Seder sonrasında, sanırım hafta başı sendromunda olduğu gibi, herkes bir Pesah sendromu yaşıyor. Yarım gün çalışanlar kendilerini arafta hissediyordur… Ne işteyim ne evde… Bir hafta içinde alınan o kiloların da iadesi için ayrı bir çaba göstermek gerekecek. Ben şahsen tartıdan uzak duruyorum. Ne olursa olacak, kaç kilo alacaksam alacağım… Kendimi, çocuk yaştan beri, yıl boyu dört gözle beklediğim burmelozları yemekten alıkoyamam.
Seder öncesi herkesin bir akrabasına gitmek için yola çıktığı, bir iki saat süresince trafikte yaşanan sıkışıklıklar hariç bayramda Tel Aviv görünür şekilde boşaldı, Bir buçuk milyon kişinin seyahate çıkıyor olmasının bunda büyük etkisi var. Ben Gurion Havaalanı’nın durumunu görünce -iğne atsan yere düşmüyordu- sırada beklenen 4-5 saatlik kuyruklar, geciken uçaklar, teslim edilmeyen bagajlar… Bu da bayramın çilesi…Kölelikten kurtuluşu kutladığımız Pesah’ta Mısır’a, Şarm Ey- Şeyh’e akın edip gümrükte oluşan kuyruklar da diğer bir mizah…
Ben bu hafta kısaca İsrael’de Türkiyeliler Birliği’nin bir hizmetinden daha söz etmek istiyorum. Türkçe kitap edinmenin zor olduğu İsrael’de özellikle Yahudilik hakkında, roman, hikâye, tarihsel araştırma ve uluslararası tanınmış yazarların yeni çıkan “çok satanlar” (best seller) listesinde yer alan kitaplarını edinebilmeniz için online İYT KİTAP hizmeti devreye sokuldu.
Günümüzde sadece ülkemizde değil tüm dünyada gazete, kitap, mecmua velhasıl basılı yayının her gün daha az okunduğu, hatta neredeyse hiç okunmadığı söylenebilir.
Geçenlerde büyük torunuma sordum; “Kitap okuyor musun?” “Evet, Kütüphaneden ara sıra E-kitap olarak ısmarladığım oluyor, tabletten okuyorum” diye yanıtladı. Bu nereye varacak, sanıyorum hala kâğıt kokusunu hissetmek isteyen, kitabı bitirince kütüphanesine güzelce yerleştirmekten haz duyan son nesil dinzarolar biz olacağız. Zamanında Agfa, Kodak gibi dev şirketlerin ve fotoğrafçı dükkanlarının kapandığı üzere Steimatzky, D&R ve daha birçok dev kitap zincirleri de gün gelir kapanır mı? Gidişat öyle… Türkiye’de yayınevlerinin oldukça zorda olduklarını duydum.
Peki İYT’nin bu çabası niye? Herşeye karşın halen
azımsanmayacak kadar kitap okuyan var aramızda. Ben örneğin geceleri birkaç sayfa okumadan uyuyamam. Ve İsrael’de halen Türkçe kitap okumayı yeğleyenlerin kitap tedarikinde ne denli zorlandıklarını biliyoruz.
Kendi bünyemizden ve yakın çevremizden -ben dahil- kitap yayınlayan dostlarımızı görerek böylesi bir girişimde bulunduk. Sistemi çalıştırmanın ve dağıtım zorluklarının bilincindeyiz.
İlgi gördüğü takdirde şimdiden on iki kitaba ulaşan vitrinimize güncel, çok satan (best seller) yeni kitapları da katarak istekler doğrultusunda çeşidimizi genişletmeyi ve daha yaygın şekilde hizmet vermeyi arzulamaktayız.
Kitap tedarikinden elde edilen gelirler İYT aliya ve burs fonlarına aktarılmaktadır. Şimdiden bir gencin bursunu karşılayacak bir rakkama ulaştığımızı müjdeleyebilirim. Her zamanki gibi desteğiniz İYT yöneticilerine güç verecektir.
Comments