top of page

Ryan Holiday : Ego Düşmanındır



Shirli Ender


Ego deyince aklınıza ilk gelen nedir? Ego Latinceden gelen bir kelime olup “ben” veya “benlik” demek. Kişinin var oluşunu simgeleyen bir olgudur. Ego olmadan var olamayız. Ne var ki, günlük hayatta ego deyince farklı bir anlam ve anlayış çağrışır. O da kişinin ben merkezli yaşamasını, yani bencil (egoist) oluşunu, kendini beğenmiş, çok bilmiş (ukala), ve kibirli davranmasını ifade eden bir olgu olarak karşımıza çıkar. Bu da egodur ve var oluşumuzun bir nevi üst perdeden tezahür edişidir. Kanımca bu ego mevzusu hepimizi yakinen ilgilendirecek bir olgu. Ego Düşmanındır kitabını paylaşma arzum da bundandır.


Hiç izler misiniz, insanları veya göz önünde bulunan kişileri (liderleri)? Gözünüze çalan hangi özellikleri size itici ya da çekici gelir? Size ne ifade eder? Kendinizde neler uyandırır? Mesela, Angela Merkel’in sessiz, gösterişsiz ve insani yönleriyle erkek egemen siyasi arenadaki başarısı onu “dünyanın en güçlü kadını” yapmıştır. Aynı sahalarda Donald Trump’ın gürültücü, gösteriş ve sansasyon meraklısı halleri pek de başarı getirmediği gibi ABD tarihinde “bölücü” yaramaz çocuğu unvanına layık. Her ikisinin de egosu yerinde ve aktif, ancak biri kendi merkezinden aşağıya doğru üstünlük ve ezicilik uygulayarak “Buradayım!” diyor.


Şimdi asıl mesele hangi ego makbul veya arasında bir denge mi esas olmalı? Esas soru, benliğimizi ve var oluşumuzu simgeleyen bu varlığın hayatiyetini, öz değerlerimiz ve kendimize özgü özelliklerimizle barışık halde nasıl sürdürebiliriz? Veya, kendini benzersiz, her şeyin en iyisine layık, hatasız, mükemmel, ve herkesten “daha çok” gören birey olmak ile kendini bilen, kendine layık olanı ve değerini anlayan, ve kendinden üstün olan kişilerin de var olduğunu daima kabul eden birey olma arasındaki dengeyi nasıl bulabiliriz? Yani, içimizdeki “ben”i susturmadığımız gibi var oluşumuzu, ihtiraslarımızı, tutkularımızı, başarma ve “Buradayım!” diye kendimizi gösterme ihtiyacımızı nasıl dengeleyebileceğiz? Zira bu bir denge işi, ve bir ölçüde akılcı, bilinçli, ve duygusal, ruhsal, zihinsel dinamikleri ihtiva eden bir sanattır.


Ego Düşmanındır kitabında Ryan Holiday tarih boyunca birçok “sessiz” liderin, düşünürün, tarihe yön veren güçlü figürlerin örneklerinden yola çıkarak ego olgusunu “amaç”, “başarı” ve “başarısızlık” bağlamında incelemiş. Her bir sayfasında okuyucuyu düşünmeye ve kendine dönüp özünü irdelemeye itiyor. Can alıcı kısmıysa, ego olgusunun dizginlenmediği veya iyi yönetilmediği durumda kişinin kendi düşmanı olacağını vurguluyor. Öyle ki, ego azim ile hırs, başarı ile başarısızlık, tükenmişlik ile yılmazlık arasında ince bir çizgide yer aldığını, ancak iyi yönetildiği taktirde azmin, başarının, dayanıklılığın ve dingin mutlu bir hayatın anahtarı olduğunu vurguluyor.


Sizi kitabın Başarı bölümünün Kendine Hikâye Anlatma* başlığı altında Ryan Holiday’den bir alıntısıyla bırakıyorum. Belki ağzınıza bir bal çalar ve merak uyandırır düşüncesiyle… Keyifli okumalar.


(…) yatırımcı Paul Graham (Airbnb, reddit, Dropbox ve diğerlerine yatırım yapmıştır), girişimcileri başlangıçta cesur ve kapsamlı vizyonlara sahip olmamaları konusunda açıkça uyarmaktadır. Elbette bir kapitalist olarak, endüstrileri büyük ölçüde altüst eden ve dünyayı değiştiren şirketlere fon sağlamak ister – zira para asıl oradadır…. Onların "korkutucu derecede iddialı" fikirlere sahip olmalarını istiyor, ancak "Gerçekten büyük şeyler yapmanın yolu aldatıcı derecede küçük şeylerle başlamak gibi görünüyor" şeklindeki bir yorum getiriyor. Egodan dolayı hemen cepheden bir atak yapmayın diyor; bunun yerine küçük bir girişimle başlayın ve ilerledikçe hırslarınızı sürekli olarak yineleyerek yükseltin. Bir diğer ünlü tavsiyesi olan "Kimliğinizi küçük tutun" da buraya çok iyi uyuyor. İyi bir manşet oluşturan görkemli bir vizyonla değil, bizzat yaptığınız iş ve arkasındaki ilkeler öne çıksın.


*Don’t Tell Yourself A Story, (pages 111-112)

Investor Paul Graham (who invested in Airbnb, reddit, Dropbox, and others), working in the same city as Walsh (Bill Walsh, football coach and general manager) a few decades later, explicitly warns startups against having bold, sweeping visions early on. Of course, as a capitalist, he wants to fund companies that massively disrupt industries and change the World -that’s where the money is. He wants them to have “frighteningly ambitious” ideas, but explains, “The way to do really big things seems to be to start with deceptively small things.” He’s saying you don’t make a frontal attack out of ego; instead, you start with a small bet and iteratively scale your ambitions as you go. His other famous piece of advice, “Keep your identity small,” fits well here. Make it about the work and the principles behind it -not about a glorious vision that makes a good headline.


***


Ryan Holiday: Ego Düşmanındır (Ego is the Enemy); çev. Başak Gündüz; MediaCat Yayıncılık, 2017; 220 sf.


***

Bir sonraki yazı: 4 Ekim 2023







































Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page