top of page

SONU GELMEYEN HOLOKOST HİKÂYELERİNDEN BİRİ DAHA ORTAYA ÇIKTI



Merhaba sevgili okuyucularım. Oldukça sıcak günlerden, azami derecede korunmaya çalışarak yaz mevsimini geçirmeye çalışıyoruz. Niyetimiz Eylül ayında ülke dışına çıkıp biraz dolanmak. Bu arada günlerim bolca okuyarak, devamlı araştırmalar yaparak ve yazılar yazarak geçiyor. Tabii ki arada bir 2-3 saatlik arkadaş buluşmaları ve Cuma akşamları evimizde toplanan oğullarımız ve aileleriyle, hayat daha yaşanası bir kıvama geliyor. Bu arada elime ilginç bir haber düştü, bunu sizlerle paylaşmak istedim.


1938 yılının Haziran ayında Hitler’in emriyle yıktırılan muhteşem Münih Yahudi Sinagogu’nun molozları, esas yerinin 13 km. ötesindeki İsar Nehrinin dibinde bulundu. Aslında bunun en ilginç yanı,10 Emir Tabletlerinin çok az bir kayıpla, yıkıntıların içinde mükemmel bir şekilde gün ışığına çıkması oldu.


Adolph Hitler, Haziran 1938’de Münih’in ana sinagogunun yıkılmasını emrettikten sonra, geçtiğimiz haftaya kadar yıkılan sinagogun molozlarının ne olduğunu kimse bilmiyordu. İsar nehrinin barajında çalışan inşaat ekipleri, yaklaşık 150 ton taş sütun ve İbranice yazılı On Emir’in olduğu bir tablet ortaya çıkardı.


Münih Yahudi Müzesi’nin müdürü Bernhard Purin, onların, otoparka dönüştürülen ve şimdi bir büyük mağaza ile orijinal binanın bir anıtına ev sahipliği yapan sinagog alanından 13 km. kadar uzakta bulunduğunu söylüyor. Münih Belediyesi Purin ile temasa geçti.


İşçiler, Alman mirası koruma yetkilileriyle ve ardından, enkazın nereden geldiğini kısa sürede anladığını söyleyen sinagoglar uzmanı Purin verdiği demeçte “Profesyonel kariyerimde çok alışılmadık bir gündü, çünkü genellikle nehirde bir sinagog bulamıyoruz ”dedi. Purin “tüm dua edenlerin” ibadet sırasında, sinagogun merkezi noktasında bulunan 10 emir tabletlerini görmelerinin “özellikle çok anlamlı ve dokunaklı olduğunu “söyledi.


Münih Sinagogu'nun 1938 yılında yıkılmadan önceki resmi (public domain,wikimedia commons)


Şimdi ağır taşlar, daha fazla inceleme için dikkatli bir şekilde başka bir bölgeye taşınacak, onun söylediği; araştırmanın iki yıl kadar sürebileceği. Ayrıca nehrin diğer kısımlarında daha fazla taş olabileceği, bunun ancak önümüzdeki haftalarda baraj yenileme çalışmaları ilerledikçe netleşeceği söylendi.


Bu arada, uzmanların sinagogun hangi bölümlerinin korunduğunu, eski fotoğraflara bakarak ve anlamaya çalışarak yeniden oluşturmak için, yeterli taş olup olmadığını anlayabileceklerini, örneğin Doğu Duvarı’nın (Yeruşalayim yönüne doğru bakan duvar) ne kadarının ortaya çıkabileceğini araştıracaklar.


Münih belediye başkanı Dieter Reiter, keşfi ”şans eseri” olarak nitelendirdi. Ekibi bulguları korumanın ve Yahudi Cemaatine iade etmenin şehrin görevi olduğunu söyledi.

Nihayetinde Purin,6 milyon Avrupalı Yahudi’nin öldürüldüğü Holokost’tan önce Münih’teki Yahudi yaşamını onurlandırmak için kullanılan harabeleri görmek istiyor. Bugün şehrin yaklaşık 1,5 milyon sakininin arasında, yaklaşık 9.OOO Yahudi’ye ev sahipliği yaptığını söylüyor.


Purin,”Bence en önemlisi bu” diyor. “Hem Münih’teki Yahudi kültürü hem de onun yok edilmesi için anıt gibi bir şey haline gelmesi gerekli ”diye konuştu.


Yetkililer, sinagogun Almanya’da Hitler yönetimi sırasında yıkılan ilk sinagoglardan bir olduğunu söylüyor. Sinagog; Yahudi yaşamının merkezi ve Münih’in en önemli simgesi olmuştu.


Bu devasa sinagog, çok ünlü Alman mimar Albert Schmidt tarafından tasarlandı ve 1887’de açıldı. İçinde 1.500’den fazla oturma yeri vardı ve şehrin ana sinagogu olarak hizmet ediyordu. Hitler Haziran 1938’de,yani 9 Kasım 1938’de gerçekleşen Kristallnacht’tan birkaç ay önce yıkılmasını emretti.


