top of page

NOAH - ETRAFIMIZDAKİ SULAR YÜKSELİYOR!…



“Tarihini unutanlar, onu tekrarlamaya mahkûmdurlar" George Santayana

 

Tora’daki büyük karakterler arasında Noah en az takdir edilenlerden biri gibi görünüyor. Neredeyse tek başına insanlığı ve tüm hayvan yaşamını yok olmaktan kurtardı.

 

Ama sadece Noah’ın Gemisi'nden, Tufan’dan ve Gökkuşağından bahsediyoruz. Noah’ın kendisine çok az söz ediyoruz.

 

Bize Noah’ın kendi neslinde benzersiz (Tsadik) olduğu söylendi. Hepimiz Noah’ın soyundan gelsek de, FİZİKSEL insanlığımız söz konusu olduğunda on nesil öncesine gidiyor ve kendimizi ADEM'in çocukları (“B'nai Adam”) olarak adlandırıyoruz.

 

MANEVİ gerçekliğimiz ile ilgili olarak da on nesil ileri giderek kendimizi Babalarımızın Çocukları (“B'nai Avraam Yitshak V'Yakov”) olarak nitelendiriyoruz. (Liderliğin rol modeli için Avraam’a, hizmetinki için Yitshak’a ve ebeveyinliğin ne anlama geldiğini ararken Yakov'a bakıyoruz)

 

PEKİ…… NOAH’A NE OLDU?

 

"Ona Noah adını verdi ve dedi: Bu, bize ……Tanrı’nın lanetlemiş olduğu topraktan kaynaklanan ıstırabımıza teselli (“Zeh Yinahamenu”) getirecek" (Bereşit 5:29)

 

Tora bize babasının ona Noah adını verdiğini çünkü lanetlenen toprağı işlemede bir  “Rahatlama” veya “teselli etme” sağlayacağını öngördüğünü söyler. 

 

Raşi, “Teselli Etme” (Yinahamenu/yenach memenu ) kelimesini çeviremeyeceğimizi çünkü o zaman gramer açısından adının Noah değil Menahem olması gerektiğini söyler.

 

İlk isim KURTARICI Noah’a, ikincisi TESELLİ EDİCİ Menahem'e bir göndermedir. Eğer Bene-Yisrael kendi kırıklarını onarıp geri dönerse bu Menahem'dir; değilse Noah olarak kalır.

 

Noah, Tanrı'nın mesajını duydu, neyin geleceğini anladı ve bir gemi inşa etti. Bugün etrafımızdaki sular yükseliyor. Evet, 13. yüzyıl İngiltere'sinde, 15. yüzyıl İspanya'sında ya da 20. yüzyıl Avrupa'sında olmadığımız için şanslıyız.

 

Ancak Sağımızdan ve solumuzdan suların yükseldiğini görmeliyiz. Bir gemi inşa edip yükselen sularda mı yol almalıyız? 

 

Her yıl Yahudi Yeni Yılını (Roş Aşana) çılgın partilerle değil, iç gözlem ve bir önceki yıldan düzeltebileceğimiz her şey üzerine düşünerek kutluyoruz.

 

Bu bayramlar (Yamim Noraim) özellikle önceki yıllardaki olumsuz tutumlarımızı yeni bir yıla "taşımamamız" konusunda bizleri uyarır.

 

Benzer şekilde, Tanrı, Noah'a eski dünya görüşünü geride bırakmasını ve farklı bir bilinç düzeyine sahip olarak yeni dünyayı kucaklamasını emreder.

 

“Noah, ….. bir bağ dikti. Yaptığı şaraptan içti ve sarhoş oldu. Çadırın içinde soyundu. Noah, şarabın uyuşukluğundan ayıldı ve ………….  Kenan’ı lanetledi” (Bereşit 9:20-25)

 

Yıkılan bir dünyanın acısına sarhoşluk ve utançla karşılık veren ve başarısızlığa uğradığı bu pasajı okuduğumuzda bir sır kendini aşikar ediyor.

 

Noah’ın tufandan sonra diktiği bağı, geride bırakması gereken eski yaratılıştan (muhtemelen cennet bahçesinden) gizlice yeni dünyaya getirmiş olduğunu anlıyoruz. Çünkü Tanrı'nın kendisine bir gemi inşa edip tufandan kurtarmak üzere yanına almasını istediği şeylerin arasında bir üzüm asması bulunmuyor.  

 

 

 

 

Böylece Noah dünyanın “ilk bağcısı” olurken eski yaratılışın tohumlarını dünyamıza ekmiş oldu. (Areni 1 Mağarası – Ermenistan)

 

Çocuklarımıza, sadece modern dünyanın dinamiklerine ayak uydurmak adına İç dünyamızın ayrılmaz bir parçası olan maneviyatımızı ekmediğimizde ……….., sular etrafımızda yükselmeye başlıyor.

 

Bizler kadim inancın ahlaki, hukuki ve ruhani öğretilerini kutsayan ve onların rehberliğinde yürümeye çalışan insanlarız.

Bene-Yisrael olmak üzerimize düşen sorumluluğu üstlenmek ve dünyanın kendisi iyiye dönüşene (evrilene) kadar asla dinlenmemek (teselli olmamak) anlamına gelir.

 

Kendimize ve gençlerimize başkasının anlatımları ile değil, kendi hikayemizle görmeyi öğretmeliyiz. Kim olduğumuzla gurur duymazsak ve kim olduğumuzun (kutsal kıvılcımın) bilincinde olmazsak yükselen sulara dayanamayız.

 

Noah’ın hatası üşüyünce soğuktan korunmak için sadece bir “PALTO” giyimek (Gemiyi inşaa etmek) ile yetinmesiydi. Oysa babamız Avraam küçük bir “ATEŞ” (Maneviyat) yakarak hem kendisini hem de etrafındakileri ısıtmayı başardı.

 

Bizler bir gemi yaratmaya değil gemilere ihtiyaç duymayan bir dünya yaratmaya çalışmalıyız. Çünkü o dünyaya sahip olana kadar, içimizde ve dışımızda Menahem'i (Teselliyi) armaya devam edeceğiz.

 

Sevgilerimle   -   Shabat Shalom


Moşe PASENSYA

 

 










Etiketler:

Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page