top of page

Purim’e Değişik bir Bakış


Bu haftaki Teruma peraşasını, Purim’den evvelki Şabat’da okuyacağız. Bu vesile ile Megilat Ester’de (kısaca Megila) anlatılanlara bir göz atalım.


Rabi Beni Lau, Tanah’ın, Purim’e yakın dönemden bahseden kitaplara (Ezra, Nehemya, Hagay, Zeharya, Daniel), bilginlerimizin Purim hakkında söylediklerine (Talmud ve Midraşim) ve olayların geçtiği Pers krallığından kalan tarihi belgelere dayanarak, Megila’da anlatılan Purim olaylarını biraz değişik bir açıdan açıklar.


Yeuda krallığının çöküşü ve Bet-Amikdaş’ın yıkılışı ile Yahudiler İsrael topraklarının doğusundaki ülkelere (Babil ve çevresi) sürülürler ve zulüm altında yaşarlar. Pers İmparatorluğu’nun bütün orta-doğuyu egemenliği altına alması ile Yahudiler baskıdan kurtulurlar. Hatta M.Ö 539 da Koreş (İngilizcede Cyrus) Yahudilerin topraklarına dönüp Bet-Amikdaş’ı yeniden kurabileceklerine dair bir beyanname yayınlar. Bu beyannameden faydalanarak Yeruşalayim’e dönen Yahudilerin sayısı birkaç on bini aşmaz. Zerubavel ve Yeoşua Akohen liderliğindeki bu grup ikinci Bet-Amikdaş’ın inşasını M.Ö. 516 da tamamlarlar. Ancak Yeruşalayim ve civarında yaşayan Yahudilerin sayısı hem çok azdır hem de ekonomik durumları çok kötüdür. Pers İmparatorluğunun eyaletlerinde iyi bir hayat süren Yahudilerin büyük bir çoğunluğu, İsrael topraklarına göç etmeyi akıllarından bile geçirmezler. M.Ö. 458-445 yıllarında, ilk başta Ezra ve Ardından Nehemya birkaç on bin kişilik bir Yahudi grup ile, 60 sene kadar evvel Bet-Amikdaşın inşasını tamamlayanlara katılırlar ve onları kuvvetlendirirler.


Megila’da anlatılan Purim olayları bu 60 senelik dönem içinde yaklaşık 5 yıllık bir dönemi kapsar. Pers İmparatorluğu belgelerine göre, Tanah’ta Ahaşveroş olarak bilinen kral M.Ö. 485’den 465’e kadar hüküm süren Hişiarşe, başka bir adı ile Kserksestir. (Megila’nın sonunda Ahaşveroş’un adı Ahaşreş olarak yazılıdır -Ester 10, 1.) Ahaşveroş, krallığının ilk 3 senesinde Yunanistan’ı fethetmeye çalışır ve başaramaz ve bu sevdadan vazgeçer.

Rabi Beni Lau’ya göre, Megila’nın başındaki 180 günlük şölen, Ahaşveroş’un, yenilgiye rağmen, İmparatorluğunun idaresindeki prens ve komutanlara kuvvet ve servetini gösterip onların yeniden desteğini kazanmak içindir.



Ardından gelen büyük şölen, ilkinin hazırlığında yoğun çaba sarf eden Şuşan halkı içindir.


Bu günler geçtikten sonra kral başkent Şuşan’da bulunan küçüklü büyüklü halka, kraliyet sarayının bahçesinde yedi gün süren bir şölen verir (Ester 1, 5)


Megila’da Mordehay’ın atalarının Yehonya zamanında Babil’e sürüldüğü yazılıdır (Ester 2, 6). Yehonya (Yeoyahin) Yeuda krallığının sondan ikincisidir. “Yeoyahin sürgünü” diye bilinen olayda, yalnızca saray civarındaki asiller Yeruşalayim’den Babile transfer edilirler. Orta-doğuda hüküm süren bütün devletler, her nedense, bu kitlenin, Yahudilerin asil zümresi olarak kalmalarına önem vermişlerdir. Bunun sonucu olarak Mordehay, Pers kralının saray avlusunda serbeste dolaşan asil sayılan bir kişiliktir.