Birinci nedeni ise, Münih’te kurulan ve merkezi orada bulunan Nazi Partisi, orada bu kadar görkemli bir sinagogu istemiyordu. Purin:”Sinagog, Hitler’in Münih’teyken akşam yemeği yemeyi sevdiği bir restoranı olan Ana Sanat Galerisine çok yakındı. O akşam hoşlanmadığı bu sinagoga bakarak yemek yemek sinirini bozdu” diyor. Yahudi Telgraf Ajansı’nın o sırada bildirdiğine göre, Hitler yapıyı göze batan bir şey olarak gördü ve kişisel bir nefretle yıkılmasını emretti.

Purin’e göre, bu aynı zamanda Alman halkının bir sinagogunun yıkılmasına nasıl tepki vereceğini görebilmek için Kristallnacht için bir “test” görevi gördü. “Halk herhangi bir tepki göstermedi ”dedi.


Nazi hareketinin Katolik ve Protestan Kiliselerini de hedef aldığını ve Hitler’in aynı sıralarda bir Protestan kilisesinin yıkılmasını emretmesinin büyük bir tepkiye yol açtığını da sözlerine ekledi.


“Ve böylece kiliseleri yıkmaya başlamanın oldukça zor olduğunu, ancak sinagogları yıkmanın sorun olmadığını gördüler” dedi. Yıkımın gerçekleşeceği gün cemaatin hahamına yıkımla ilgili haber, birkaç saat önce verildi ve yüzlerce Yahudi gece boyunca Sefer Tora’ları ve diğer önemli eşyaları binadan çıkarmak için uğraştı. Yeni satın aldıkları sinagog orgunu Katolik kilisesine devrettiler.


İsrael’deki Holokost Müzesi Yad Vashem’e göre belediye, Yahudi cemaatine sinagogun ve komşu Yahudi Cemaati Binasının değerinin yalnızca yedide birini tazminat olarak geri ödedi. Bina, Haziran 1938’de Leonhard Moll İnşaat Şirketi tarafından yıkıldı ve arazi bir otopark haline getirildi.


Nehirde bulunan 10 Emir Tabletleri (coutesy jewish museum Munich)


Purin, ”Yıkıldıktan sonra sinagogun taşlarına ne olduğunu asla bilmiyorduk: Nerede depolandıklarını, hangi amaçla kullanıldıklarını veya her neyse,” dedi. Ve 1956’da,o zamanlar bilinmese de, bu taşlar bazıları nehirde bir bariyer inşa etmek için kullanıldı.2. Dünya Savaşı sona erdikten sonra, yeni binaların yıkılan diğerlerinin malzemeleri kullanılarak inşa edilmesinin alışılmadık bir durum olmadığını söylüyor. Sinagogun parçalarının şehrin etrafındaki her türlü yapıyı yeniden inşa etmek için kullanılmış olmasının teorik olarak mümkün olduğunu söylüyor.


“Münih’teki diğer evlerde sinagogun başka bölümleri de olabilir” diye ekliyor.

Molozları kurtarma ve tanımlama çalışmaları devam ederken Purin, hayalinin, kutsal Sefer Toraları barındıran bir dolap olan Ehal Akodeş’in ve daha fazla parçasının bulunmasının olduğunu ilave ediyor. Ancak şimdiden ortaya çıkan parçalar bile tarih yazıyor.


Münih Yahudi Cemaatinin Başkanı Charlotte Knobloch, Alman Müchner Merkur gazetesine verdiği demeçte, bunların şehrin Yahudi köklerinin 2.Dünya savaşının sonundan, ne kadar derine indiğini gösterdiğini söyledi.


1932’de doğan ve çocukken sinagogu ziyaret ettiğini hatırlayan Knobloch, ”eski ana sinagogun parçalarını, bırakın görmeyi, hayatta kalmasını gerçekten beklemiyordum” dedi. ”Hepsi hala çok gerçek dışı, adeta mucizevi” diye hayretle ekledi.


İşte böyle sevgili okuyucularım.85 yıl sonra, sinagogdaki 10 Emir tabletlerinin suların diplerinden bulunup ortaya çıkarılması, benim tüylerimin ürpermesine neden oldu. Kanımca, buradan çıkarılacak mesaj ise: Yahudiliğin ilelebet ayakta kalacağı ve ateşinin hiç sönmeyeceği!

Yeniden buluşmak umuduyla sevgiyle kalın



Comentários


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
WhatsApp Image 2020-09-08 at 20.52.59 (1

İLETİŞİM

Telefon                           :+97236582936
Mail                                :turkisrael@gmail.com

 

KÜNYE

İYT Web Sitesi Künyesi:
Editör                             :Av.Yakup Barokas
Grafik Tasarım              :Şemi Barokas 
                                          Ovi Roditi Gülerşen

© 2018 by Turkisrael.org

bottom of page