Mase peraşasının başında, Tora, çöl yolculuğu boyunca konaklanan yerlerin listesini kaydeder. Bu liste genel olarak, buralarda meydana gelen olayları hatırlatma amacını da taşır.
Fakat liste içindeki bir pasuk, sanki dikkati, Bene-Yisrael’in yolculuğundan bir an için ayırıp, kilometrelerce ötede meydana gelen bir olaya çevirmeyi amaçlıyor gibidir. Tora şöyle demektedir:
“[Bene Yisrael] Birinci ayda – birinci ayın on beşinci gününde Rameses’ten yola koyuldular. Pesah-korbanının ertesi gününde, Bene-Yisrael tüm Mısır’ın gözleri önünde, muzaffer bir edayla çıktılar” (Bamidbar 33:3).
Tora anlatıma bu noktada, konuyla hiç de ilgili görünmeyen bir ayrıntı yerleştirmektedir. Bu ayrıntı, Mısır’dan çıkış Mısırlıların başına gelen büyük trajediyle karşılaştırıldığında oldukça önemsiz görünmektedir:
“Mısırlılar bu sırada, A-Şem’in öldürmüş olduğu tüm behorlarını gömüyorlardı…” (Bamidbar 33:4).
Şimdi bu, tarih söz konusu olunca basit bir ayrıntı değil midir? Bahsetmeye bile ne gerek vardır? Rabi Mordehay Kamenetsky’ye göre Tora bu ilgi çekici eklemeyle, bize Mısır’dan Çıkış’ın tüm derslerine bir ekleme yapma amacındadır.
Tora, bir Yahudi’nin, hayatını nasıl yaşaması gerektiğine dair bilgi ve talimatları içermesinin yanı sıra Tora aynı zamanda, tüm insanlığa da, ahlaki olarak neyin doğru olduğunu bildiren bir rehberdir de. Cinayet, cinsel ahlaksızlık ve daha birçok suç, Tora’ca kesin olarak dışlanmıştır. Bazen “iğrenç, tiksinti uyandırıcı” gibi ifadelerle doğrudan nitelemeler yapılmışken, bazen de – Sedom örneğinde olduğu gibi – verilen cezalarla, Tanrı’nın bu konulardaki görüşü bizlere bildirilmiştir. Bu anlatıların hepsi, medeniyet için birer derstir. Dünya adı verilen bu gezegenin tüm sakinleri için gereken standartlar bunlardır. Tora’nın bu yanları bir ahlaki pusula niteliğindedir.
Bunları akılda tutup tarihte bir adım geriye atarak, Mısırlıların aklından nelerin geçtiğini anlamaya çalışırsak ve Tora’nın neyi anlatmaya değer bulduğuna yoğunlaşırsak, belki bir başka ahlaki ders daha alabiliriz.
Düşünün… Bene-Yisrael 210 yıl boyunca Mısır’da tutsaktılar. Tarihte daha önce hiç görülmemiş ve duyulmamış mucizevi belalara karşın Mısırlılar onları salıvermiyorlardı. Ne kan, ne çekirgeler, ne de çıbanlar; hiçbir şey onları sarsmıyordu. Bene-Yisrael sonunda Mısır’dan çıktıkları zaman bile, Mısırlılar onları takip etmekten kendilerini alıkoymayacaklardı. Ama bunu hemen yapmamışlardır…
Tora bize bu noktada Mısırlılar için bir şeyin, kaçan kölelerini yakalamaktan daha önemli olduğunu vurgulamaktadır. Bene-Yisrael’e arayı açma fırsatını tanıma pahasına yapılması gereken bir görev söz konusudur: Ölülerin onurlandırılması ve gömülmesi.
Belki de Tora medeniyete bir mesajla seslenmektedir. Bir başka milletin köleleştirilip eziyet görmesini bizzat gerçekleştirecek kadar düşük düzeyli bir milletin bile öncelik verdiği bazı ilkeleri vardır. Bunun ne kadar zaman alacağı, ne kadar para gerektireceği, Bene-Yisrael’in bu süre zarfında ne kadar uzaklaşacakları önemli değildir. Vurulanları onurlandırın. Ölüleri gömün.
Tora bir bakıma Sezar’ın hakkını Sezar’a vermekten çekinmemektedir. Çoğunlukla zalimliği ve düşük ahlak düzeyi sebebiyle eleştiri bombardımanına tuttuğu Mısır’da olumlu bir yan bulmuştur. Hatta bununla kalmamış, Mısır’ın bu olumlu özelliğini kaydederek, onu tüm insanlığa örnek göstermiştir. Antik bir millet, iki asırlık milli onurunu ve kaçan büyük iş gücünü bir yana bırakıp, ölülerine gerekli saygıyı gösteriyorsa, o zaman tüm dünya bunu örnek almalıdır. Evet, Eski Mısır’dan belki büyük ahlak dersleri alamayız; ama bunu alabiliriz.
Tora’nın bu tavrı bize önemli bir ders de vermektedir. Anlaşamadığınız kesimler, düşman uluslar veya rakip siyasi partiler olabilir. Ama sırf onlar sizin safınızda değil diye kestirip atmayın; onları takdir edebileceğiniz hiçbir nitelikleri, onlardan öğrenebileceğiniz hiçbir olumlu şeyleri olmadığını düşünmeyin. Mutlaka vardır. Mısır’da bile vardı. Dahası, bunları görüp de görmezden gelmeyin. Karşınızdaki her ne olursa olsun kötülemek, iyi yanlarına bile bir kulp takmak size bir şey katmaz. Mesafeliyseniz, mesafenizi koruyun. Ama Sezar’ın hakkını Sezar’a vermekten de çekinmeyin. Bu sizi küçültmez.
Comments