Yazıyı kaleme aldığım an itibariyle savaşın 70. günü. Yetkililer bu savaşın çok uzun süreceğini belirtiyorlar. Haftalar mı, aylar mı, bir yıl mı? 1200 masum kişinin terör örgütü Hamas tarafından öldürülmesinden, 240 rehinenin kaçırılmasından bu yana her gün bir dram yaşanıyor.
Bir hafta boyunca, her gün 121 rehinenin ateşkes süresi içinde nefesimizi tutarak iadelerine tanık olduk. Ölenlerin ailelerinin anlattıklarını, iade edilenlerin yaşanmışlıklarını yüreğimiz sıkışarak dinledik.
Gazze Şeridi’nin kuzeyi İsrael güçleri tarafından tamamen ele geçirildi. Gazze halkı uçak saldırılarından korunması için güneye göç ettirildi. Hastanelerin altından, okullardan ulaşılan tüneller tek tek keşfedildi. Askeri disiplini kaybeden Hamas yıkıntıların arasına gizlenerek gerilla savaşı vermeye başladı. Sacaiye’deki çatışmalarda on İsrael askerinin öldürülmesiyle sarsıldık. 15 Aralık Cuma günü üç rehinenin yanlışlıkla öldürüldükleri haberi geldi. Sonrasında rehinelerin beyaz bayrak kaldırdıkları açıklandı.
Yerle bir edilen Gazze Şeridi’nin kuzeyinin terörden temizlenmesi bu denli güç oluyorsa nüfusun yoğun olduğu, Hamas’ın gücünü henüz yitirmediği ve Yahya Sinvar’ın gizlendiği söylenen Han Yunes, Rafiah gibi yerleşim yerlerinin yer aldığı Gazze’nin güneyinde çatışmaların çok daha zor olacağını tahmin etmek zor değil. Bir de Amerika’nın ve en önemlisi her geçen gün yaşam şansları azalan 129 rehinenin aile yakınlarının baskıları var.
Her şeyden önce ve ŞİMDİ rehinelerin serbest kalmalarını talep edenlerin haykırış ve çırpınışları, diğer yandan Hamas’ın bitirilmesini ve eş zamanlı olarak rehinelerin kurtarılmasını strateji olarak benimseyen karar vericiler…
Savaşın başlangıcında halkın sağcı solcu, dindar seküler yüzde doksanının ateşkese karşı çıktığına, sonuna kadar gidilmesinin gerekliliğine inandığı kanısındayım, şimdi öyle mi bilemiyorum?.. Yahudilikte; “bir hayat kurtarırsan bir dünyayı kurtarmış olursun…”
Her gün televizyon kanallarında emekli generallerin, savaş muhabirlerinin yorumlarını dinliyoruz. “Yom Aharey” Sonraki Gün ne olacağını dillendiriliyorlar. Joe Biden bunu Netanyahu’nun ağzından duymak istiyor. Netanyahu Hamas’a para yardımı yapan, hiçbir otoritesi kalmamış Mahmud Abbas’ın başında yer aldığı Filistin Yönetimine Gazze’nin sivil idaresinin teslim edilemeyeceğini söylüyor. Neyin olamayacağını ifade ediyor ama savaş bittiğinde neyin olacağını belirtmekten kaçınıyor. Amacı iki devletli çözüme kapı aralamamak.
Benny Gantz ise Tsahal’ın her zaman Gazze’de hareket serbestisini koruyarak “güçlendirilmiş” bir Filistin yönetiminden ve ABD dahil İsrael’in de yer alacağı dört devletin denetiminde bir çözüm önermekte.
Sonraki Gün, sadece Gazze’nin geleceği açısından değil, bu halkın ve özellikle yakınlarını kaybedenlerin, rehine tutulanların yaşadıkları travmaların izlerinin giderilmesi açısından da anlam taşıyor. Sonraki Gün’ün ne olacağını bilemiyorum ama hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Comments