(Yazarı sesli dinlemek için tıklayınız)
gün dünyanın en zengin ülkelerinden biri olan Singapur 1965 yılında bağımsızlığını ilan ettiğinde Asya’nın yoksulları arasındaydı. Kurucusu Lee Kuan Yew İngiliz eğitimi almış ve Cambridge Üniversitesini bitirmişti. Daha önce Singapur’un İngiliz İmparatorluğuna bağlılığına rağmen kentinin bağımsız olmasına karar verdiğinde hükümetin başı sıfatıyla Londra’nın savunma desteğine başvurmadı.
Askeri korunma bakımından Singapur zayıf noktadaydı. Ayrıldığı Malezya Müslüman ağırlıklı ve 10 milyona yakın nüfusa sahip bir ülkeydi. Singapur’un yüzölçümü 730 km2 (İstanbul kentinin 1/8’i), nüfusu ise 1,8 milyondan ibaretti. Malay Federasyonu içinde yer alırken görüş ayrılıkları yüzünden ve Çin asıllı demografisinin Müslüman çoğunluk içerisinde erime riskine karşı Lee Kuan Yew bağımsızlık peşinde olduğunu açıkladı. Ayrılmanın ilk başlarında Malezya ordusunun yeni kurulan ülkeyi işgal etme tehlikesi vardı ve Singapur’un tedbir alması gerekiyordu.
Lee Kuan Yew (LKY) otobiyografisinde şöyle yazar : “Benim nezdimde İngilizler çizmelerini tükürükle parlatıp, bandolu törenlere meraklı millettir. Küçük bir ülkenin savunma ihtiyaçlarını kavrayamaz ve yardımcı olamazlar (2nci Dünya Savaşında Japon İmparatorluğu Singapur’u 3 yıl boyunca işgal etti, Londra engel olamadı). Kim var bizimle ayni risk koşullarına sahip olan ? Aklıma İsrail geldi ve yardımcılarıma Bangkok’daki askeri ataşe ile temasa geçmeleri talimatını verdim.”
İsrail Singapur’a Meksikalı tarım komitesi kıyafetleriyle (Malezyanın tepkisi) özel savunma ve istihbarat uzmanları gönderir ve strateji önerir : Güçlü bir hava ordusu kuracaksınız, karadan işgale yeltenirlerse 48 saat boyunca düşman birliklerini durdurursanız ABD ve Avustralya kuvvetleri imdadınıza yetişir. Önemli olan ilk 2 günde hava üstünlüğünü sağlamaktır. Sonuçta Singapur Silahlı Kuvvetleri, İsrail Savunma Güçlerine benzer format edinir.
O günden bu yana Singapur ile İsrail arasında yazılı olmayan bir ittifak mevcut. Savunma gereçleri ticareti, özellikle İsrail’in yüksek teknoloji ürünleri Singapur’da rağbet görür.
Singapur bir Müslüman Okyanusunda (Malezya - 34 milyon, Endonezya - 285 milyon) tek Çin kökenli ada. Halkının % 76’sı denizaşırı Çin’li, % 15’i Maley asıllı, % 8 Hintli. Ekonomik mucizesi müthiş : Kişi başı milli hasılası 80.000 USD . Komşularından çok daha başarılı ve zengin. Küçük bir kent-devlet olmasına rağmen halkının eğitim düzeyi, finansal güvenirliliği ve ticaret yetenekleri sayesinde sanayi yatırımlarından giderek yüksek teknoloji alanlarına kaymış.
Singapur’un refah düzeyi ve ekonomik gücü iki Egemen Varlık Fonu olarak temsil ediliyor : GIC (Government Investment Corporation) ve Temasek Holdings. Bu 2 varlık fonunun toplam değeri 2 trilyon ABD Doları ve dünyada Çin Devletinden sonra en büyükler. Burada İsrail yeniden devrede. Aralık ayında Singapur Büyükelçisi İsrail’i “dünyanın en stratejik ülkesi” olarak tanımladı. Her iki varlık fonunun İsrail yatırımları yüzlerce milyon dolara varıyor.
Singapur’un İsrail ile dostluğu medyada fazla yer bulmaz. Hem Endonezya hem de Malezya sıkı Filistin taraftarı ve komşularının stratejik işbirliğinden memnun değiller. Buna rağmen Singapur ilişkiyi saklamaz, ticaret ve yatırımlarına ara vermez.
Singapur’u iş amacıyla 20 kezden fazla ziyaret ettim. Özgürlükçü ve müsamaha havasını teneffüs ettim. Fakat Singapur için Batı’lı diyemem. Gariplikleri vardır : Genç erkeklerin uzun saçlarına izin vermezler. Yollara tükürmenin cezası 1000 dolardan başlar, 5000’e kadar uzanır. Parti kurmak serbest olduğu halde LKY’in kurduğu PAP (Halkın Eylem Partisi) 60 yıldan beri iktidardadır ve istikrarı sağlar. LKY Batı’nın aşırılığa kaçan liberal tutumlarına her zaman karşıydı ve siyasetini açıkça savunmaktan hiçbir zaman kaçınmadı.
İsrail’in pek fazla dostu olmayan Asya kıtasında Singapur ile birlikte son yıllarda Hindistan ve Talmud sevdalısı Güney Kore ön plandadır.
Ralf ARDİTTİ
IYT dip not :
İfade edilen görüşler İYT web portalının editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Yazarların düşünceleri sadece kendilerini bağlar.
Comentarios