Söylenmemiş Sözler/Yazar İclal Aydın
Yelda Yael PENSO
Artemis Yayınlarından çıkan İclal Aydın’ın yazdığı son roman. Okuyucusunu alışıla gelmiş İclal Aydın romanlarından farklı bir girişle karşılayan roman adından da anlaşılabileceği gibi diyaloglar arası söylenmemiş sözlere ve söylenmediği için kaçırılan olanaklara yoğunlaşıyor.
İclal Aydın romanı kafasında şekillendirip yazma serüveni başladığı zaman Kasım 2020’de İzmir depremi oluyor ve maalesef ikiz yeğenlerini kaybediyor. Yaşadığı derin acı ,beklenmedik bu kayıp kitabında bizlere kelimelerin gücüyle geçip adeta yas basamaklarını bizimle tırmanıyor.
Roman İstanbul ve Urla’da geçiyor. 2010 ile 2012 yılları arasında Üniversite Dekanı Filiz ile emekli gazeteci Oktay’ın ikili ilişkisi, onların gözü ile Urla’nın lezzetli yemekleri,rengarenk sokakları,fazla konuşulmamış mübadele zamanları ve ebeveyn kaybının yarattığı derin boşluk.
İlk sayfalardaki karamsar hava romanın sayfaları ilerledikçe dağılıyor ve bizi içine çekiyor. Söylenen ile aslında kastedilen sözlerin farklılığı, hayat mücadelesi içinde gidilen farklı yollar tanıştıklarından yirmi yıl sonra Oktay ve Filiz’i bir proje için bir araya getirir.
Proje derinleştikçe Oktay ın aile öyküsünü yazmaya başladığı ama bitiremediği kitap taslağı Filiz’in öğrencileri tarafından okunur ve okuyucusu Oktay’ın küçüklüğün, cici annesi Nona’ya ve onun leziz mutfağına konuk olur.
Nona aslında her ailede olan gerçek,iyi,pratik çözüme odaklı,eli çok lezzetli, lafını esirgemeyen,kendini geliştirmek için sürekli okuyan, kendi geçmişi hakkında ser verip sır vermeyen bir Egeli. Nona ile biz okuyucular da geçmişe 1920’lere gidiyoruz.
İclal Aydın’ın bana göre kendi roman yazarlığı kariyerinde çıkardığı en dokunaklı sözleri en yalın şekilde yazdığı kitap. Belki bir oturuşta bitmeyecek ama kitabı alıp okuduğunuzda türk kahvesinin ağızda bıraktığı tat gibi uzun süre beyninizde yer edecek. Kitaptan minik bir ipucu da vermiş oldum.
Okuyacaklara şimdiden keyifli zamanlar.
Comentários