top of page

Ukrayna Yahudilerinin Kökenleri Hazar Türk Boyları mı?


(Yazarı sesli dinlemek için tıklayınız)








Bundan asırlar önce (MS 600 – 900) Hazar Denizi’nin batısında, Karadeniz’in kuzeydoğusunda, Kafkaslardan öte, Rusya’nın içlerine kadar genişleyen topraklarda, hatta Kiev’e kadar Hazar’lılar yaşarmış. Hazar’lılar (İddia: Kaz = gezme, Er = Adam) Ortaasya’dan göç eden Türk boylarından biriymiş ve başlarında akıllı bir lider olan Kağan varmış. Duaları, İslamiyetten evvelki diğer Türk boyları gibi Şamanlıkla karışık Tengri’ye (Tanrı) imiş. Zaman ilerledikçe Kağan bölgede giderek yayılan tektanrılı dinlerden birini seçmeye karar vermiş.



Hazar Kağanlığı toprakları: 650 – 850)


Her dinin inceliklerini öğrenmek amacıyla huzuruna Konstantiniye’den (İstanbul) Hıristiyan, Bağdat’tan Müslüman, ve İran’dan kaçıp Dağıstan’a yerleşen Yahudilerden birer alim çağırmış. Hepsi müzakereye girişip hangi dinin daha doğru olduğunu ispat etmeye çalışmışlar. Her üçü de Eski Ahit’i (Tevrat) okuyup kabul ettiklerini beyan etmişler. Sonra gelen kutsal kitapları Yahudi ya bilmiyormuş veya bilmemezliğe gelmiş. Aralarındaki rekabette mutabık kaldıkları tek husus Yahudilerin kutsal kitapları olan Tevrat olduğundan ve başka konularda hiç anlaşamadıklarından Kağan kendisi ve halkı için Yahudiliği benimsemeye karar vermiş.

Tarihsel öykü böyle ama bu tablonun siyasi, askeri ve diplomatik yönleri var. Zamanın en güçlü üç devletinden biri olan Kağan Hazar Krallığı, İslamiyeti kabul etse Bağdad’daki Halifeye, Hıristiyanlığa girse İstanbul’daki Bizans İmparatoruna tabi olacak. Onlara boyun eğmemek uğruna tek tanrılı dinlerden Yahudiliği tercih ettiği öne sürülüyor. Sonuçta İbrani soyundan gelmeyen Türk boylarından biri Musevi oluyor (bazı yazarlara göre Musevilik dini, Yahudilik ırkı temsil eder).


Ne oluyor sonra Hazar’lılara? 10.yüzyıldan itibaren tarih sahnesinden siliniyorlar. Geride ne yazıt, ne başkentleri İtıl’da fazla kalıntı, ne gezginlerin kaleme aldıkları günümüze kadar gelen özgün belgeler var.


Birkaç referans: 950’lerde Kordoba’lı Hasday bin Şaprut ile Hazar Kağan’ı Yusuf’un mektuplaşmaları. Hasday, Hazar ulusunun Yahudiliği nasıl kabul ettiğini merak eder sorar, Yusuf yanıtlar. Bu muhaberatın güvenirliliği son yıllarda İbrani Üniversitesi Profesörlerinden Şaul Stampfer tarafından sorgulandı ve sahte olduğu ileri sürüldü.


İkinci belgemiz Toledo, İspanya doğumlu filozof ve şair Yehuda Halevi’nin 1140’da Arapça olarak yazılıp sonradan İbranice çevrilen “Sefer HaKuzari” (Hazar’ın Kitabı), Yahudiliği Kağan’ının çağırdığı 3 din adamının tartışmaları üzerinden savunuyor. Fakat Halevi ne Hazar’a gitti, ne de Hazar’lılarla temastaydı. Diğer dinlere göre hor görülmekte olan Museviliği açıklayan ve koruyan önemli bir esere imza attı.


