top of page

Tsfat üzerinde Ladino esintisi



Gerçekten de geçtiğimiz hafta kuzey kentimiz Tsfat (Safed) üç gün boyunca, Sefarad kültür ve geleneklerini yeniden yaşadı… Yazıma başlık olduğu üzere, kent semalarına Ladino esintisi karıştı. Kentin antik bölümüne geziler düzenlendi, dönem kıyafetleri giymiş kişiler kent sokaklarında boy gösterdi, Sefarad mutfağının en belirgin örnekleri pişirildi, Ladino müziğinin temsilcilerinin en ünlüleri konserler verdi. Kısaca Tsfat, Altın Çağını yaşadığı 16.yüzyıl günlerine adeta geri döndü.


Yahudi tarihi ve dini açısından özel bir önemi olan Galil bölgesinin Tsfat kentinde 20-21-22 Temmuz günleri, Ladino Festivali düzenlendi. Kent üç gün süresince, gündüz ve gece çeşitli etkinliklerle renklendi, canlandı, bir zamanların Sefarad Yahudilerinin merkezi konumunu yeniden kazandı.


Bu şölen günlerinde Tsfat izlenimlerimi sizlerle paylaşayım. Üç günlük festival süresince Tsfat kenti, 16.yüzyıldaki ortamına ışınlandı diyebiliriz.


Bildiğiniz üzere İberik’ten kaçan bir grup Yahudi bu kente yerleşince Tsfat ekonomik, toplumsal ve ruhani açıdan çok zengin bir konuma gelmiş ve kozmopolit bir kente dönüşmüştü. Göçmenlerin beraberlerinde getirdikleri Ladino kültürü lisanda, müzikte, mutfak kültüründe, giyim ve yaşam şeklinde belirleyici olmuştu. Kent, tekstil üretimi ve özellikle Kabala hareketinin bir merkezi haline gelmişti.


Yeruşalayim, Tiberya, Hebron’un yanısıra Yahudilik açısından dört önemli kentten biriydi Tsfat… Dönemin en saygın dini otoriteleri bu kentte yaşıyordu; kimler yoktu ki… Rav Moşe Kordovero, Rav Isaac Luria, Şulhan Aruh’un yazarı Rav Yosef Karo, Leha Dodi’nin yazarı Rav Şlomo Alkabetz ve niceleri…


Tsfat, Yahudi yaşamının en uzun ömürlü olduğu kentlerden biri oldu.19.yüzyıl başlarında kent halkı Arap komşularının sık sık saldırılarına uğramaya başladı. 1837’de kenti vuran deprem Yahudi mahallesinin büyük kısmının yıkılmasına, binlerce kişinin ölümüne neden oldu.


Geçtiğimiz hafta Tsfat, Ladino Festivali sayesinde üç gün boyunca eski günlerine geri döndü. Antik kentin halen ayakta kalan sokaklarına, 15.yüzyıldan kalma Abuhav Sinagogu’na, ayrıca eski kentin son yıllarda kazılarla ortaya çıkarılan depremde yıkılmış bölümlerine rehberli geziler düzenlendi. Bu geziler sırasında etrafta eski Osmanlı dönemi kıyafetleri giymiş insanların dolaşması mekânla bir bütünlük sağlıyor, tarihin derinliğine doğru çıkılan bu geziye renk katıyordu.


Kentin yerel lokantaları Sefarad yemek kültürünün en tipik örneklerini hazırladı. Aklınıza ne gelirse; “Köftes de prasa”, “dolmas de karne”, “peşkado kon vuevo i limon”, bol kaşkaval peynirli Balkan usulü “borekas”… Hem de çok ucuz fiyatlara…


Ve konserler… Üç gece boyunca her gece açık hava konserleri… Hepsi de bedava… Başta Şlomi Şabat, Yasmin Levi, David Broza, Şimon Parnas, Galit Giat, Kobi Zarko, Moni Ermoza ve adını saymadığım çok sayıda müzisyen… Hepsi de Ladino söylediler… Sefarad kültürünün yansıması geleneksel şarkılar… Antik Tsfat’ın büyülü ortamında Ladino tınıları… Adeta eski çağlardaki gibi…


16.yüzyıl boyunca ve onu takip eden yüzyıllarda Tsfat’ta, müzikte, şiirde, sinagoglarda piutimlerde, giyim kuşamda, mutfak kültüründe, yaşam şeklinde Ladino hâkimdi.


İşte bu nedenle Tsfat Belediyesi düzenlenecek uluslararası bir festival sayesinde bu eski geleneği geri getirme, Tsfat kentini yılda birkaç gün için köklerine döndürme kararı aldı. İlki 2019’da gerçekleşen Ladino Festivalinin bu yıl üçüncüsü başarı ile son buldu.


Galil bölgesinin bu antik kentine çok uzun yıllardır gitmemiştim. Sizleri bilmem ama bir dahaki Ladino Festivalini beklemeksizin Tsfat’ı yeniden, karış karış gezmeyi hedefledim. Eski kent sokaklarında dolaşmanın, tarihi sinagoglarına girmenin, son kazılarda ortaya çıkan deprem öncesi mahalleleri yakından gözlemlemenin tadına doyulmuyor…


Görülecek o kadar çok şey var ki… Tsfat’ın mistik havasında Ladino esinisini doyasıya yakalamak!




Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page