palel “sözcüğünün kökü “Yargılamak” ile ilgili iken “Hanun” kelimesi Yüce Tanrı’nın sonsuz "Şefkatini" temsil eder.

 

Dua, Tanrı ile sohbet eden ruhun dilidir. Duaların çoğu hakkında dikkate değer olan şey, doğrudan ve basit olmalarıdır. Bilgeler bunu "Dua bir konuşma biçimidir" şeklinde ifade ederler.

 

Yine de dua, çağdaş Yahudiler için zor hale geldi. Yahudi dünyasının neresine gidersem gideyim, kardeşlerim dua etmekte zorlandıklarını söylüyorlar. 

 

Sinagog hizmetini yabancılaştırıcı buluyorlar. Duaların çoğu artık onlarla konuşmuyor. Dua ederken ne yaptıklarından ve neden yaptıklarından emin değiller. 

 

Isabella BURTON, Garip Ayinler ve Tanrı’sız Dünya için Yeni Dinler Kitabında bu konuyu işlemiş. Son yirmi yılda bu hedeflere ulaşmak için çaba gösterme biçimleri değişti. 

 

Koşer Yemeyi asla düşünmeyen kişiler; yaglı et, işlenmiş tahıl, tuz ve şekeri reddeden tarih öncesi insan beslenmesine göre modellenen bir plan olan “PALEO DİYETİNİ” takip ediyor.

 

Sinagog Ayinlerine Katılmayı bırakan bireyler; Hergün sabah 06:00’da “YOGA” derslerine katılıyor. Bir zamanlar Cadılık da dahil olmak üzere Paganizm Dünyasına geri gönderilen AYİNLER özellikle KÜLTÜREL SEÇKİNLER arasında kabul görüyor ve yaygınlaşıyor.

 

Duanın külfetli bir rutin olan “keva” (sabit) haline gelmesinden nasıl kaçınılır? 

 

Bir tüketim toplumunda olduğu gibi, şayet iç dünyanız da “BEN”(LİK) ile sınırlanmışsa dua etmek zordur. Bu nedenle Tefillah'ı (Dua) canlandırmak için yapmamız gereken şey kendi dünyanızda yeni bir dua estetiği yaratmaktır.

 

ŞEMA YİSRAEL!  ADONAY ELOKENU ADONAY EHAD. (Devarim 6:4)

 

Bu dua Yahudi inancının en derin unsurlarına tanıklık (Edut) eder.

 

Evren tesadüfen var olmadı ve hayatlarımız anlamdan yoksun olmaya mahkum değil. Evren var ve biz varız çünkü birisi - her şeyin Yaratıcısı olan Tek Tanrı - bizi sevgiyle var etti. 

 

Tanrı, içimizdeki Sesle de bizimle iletişim kurar. Çünkü yaratıcı bu alemi sözlerle yarattı ve iradesini kutsal sözlerle bildirdi. Dil bizi Sonsuzluğa bağlayan köprüdür.

 

Şema Duası sevginin tüm ifadelerinin en yücesi olan "(tüm) kalbinizden – (tüm) ruhunuzdan ve (tüm) varlığınızdan" gelir. 

 

Dua neyi başarır? 

 

Eğer gerçekten dua ettiysek, dünyanın tesadüfen meydana gelmediğini artık biliriz. Duygusal manzaramız genişler. Bir dizi duyguya ses veririz. Teşekkür, övgü, sevgi, huşu, suçluluk, pişmanlık, hatırlama, umut. 

 

Dua, kendimizi İlahi için bir araca dönüştürme eylemidir.

 

İlahi huzurun önünde bir kere olması gerektiği gibi durduktan sonra artık eskisi gibi olamayız. Dünyayı farklı bir ışıkta görür ve farklı bir ışık yayarız. Artık Tanrı'nın kutsamasını almak için kaplar haline geliriz 

 

Dua Kabul Olur mu?

Şüphesiz kalpleri gören Tanrı, biz dile getirmemize gerek kalmadan isteklerimizi bizden önce bilir. Olmasını dilediğimiz şey, Tanrı'nın gözünde ya doğrudur ya da yanlıştır. 

 

Eğer doğruysa, biz dua etmesek de Tanrı onu meydana getirir. Eğer yanlışsa, biz yapsak da Tanrı onu meydana getirmez. Öyleyse neden dua edelim?

 

Yanıt basit ama derindir. Bir kap olmadan kutsama içeri giremez. Yağmuru tutacak bir kabımız yoksa yağmur yağabilir ama içecek suyumuz olamaz. Allah'ın lütufları sürekli akar ama kendimizi onlara kap yapmazsak başka yere akar. Dua, kendimizi İlahi için bir araca dönüştürme eylemidir.

 

Tanrı dua ettiğimiz bir şeyin gerçekleşmemesi gerektiğine karar verdiğinde, nedenini anlamak için bilgelik vermesi için dua edelim. Bu da ruhsal gelişimin bir parçasıdır. Değiştiremeyeceğimiz ya da değiştirmememiz gerekeni nezaketle kabul edebilmek için… 

 

Yavaş yavaş, daha az "BEN"i daha çok "BİZ"i düşünürüz. Önceliklerimiz değişir; övgü ve teşekkür etmeyi öğrenmenin verdiği derin mutluluğu öğreniriz. 

 

Tanrı'nın sakin, ince sesi kulaklarımızı açar böylece yardımımıza ihtiyacı olanlara kalbimizi açmayı öğreniriz. 

 

"Tanrı, O'nu içeri aldığımız yerde yaşar." 

 

Sevgilerimle  -  Shabat Shalom


  Moşe PASENSYA

 










Etiketler:

Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page