top of page

Rafael Sadi’nin ardından…


Perşembe sabahı uyandığımda telefonda bir mesaj… inanamadım. Sonra kendi sitesinden vefatının duyurulduğunu gördüm ve peş peşe Rafael Sadi’nin fotoğrafları ve beklenmeyen acı haber…


Sadi gerek kendi haber portalı HasturkTv.net ve yazarı olduğu OdaTv’den günde en az bir, genelde iki, üç haber/yorum yayınlamazsa kendini görevini yerine getirmemiş hissederdi. Kimi yazıları da dikkatimi çekerdi, sabahın dördünde gönderirdi. Aramızdan ayrılması da öyle oldu, sabahın erken saatlerinde, kimseye duyurmadan, öyle ansızın…


Rafael dar canlıydı, “yazılarını bir ikinci kez oku, daha az hatalı olsun” dediğimizde koca harflerle “İSTEMEYEN OKUMASIN!” der geçerdi.


Rafael Sadi’yi öyle elli yıl öncesinden okuduğu Musevi Lisesi’nden tanımış değilim. Yine de dostluğumuz otuz yılı aşar. İlk kez yeni aliya yaptığı 1990 yılında Türkiyeliler Birliği adına yayınlamakta olduğumuz “Haber/Haver” gazetesine gelmiş ve “Yair” takma adıylı nostaljik anı yazıları yazmaya başlamıştı. Sanıyorum “Tahtakale” kitabında da bu anılara yer verdi.


“Yair” müstear ismine gelince onu toprağa verdiğimiz gün, törende, Türk Yahudi Toplumu Başkanı İtshak İbrahimzadeh’den bunun Lehi kurucularından Yair Stern anısına olduğunu öğrendiğimde oldukça şaşırdım. 33 yıl sonra edindiğim bu bilgi Rafael Sadi’nin siyonist ilkeleri ne denli içselleştirdiğini ve Betar felsefesine inanan biri olduğunu bir kez daha kavramama neden oldu.


Yıllar sonra Şalom Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği görevinde bulunduğum sırada dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrael ziyeretinde Rafael’in kendisiyle bir röportaj yapmasını rica etmiştim. Ricamı kırmadı, hem söyleşiyi hem de Türk Yahudi Toplumu Onursal Başkanı Bensiyon Pinto’nun (זייל) da yer aldığı Tayyip Erdoğan ile üçlü fotoğrafını göndermişti. Rafael Sadi de anılarında bu olaydan söz eder. Sanıyorum Cumhurbaşkanı ile Kasımpaşa’lık ve okul arkadaşlığı muhabeti o sırada başladı.


Ölüm haberinin ardından “Debarkader” adlı mail grubunda duygularını ve üzüntüsünü dile getiren bir kişi Rafael Sadi’yi “citizen journalist” olarak adlandırdı. Bu sözcüğün ne anlama geldiğini bilmiyordum, bu isim basın yayın okulundan mezun olmamış, katkılarının karşılığında hiç para kazanmamış, icabında saldırıya uğramış idealist gazetecilere verilen isimmiş.


Ne doğru bir tanım. Sen Rafael gerek TV ekranında, gerekse yüz yüze doğru bildiklerini söylemek ve yazmaktan hiçbir zaman kaçınmayan ilkeli, omurgalı bir insan, yılmak bilmeyen bir yazar/gazeteci, fikir teatisinde bulunmaktan zevk aldığım bir dosttun. Seni özleyeceğiz.

Baruh Dayan HaEmet





Comentarios


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page