top of page

Nereden … Nereye ….


Nereden … Nereye ….

Portekiz – Osmanlı - İngiltere üçgeninde bir Hasköylü.




1520’de Portekiz’in kıyı kenti Tavira’da annesi Gomez ve babası Yaesh ailelerinden olan bir bebek doğdu. Baskıdan kurtulmak için kerhen Hristiyanlığı kabul etmiş olan bu Marano aile çocuğa Alvaro Mendes adını koydu.



Alvaro, bir kuyumcunun yanında hayata atıldı. 1545’te gittiği Hindistan’da, kıymetli taşlar konusundaki deneyiminden yararlanarak elmas madenlerinin işletmeciliğini yüklendi ve kısa zamanda büyük bir servet kazanarak 1555’te Portekiz’e döndü. Bu arada ailesi Museviliğe gizlice devamla suçlanarak ateşte yakılarak (Auto da Fe) idam edilmişti.


Gerçek kimliğini ustaca gizlemeyi başaran Alvaro Mendes servetinin yanı sıra siyasi bilgisi ve asaleti sayesinde Portekiz Kralı Jaoa III’ün gözdesi olduğu gibi Kuzey Avrupa hükümdar ve devlet adamları ile sıkı ilişkiler kurdu. Özellikle İngiltere Kraliçesi Elisabeth I ve Fransa Kralı Henri II ile ana Kraliçe Catherine de Medicis’in sık sık danıştıkları bir kişi idi. Portekiz’de ve İngiltere’de şövalye unvanıyla onurlandırıldı.


Bu arada Alvaro Mendes, Osmanlı İmparatorluğu’nda yerleşmeye karar vererek 1585 ilkbaharında Selanik’e geldi. Orada Museviliğe dönüşünü açıklayarak, Salomon Aben Yaeş adını aldı.


Aben Yaeş kısa zamanda III. Murat’ın güvenini kazandı ve Saray’da itibar gördü. Sultan kendisini, Midilli (Metilen) Dükü unvanını tevcih ederek Saray Komiseri tayin etti.



Avrupa başkentlerinde olup bitenleri acenteleri ve seyahat eden adamları sayesinde kısa zamanda Osmanlı Saray’ına ulaştırabilen Salomon Aben Yaeş’in en büyük amacı, İspanya’ya karşı bir Türk-İngiliz ittifakı sağlamaktı. İngiltere, ticaretin geliştirilebilmesi için İstanbul’da daimî bir temsilcilik bulundurulması gereğini anlayarak 1583’te Osmanlı Sarayı nezdinde ilk Büyükelçisini görevlendirdi.


1593’te Londra’ya özel temsilcisini gönderen Aben Yaeş, muhtemel bir Osmanlı-Avusturya savaşında İngiltere’nin tarafsızlığını sağladı. Salomon Aben Yaeş’in Osmanlı ile İngiltere hükümetleri arasında sağladığı dostane ilişkiler devrin kudretli devletlerinden İspanya’nın gelişmesine engel oldu.


III. Murat’ın vefatından (1595) sonra tahta geçen III. Mehmet zamanında da görevini sürdüren Osmanlı İmparatorluğu dışişlerinin 16. yüzyılda etkili ve renkli simalarından bir Midilli Dükü Salomon Aben Yaeş, 1603’te öldü.


***

O tarihten tam 300 yıl sonra 1903 yılında İstanbul’da dönemin gelişmiş bir Yahudi merkezi sayılan Hasköy’de ikamet eden Yaeş ailesinin bir oğlu oldu: Avram.


Hasköy Alliance okulu öğrencisi Avram’ın en yakın arkadaşları Kamondo ailesinden Beatris ve kardeşi. Baba Salamon ben Yaeş ise 1920’li yıllarda Hasköy’ün sevilen ve sayılan muhtarı.


***.

Genç Avram 1930’lu yıllarda Paris’te. Adını Henri d’Orgelys olarak değiştiriyor, Simone ile evleniyor ve ABD ye göç ediyor. İki de kızları doğan d’Orgelys ailesi Jacksonville’e yerleşiyor.


Kuzenine ait bir tahta sandıktaki evrak arasında Alvaro Mendes’in İngiltere kraliçesi Elisabeth I. ile olan bazı yazışmalarına ve ödünç olarak de 300.000 kuron verdiğine dair belgelere rastlıyor. Kuron’un o dönemdeki değeri tam olarak bilinmiyorsa da karşılığının 20. yüzyıl sonunda milyonlarca dolar olduğunu düşündüğü meblağın iadesi için İngiltere Kraliçesi Elisabeth II. ye bir mektup yazıyorsa da postalamayıp hazırlamakta olduğu hatıraları “Memories kitabına eklemekle yetiniyor.


Temmuz 1976 da kendisiyle bir röportaj yapan Jacksonville Journal gazetesi yazarının sorusuna verdiği cevap ilginç: “Sormak görgü kurallarının ihlali olur. Mamafih Kendileri vermek isterse kabul ederim.”


***



Kaynaklar:

- Ernest Charriere, Négociations de la France dans le Levant, Paris, 1848.

- Rahmetli Henri d’Orgelys ile 1984 ve sonrası yazışmam.

- Naim Güleryüz, Toplumsal Yaşamda Türk Yahudileri (Gözlem, 2012).

- Bob Ahronheim, Jackssonville Journal, 6 Temmuz 1976 .








Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page