Yaratıcılık, sanat, bedenimizle tanışma
Merhabalar,
okurlarımdan bazılarından ‘Ah belim’ yazım ile ilgili geri bildirimler geldi. ‘Sırt üstü yatmayı denedim, omurgam sızladı, farkında değildim, belimde (omurgamda) sorun varmış’ gibi… Bu nedenle geçen yazımın devamı olarak Astanga Yoga ile devam etmek istedim.
Astanga Vinyasa yoga.
Sadece antreman yapmıyoruz, kontrollü bir solunum sistemi ile, vücud duruşlarının (asanaların) ritmine uymak için çaba sarfetmeniz gerekiyor, kısaca, beden ve nefes çalışması diye tanımlayabiliriz.
Bu yoga biçiminin özgün adı Astanga Vinyasa'dır. Ancak şu anda enerji verici doğası ve onu uygulamaktan gelen yüksek zindelik seviyesi nedeniyle ‘Power yoga’ olarak geniş çapta tanıtılmaktadır.
Asthanga Vinyasa yoga’nın güzelliği nefes ipliğinde birlikte tutulan akışı, dans eder gibi dizmenizdir.
Yani hareketlerimiz, aceleden uzak olmalı, örneğin; nefes alarak başlıyoruz, bacağımızı uzatırken nefesimizi geri veriyoruz, bacağımızı geri çekerken nefesimizi geri alıyoruz gibi… Nefes ve hareket zinciri, dans eder gibi… Nefes ve hareketlerinizi senkronize şekilde olması gerekiyor.
Altında başka neden yatmıyor ise, bir çok ağrımızın nedeni çağımızın bizi içine aldığı acelecilik, bir anda bir çok işe yetişme isteği, kariyerimizde bir yerlere varma hedefi, birçok şeylere sahip olma çabası, öfke gibi duygular sonucu bedenimizin bir yerlerinde sıkışan olumsuz, toksit duygular, bir gün bize sancı olarak geri döner.
Hareketlerimizle, senkronize olarak nefes alıp verirken arındırıcı bir ısı oluşur bu ısı iç organları besler ve toksinleri yok eder.
Uygulama güçlendirici ve özgürleştiricidir, fiziksel tıkanıklıklar kendi içinde kaydırılır, kendimizi, kabule doğru nazikçe açılan bir yolculukta korkularımızın üzerinden geçeriz. Hareket halindeki bu nefes-vücud meditasyonunda daha derindeki amaç zihindir.
Bedeni ve beyni durdurmayı denemek
Zihni ve bedeni bir noktada bir süre için durdurmak bir çok hastalığın önleyicisi olduğu düşünülüyor bazı inanışlara göre, ama kolay değil.
Bedenimiz yorulduğu zaman, kendimizi bir koltuğa atıp, bacağımızı uzatıp dinlenebiliriz, veya yoga yaparken sabit bir pozda saatlerce kalabiliriz, ama; beynimizde adeta birbiri ardında koşan tavşanlar varken bu pek kolay değil. Düşünceler serisi, anımızı yaşamamızı engeller, bizi bir geriye, bir ileri zamana doğru pinpon topu gibi öteler durur.
Uzun amandır beklediğimiz dinlemek istediğimiz bir konferansta, konuşmacının anlattığı konuya konsantre olmak yerine aniden kendimizi akşam gelecek olan misafirlere hazırlıklarımızın yeterli olup olmadığının kontrolünü yaparken veya ailenizle, işinizle ilgili bir detaya çözüm ararken bulursunuz, ve bir bakarsınız ki konferans sona ermiş, siz konuşmaları kaçırmışsınız.
Kısaca işin en zor tarafı beynimizdeki duşünceleri kontrol etmek.
Bir çok yöntem var tabii, ama; benim yoga yaparken deneyimlediğim en başarılı yöntem, hareketleri uygularken, nefesime konsantre olmam, nefes alıp vermeye ve senkronize olarak dans eder gibi hareketler zincirine kapıldığımda, bir bakıyorum ki vücud ısım artmış ve ben anın içinde kaybolmuşum.
Eğer daha önce yogayı denediyseniz bu hareketleri nefesiniz ile birlikte yapmanın hiç kolay olmadığını göreceksiniz ama denedikçe içinizdeki lotüs çiçeğinin yeşerdiğini farkedeceksiniz.!
Hamiş: Yoga asanalarına baktığımızda bazı zorlayıcı hareketler var. Örneğin; başınızın üstünde durmak gibi, o tarz hareketlerin eğer deneyecek iseniz, mutlaka doktorumuza danışmamız gerekiyor. Benim bahsettiğim asanalar, basit, vucudunuzun kabul edeceği, esnekliğinizi arttırıp kan hareketinizi hızlandıracak hareketler.
Kalbinizdeki lotüs çiçeğinin filizlenmesi dileği ile.
Rahel Çela Behar
Comments