Bugün ne yapacaksın?
Hiç...
Hasta mısın?
Sevdiklerimiz ile aramızda geçen sıkça bir dialogdur.
İşleyen demir pas tutmaz...Boş gezeni Tanrı sevmez gibi bir çok deyiş ile yetişen bir toplumun bireyleriyiz. Ve bu boş durmak hiçbir şey yapmamak olgusu asla iyi gözle görünmeyen bir olgudur. “Boş vaktin varsa kitap oku, boş vaktin varsa dolabını düzelt, boş vaktin varsa resim yap...” denir. Kitap okumak, resim yapmak, dolabını düzeltmek bir boş vakit geçirme olayı değildir. Hayatın doğal akışında gereksinimdir.
Flemekçeden “hiçbir şey yapmamak” olarak nitelendirilen “niksen” hayatın doğal akışı içinde durmak olarak da nitelendiriliyor. Meditasyon yoga gibi rahatlama tekniklerinden farklı olarak, farklı bir işe konsantre olmama haline niksen deniyor. Yaşadığımız dünyada bir yerden bir yere koşmak, hareket halinde olmak başarının sırrı olarak kabul edilse de, başarıya odaklı yaşamak da ruhsal açıdan yıpratıcı. Hollandalıların ortaya attığı “niksen” hiçbir şey yapmama sanatı olarak nitelendiriliyor. Bunun sanat olarak düşünülmesinin en önemli nedeni herkesin bunu becerememesi. Sadece camdan bakarak kaç dakika geçirebilirsiniz? Kendi hesabıma 3-5 dakika diyebilirim. Uygulamaya çalıştığınız her niksen zamanı zihninizden endişeyi azalttığı, kafa karışıklığını düzelttiği, stresi azalttığı ve hatta üretkenliği arttırdığı söyleniyor. Daha da ileri giden bilim adamları yaratıcılığın bile can sıkıntısı ile doğru orantıda olduğunu söylüyorlar. Hemen aklıma o dahi sanatçılar geliyor muhteşem partisyonlarını, renklerin uyumlarını zihinlerinin karışıklığına mı, yoksa berraklığına mı borçlu olduklarını bir an sorguluyorum.
Çocuğunuzla geçirdiğiniz zamanlarda bile her dakikasının dolu dolu olması gerekliliği yoktur. Mutlaka ona yeni şeyler öğretmek, zorunda değilsiniz. Bazen sadece yan yana durarak bile ne kadar değerli olduğunu hissetirebilirsiniz. Çocuklar stresinizi hemen anlar. Onun için birlikte geçirdiğiniz zamanları “niksen” e çevirebilir hem kendinize hem çocuğunuza faydalı olabilirsiniz. Siz meşgul zihninizi ortaya koyacağınıza çocuğunuza fırsat verin ve onu gözlemleyin, Emin olun o daha mutlu olacak siz de hiç sıkılmayacaksınız.
Önemli olan kendinizi tanıyarak niksen için hazır hissetmeniz ve bu “boş geçirilen” zaman dilimine ihtiyacınız olduğunu kabul etmenizdir. Daha farklı bir deyiş ile boş durmaktan utanmak yerine bir gereksinim olarak görmek modern çağın bir düşünce sistematiğidir.
O halde programınız ne kadar yoğun olursa olsun kendinize bir küçük “niksen” hediye etmeyi deneyin.
Müzik ile iç içe yaşayan sanatçıların, benim ilk olarak duyduğum, ama, kendilerine hayat felsefesi haline getirdikleri bir söz vardır? Müzik parçalarında başarı notaların ahengi kadar eslerdedir.”
Hayatınızın “es” lerinin sizlere mutluluğu getirmesi dileği ile....
Comments