“Vadedilmiş Topraklar”dan kaynaklanmayan ve İbrani soyundan gelmeyen bir ulusun Museviliğe geçmesi 19. Yüzyılda Avrupa’da birçok tarihçinin merakını celp ediyor. Fransız Ernest Renan daha ileri giderek Orta ve Doğu Avrupa Yahudilerinin (Aşkenaz) büyük bir kesiminin Hazar Türkleri olduğu tezini savunur.


Nitekim Rusya Çarlığının Yahudilerin yaşamalarına izin verdiği Çit Yerleşimi (Pale of Settlement) bölgesi ile Hazar Kağanlığı sınırları büyük çapta örtüşüyor.



Yahudilerin Yaşamalarına İzin Verilen Çit Yerleşimi Bölgesi

Bu tez 20. YY’da çok tartışılır, özellikle Nazilerin Nüremberg ırk yasaları çerçevesinde. Almanların Sovyetler istilasında öldürdükleri Baltik ülkeleri, Ukrayna’lı ve Beyaz Rusya’lı milyonlarca Yahudi aslında Türk aslından mı geliyordu?


Şöhretli Macar-İngiliz-Yahudi Arthur Koestler (“Gün Ortasında Karanlık” yazarı) 1976’da “Onüçüncü Kabile”yi yayınlar. Sağlam tarihsel kanıtlar içermeyen bu kitap Aşkenaz Yahudilerinin kökenlerinin Hazar Türk boyu olduğunu iddia eder. İbranilerin tarihte bilinen 12 kabilesine ek olarak bilinmeyen ve kaybolmuş 13’üncüsü var mıydı? Koestler’in esas amacı antisemitizmi çürütmek gayesiyle ırkların saf olmadığını ispatlamaktı.


Son 10 yılda genbilim uzmanı Eran Elhaik Aşkenaz Yahudilerin genleri ile Kafkasya yöresinden topluluklar arasında bağlantı kurmaya çalışmış ve “Aşkenaz Yahudilerinin asıl kökeninin Hazar bölgesine yerleşen Türk boyları” iddiasını sürdürmüştür.

Tüm bu savlar Prof. Şaul Stampfer’e (Kudüs İbrani Üniversitesi) göre bilimsel olarak boştur. Buna rağmen bazı Filistinliler İsrail’in kuruluş amacını çürütmek için iddiayı sık gündeme getirler. Hatta Tel Aviv Üniversitesinden Prof. Şlomo Sand “Yahudi Ulusunun İcadı” adlı kitabında Aşkenazların Türk kökenlilik savına yer verir.


Gerçek kanıtlar hala bulunmuş değil! Fakat şu nüfus sayıları yazarımızı düşünceye sevk ediyor: 1772’de Polonya-Litvanya Birliği (Bugünkü Beyaz Rusya ve Ukrayna dahil) sayımında toplam 1,360,000 nüfusun 308,500’ü Yahudi imiş. 1939’da Soykırımdan önce takriben bu topraklarda yaşayan Yahudilerin sayısı 9 milyona yükselmiş (ayrıca buralardan Batı’ya göç eden 2 milyon kişi dışında). 167 yıl içerisinde % 400’e yakın nüfus artışı nereden geliyor? Bu kadar Yahudi Batı’dan göç etmiş olabilir mi? Yoksa kaynak Karadeniz’in kuzeylerinden mi?


Aşkenaz Yahudilerin Türk boyları kökenleri iddiası İsrail kurumlarınca kesin red edilmesine ve çürütülmesine karşın Türkiye’de revaçta kalmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanlığını forsunda 16 Türk Devletinden 7ncisi olan Hazar Kağanlığı’nın Museviliği kabulü Türklük onuruna herhangi bir halel getirmemiş. Aksine birçok tarihçi Aşkenaz Yahudilerin bilim, tıp, edebiyat ve iş dünyasında başarılarının ve ünlerinin ardında Türklük olasılığını gurur vesilesi yaparlar.



Hazarlar Yahudi Türkler: Osman Karatay

Hazarlar tarih sahnesinden silindiler ama tartışmaları dinmedi, hatta son yıllarda daha da canlandı.








Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page