Merhaba sevgili okuyucularım; bu savaş rüzgarlarıyla, hazan yaprakları gibi umarsız bir biçimde savruluyoruz.
1973 Yom Kipur savaşı sırasında 17 yaşındaydım. Bir buçuk ay süren uzunca bir İsrael seyahatinin ardından patlayan bu savaş beni derinden etkilemiş, üzüntüden adeta serseme dönmüştüm. Lise son sınıftaydım ve bir sinir bulutu içinde yaşıyordum.
Aradan tam 50 yıl geçti. O 17 yaşındaki gencecik kız artık 67 yaşında bir babaanne oldu. İnanmayacaksınız ama çektiğim acı ve ıstırabın ölçüsü hiç değişmedi. O devirde neredeyse yaşıtlarım olabilecek yaşta olan savaşan askerler yerine, bugün torunum olabilecek yaştaki gencecik askerler düşündükçe, içim dağlanıyor.
Tepemize yağan binlerce füze Kipat Barzel (Demir Kubbe) sayesinde faciayı minimum dereceye indirmekle birlikte, insanı şirazesinden çıkarmaya yetiyor. Beni en çok üzen küçük çocukların geçirdikleri travmalar.7 Ekim gününü düşünmek bile istemiyorum. O gün o katliamlara maruz kalanlara, o vahşete şahit olanlara, rehin alınıp Gazze tünellerine tıkılanlara ve ıstırap içinde acı gözyaşları dökerek, çaresizlik içinde bekleşen ailelerine bakıp empati yapmamak olası değil.
Bütün bu olanlar herkes gibi beni de perişan ediyor. Günlük insani ihtiyaçlarımı karşılarken bile vicdanım sızlıyor.
İsrael şu anda yangın yeri. Her ocağa ateş düştü. Biliyorum, bu da geçecek ama geride büyük izler bırakacak. ’SEL GİDER KUM KALIR ’misali.
Kanımca daha çok uzun bir yol kat etmemiz gerekiyor. Ondan sonrası da toplumun kendi içinde oluşacak olan hesap sorma ve sinir savaşı başlayacak.
Çok iç acıcı şeyler yazmadığımın farkındayım, nedir ki rasyonel düşünen herkes benimle aynı fikirdedir.
Ne yazık ki “Sen, Ben Savaşı” artık “Biz Uzlaşması”na dönüştü. ’Biz’ olmak için bu hale gelmemiz mi gerekiyordu?
“Sinad Hinam” (Sebepsiz Nefret) yüzünden yıkılan iki Beth Hamikdaş’ın ardından akıllanmadığımız için, artık Üçüncü Beth Hamikdaş olan İsrael Devleti’nin yıkılmaması için böyle bir 7 Ekim Faciası mı yaşamalıydık?
Biz Yahudiler özel bir ulusuz. Bizim birbirimizle kavgaya tutuşmaya lüksümüz yok! Aksi halde ‘Korku Dağları Bekler’. Ez cümle: Bu yaşadıklarımızdan sonra aklımızı başımıza toplayıp, etrafımızdaki potansiyel vahşi katilleri unutmadan tek vücut olmalıyız. Tanrı ülkemizi korusun, ordumuza demir gücü versin. AM İSRAEL HAY.
Sevgiyle kalın
Comments