Bir önceki yazım çok beğenilince, olumlu tepkiler de arka arkaya gelince, bu hafta da sizlere mutluluk hakkında yazmaya devam etmek istedim. Anlaşılan mutluluğa ihtiyaç duyduğumuz dönemlerden geçiyoruz. Ne diyordu Marcel Proust: “Bizi mutlu eden insanlara minnet duyalım. Onlar ruhlarımıza çiçek açtıran sevimli bahçıvanlardır...”
Pazartesi günlerini oldum olası sevmem. Bu konuda birçoğunuzun bana katılacağını düşünüyorum. Tembellikle ya da yoğun geçen bir hafta sonunun ardından, erteleyip durduğunuz ne kadar zevksiz iş, ne kadar angarya varsa Pazartesi sabahı, alarmın çalmasıyla beraber karşınıza dikilir. Çalışıp çalışmıyor olmanız hiçbir şey değiştirmez, Pazartesi “Dünya ayak işleri günüdür!” İşte bu yüzden yıllardır, kendimi bu stresten azıcık da olsa arındırmak için, Pazar günleri yatak çarşaflarını değiştiririm. Pazar gecesi, güzel bir duş aldıktan sonra yeni serilmiş, mis kokulu, özenle ütülenmiş nevresimlere uzanmak büyük bir keyif verir bana, içim bir anda huzurla dolar.
Basit mutluluğu araştırabilmek için insanlara nasıl hissettiklerini ve o sırada ne yapmakta olduklarını soran bir telefon uygulaması olduğunu biliyor muydunuz? ‘Mappiness’ (mutluluğun haritası) adlı bu uygulamayı geliştiren Dr. George MacKerron, uygulamanın insanlara soruyu henüz pembe gözlüklerini takmaya vakit bulamadan sorduğunu ve bu sayede dürüst cevaplar alabildiğini söylüyor.
Araştırmanın zirvesinde yakınlaşma, sevişme (%14.20), ortalarında ise alışveriş yapma (%2.74), kumar oynama, bahis (%2.62) var. En altlarda yer alan maddeler sizi şaşırtmayacak: işe gitme, ders çalışma (%-5.43) ve hastalıktan yatağa düşme (%-20.4).
Hepimizi mutlu eden şeyler farklı farklı… Ama bazı küçük detaylar var ki, aklımıza geldikçe bizi gülümsetir, yüreğimize bir avuç pırıltı saçar. Aklıma ilk çırpıda gelenlerden birkaçını sizinle paylaşmak istiyorum: Kışın başında, montunuzun cebinde geçen kıştan kalmış para unuttuğunuzu fark edivermek. Sabah erkenden uyanıp, işe veya okula gitmek için halen birkaç saatiniz olduğunu fark etmek. İş yerinizden hava henüz aydınlıkken çıkmak. Giymek istediğiniz giysilerin yeni yıkandığını ve giyilmeye hazır olduğunu bilmek. Hava güneşliyken dışarda olmak. En sevdiğiniz içecekten ilk yudumu, en sevdiğiniz yiyecekten ilk lokmayı almak (özellikle de karnınız açken). Ve tabii ileriye dönük bir tatil planı yapmaya başlamak.
Sadece bunlar da değil, insanı mutlu eden yiyecekler de var: badem, elma, kabak çekirdeği, bitter çikolata, muz ve yumurta gibi. Bu yiyecekler ruh halinizi yükseltmeye, zihinsel sağlığınızı iyileştirmeye ve mutluluk seviyenizi artırmaya yarayan bir hormon olan “dopamin” içeriyor. Son olarak da, size iyi gelen insanları sakın bırakmayın. Vazgeçmeyin onlardan… Birlikte güldüğünüz, eğlendiğiniz, beraberken zamanın nasıl geçtiğini anlamadığınız, sizi nedensiz, koşulsuz ve karşılıksız seven bu kişilerin gitmelerine izin vermeyin.
Demem o ki, mutlu olmak için ille de büyük nedenlere gerek yok, küçük şeylerle de mutlu olabilmek mümkün. Onca stres ve hayat mücadelesi arasında, önemli olan sizi mutlu eden şeyleri bulmak ve bunları olabildiğince tekrarlamak. Mutluluğa giden yolun başlangıç noktası bu işte.
Commentaires