Yakup BAROKAS
Geçtiğimiz hafta sonu Tel Aviv’in Park Hayarkon Parkı’nda, Madame Butterfly operası açık havada on binlerce seyirci tarafından izlendi. Yerler ücretsizdi. Önceden yerimizi Tel Aviv Belediyesi’nin digital servisinden ayırttık. Önceden yer ayırmayanlar devasa sahnenin karşısındaki iki tepecikte çimenlere uzanıp operayı seyrettiler.
Yirmi yıldır yaz aylarında yinelenen bu inanılmaz sanat etkinliğinde organizasyonun mükemmelliğini belirtmek için her sandalyede üzerinde birer “Madame Butterfly” yazan yelpazenin bırakıldığını söylemem yetecek sanırım.
İlkin Tel Aviv Belediye Başkanı Ron Huldai söz aldı ve “Demokrasi olmazsa sanat da olmaz” mesajını verdi. Sahnenin her iki yanındaki dev ekranlardan sahne görüntüsünün yanısıra operanın metni de alt yazı ile yansıtıldı.
Liberettosu Luigi Illica ve Giuseppe Giacosa’ya ait eserde maceracı bir ruha sahip olan Amerikalı deniz teğmeni Pinkerton’un Madame Butterfly ile Japon törenlerine göre evlenmesi anlatılıyor. Din değiştiren Madame Butterfly bir süre sonra Pinkerton tarafından terkedilir. Pinkerton Amerikalı yeni eşi ile birlikte üç yıl sonra müşterek çocuğunu almak için geri döner. Bu acıya dayanamayan Madame Butterfly intihar eder.
1904 yılında ilk kez sahnelenen ve bestesi Giacomo Puccini’ye ait olan eser opera tarihinin en önemli eserlerinden biridir.
Park Hayarkon Gan Yehoshua’daki gösteriye İsrael Operası Korosu, Dan Etinger şefliğinde Rishon LeTsion Flarmoni Orkestarası, oyuncular ve dansçılar ile 150 sahne sanatçısı katıldı. Gözleri kamaştıran oyun dansçı geyşaların ellerindeki fenerlerle sahneden inip halkın arasına dağılmalarıyla son buldu. Bu sanatsal etkinlik opera ile fazla haşır neşir olmayanlar için dahi görsel ve işitsel bir şölen niteliğindeydi.
Comentários