Kuzeni Ester, kraliçe olarak seçilirken Mordehay ona Yahudi olduğunu söylememesi gerektiğini söyler ve Ester bu tavsiyeye sadık kalır (Ester 2, 10). Ancak ne var ki Mordehay ile Ester arasındaki ilişki saray sakinleri tarafından bilinir. Örneğin, Mordehay, Ahaşveroş’a karşı düzenlenen bir ayaklanmayı, saraya Ester aracılığı ile bildirir (Ester 2, 21-23). Bir diğer örnekte, Mordehay matem elbiselerine bürününce bu olay hemen Ester’e iletilir (Ester 4, 4). Mordehay bir Yahudi olarak tanınsa idi, onunla bu denli çok mesaj değiştiren genç kraliçenin bu Yahudi ile ilişkisinin ne olduğu dikkatleri çekmez miydi? Rav Beni Lau’ya göre, Mordehay, Yahudiliğini gizlemese de davranışlarından, onun Yahudi olduğunu anlamak pek mümkün değildi. (İnşası tamamlanan ikinci Bet-Amikdaş ile bir ilişkisi var mıydı? Şabat gününü muhafaza eder miydi? Yahudi bayramlarını kutlar mıydı? Kaşer yemek kurallarına bakar mıydı?) Mordehay ve Ester isimleri bile tamamen Pers isimleriydi.


Herhalde Mordehay (ve onun gibi daha birçok Yahudi) yaşadıkları ülkede ilerleyebilmek bahanesi ile onları Yahudi olarak belirleyebilecek işaretlerden uzaklaşmışlardı. Ama Aman gibileri, en umulmadık anda bu yabancıları çekemediklerini, onlara nefretlerini ve hatta onları yok etme planlarını akıllarından silmezler.


Aynı senede, baş vezirliğe tayin edilen Aman (Ester 3,1), Mordehay’ın ona karşı saygısızlığını fırsat bularak, sadece Mordehay’dan hıncını alacağına, yarı gerçek ve iftiralarla dolu sözlerle Ahaşveroş’dan Yahudileri yok etme iznini koparır.


Aman kral Ahaşveroş’a “kraliyetinin bütün eyaletlerinde, diğer milletler arasında dağılmış ve ayrılmış bir millet vardır. Dini kuralları bütün milletlerden değişiktir ve kralın kurallarını yerine getirmezler. Kralın onları tahammül etmesi hiç uygun değildir” der. (Ester 3, 8)


Megila bizlere olayların gidişatının Yahudilerin lehine dönüşünü değişik olayların bir bileşimi olarak gösterir:

· Yahudiler aralarında dayanışmaya karar verirler.

· Tanrıya inancı ifade eden oruç tutarlar (Ester 4, 3).

· Ahaşveroş’tan yardım istemek için, Mordehay Ester’i devreye sokar (Ester 4, 13-14).

Ama bunların yanı sıra mucizevi bazı olaylar cereyan eder:

· Ahaşveroş’un uykusu kaçar (Ester 6, 1) ve Mordehay’ın kral için yaptığı iyiliğin yazılı olduğu kraliyet hatıra defterlerini okutur (Ester 6, 2).

· Aman Mordehay’ı, kralın elbiseleri ve kralın atı üzerinde, başkentin caddelerinde dolaştırmak ve onun hakkında övücü sözler söylemek zorunda kalır (Ester 6, 11).

· Ahaşveroş, hayatını kurtarmak için Ester’e yalvarmaya çalışan Aman’ın kraliçeye sarkıntılık ettiğini zanneder (Ester 7, 8).


Sonunda Pers İmparatorluğundaki Yahudiler kurtulurlar.


Sarayın en güçlü şahsiyeti haline gelen Mordehay Purim bayramını yaratır ve o dönem Yahudileri arasındaki dayanışmayı artırmak için bayramı kutlarken arkadaşlarına yemek öğünleri yollamalarını ve fakirlere hediyeler vermelerini emreder. Bunun yanında kutlama ziyafetini ve olayların her sene yeniden hatırlanması için Megila’nın okunmasını tesis eder (Ester 9, 20-23). Mordehay’ın tesis ettiği bu dört Purim kuralı bugüne kadar uygulanmaktadır. (Kıyafet değiştirmek ve maske takmak çok daha geç devirde, Venedik’te başlayan bir adettir.)

Ancak Purim olayları, hür olmalarına rağmen, Yahudilerin ana topraklarına dönmelerine sebep olamaz. Tam tersine, yabancı topraklardaki varlıklarını kuvvetlendirirler.

Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page