Tarihler 1924 yılının Şubat ayını gösterdiğinde Varşova’da geleneksel bir Yahudi ailesinde doğduğunda kuşkusuz tarihe bıraktığı izden habersizdi. Bugün mütevazi kahramanlığı ile sadece bizleri değil insanlık adına öğrenmek isteyen herkesle bilgilerini paylaşan Simha Rotem’i daha yakından tanıyacağız. Öldüğü 2018 yılına kadar aktif olarak antisemitizm ile mücadele etmiş hayatı kitaplara, dizilere konu olmuş biri.
Daha savaş başlamadan, Varşova işgal edilmeden ama antisemitizmin ayak sesleri tüm Polonya’yı kasıp kavururken hiçbir nedeni olmadan evleri yakılıp küçük kızkardeşini bu olayla kaybetmesi Rotem’in içindeki savaşçılığı ortaya çıkardı. Akiva Siyonist Gençlik Örgütü’ne katıldı ve aktif bir üyesi oldu.
1942 yılında ise Yahudi Savaş Örgütü (ZOB) ile savaşmaya başladı. “kazik” lakabı ile tanınıyordu. Ellerinizdeki neredeyse sıfıra yakın imkanla birbiriniz ile haberleşmeniz gerektiğini düşünün: işte Rotem burada devreye giriyordu- savaş sırasında hem haber taşıyordu hem de düşmana onun prestijini bozacak haberler iletiyordu.
ZOB komutanı Mordehay Anilewichz ile omuz omuza mücadele etti. Varşova Ayaklanması sırasında artık kaybedeceklerini anladıklarında gizli bir geçit yardımıyla Varşova’nın Yahudi olmayan tarafına gönderildi. Burada yeni bir kaçış yolu bulması gerekiyordu. Ancak Almanlar Rotem’in planını keşfetti ve Getto ile geçit arasında mahsur kaldı. Bu mahsur kalış ona kanalizasyonları kullanma fikrini verdi. Ve işte bu kanalizasyondan Zivia Lubetkin’i kaçırdı. Zivia ile birlikte yaklaşık 80 kişiyi bu şekilde gettodan çıkardı.
Varşova Gettosu Ayaklanması bastırıldığında o da başka başka direniş örgütleri ile yeraltı faaliyetlerine devam etti. Durmak ve pes etmek onun sözlüğünde yoktu. 1944 yılında büyük Varşova Ayaklanması’na katıldı. Bu arada kamplar için de bir şeyler yapması gerekiyordu. Gizlice Dachau kampının Nazi Subaylar için yemek hazırlayan fırınına sızdı. Oradaki Polonyalılar ile dost oldu. Planı basitti: yemeklere zehir koyacaktı. Rotem planını uygulayamadan savaş sona erdi.
Savaşın bitmesi Rotem için yeni bir başlangıç yapma fırsatıydı. Ailesinden hayatta kalan kızkardeşi ile Manda Filistin’e gidebilmek. İngiliz kısıtlamaları vardı, yılmadı. 1947 yılında kutsal topraklardaydı. Öldüğü 2018 yılına kadar Yeruşalayim’de yaşadı.
Politik aktivistliğini öldüğü güne kadar fiziksel olarak elvermediği zamanlarda yazarak, konuşarak sürdürdü. Nisan 2018’de dönemin Polonya Cumhurbaşkanı Andrez Duda’yı kınadı ve neden Polonya vatandaşlarının o dönemde Nazi gibi davrandığını sordu.
2001 yılında Uprising dizisinde kendisini Stephen Moyer canlandırdı. Biyografisi Yale Universitesi yayınları tarafından basıldı.
Comentarios