Sevgili okurlar bu yazıma koyduğum “Nazi’nin Yahudi oğlu olur muymuş?” başlığı size tuhaf ve gerçeküstü gelebilir. Hani, “insan kaç yaşında olursa olsun, her gün yeni bir şey öğrenir” derler ya, ben de binlerce Yahudi’nin katledilmesinden sorumlu üst düzey Nazi komutanı Arthur Wollschlaeger’ın oğlunun Yahudi olduğunu öğrendim.
Nazi komutanının Yahudi oğlu Bernd Wollschlaeger’in öyküsünü kısaca anlatmaya çalışayım. Bu hafta Daily Mail gazetesinde yayınlanan bir röportajda Bernd Wollschlaeger eski bir Nazi’nin oğlu olarak nasıl Yahudi olduğunu anlattı.
Bernd Wollschlaeger 1958’de Bavarya’da dünyaya geldi. Çocukluğu boyunca savaş kahramanı babası Arthur Wollschlaeger ile gurur duydu. Baba Arthur doğu cephesinde, Sovyetlere karşı çarpışmalarda komutanlık yapmıştı. Üstelik Adolf Hitler tarafından “şövalye haçı madalyası “ile onurlandırılmıştı. İkinci Dünya Savaşı biteli yıllar geçmesine rağmen Arthur bu madalyayı önemli günlerde takardı. Noel geceleri göğsüne madalyasını takar süslü çam ağacının yanında gururla dikilirdi. Dahası, Arthur Wollschlaeger’in Holokost’un mimarı sayılan Heinrich Himmler’in yanında çekilmiş fotoğrafı vardı.
11 İsraelli sporcunun Filistinli teröristler tarafından öldürüldüğü 1972 Münih Olimpiyatları Bernd’in babası ile ilişkilerinde bir dönüm noktası oldu. Babası ile ilk kez savaş dönemini konuştuğu, geçmişi sorguladığı bir dönemdi. Arthur sporcuların katledilmesine üzüleceğine, “Bak şu Yahudilere, bizi dünyada küçük düşürmek için neler yaptılar yine, şöhretimize leke düşürdüler” yanıtı Bernd’i çok şaşırtmıştı.
Bernd okulda öğretmenlerinden Holokost’u, Almanların altı milyon Yahudi’yi kurdukları ölüm mekanizmalarında yok ettiğini öğrendi. Babasına bunun açıklamasını sorduğunda; “Hepsi yalan… Böyle bir şey olmadı. Senin öğretmenlerin komünist… Aklını yalan yanlış şeylerle dolduruyorlar “ yanıtını aldı. Baba-oğul arasındaki ilişki giderek daha mesafeli bir hal almaya başlıyordu.
Ancak Bernd genç yaşında gerçeğin peşinde koşmaktan vazgeçmedi. Öğrendikçe öfke, şok, suçluluk ve utanç duyguları Bernd’i geçmişi daha çok araştırmaya yönlendirdi. Yahudilerden niçin böylesine nefret edilmişti? Bu sorunun yanıtını ararken Bernd, babasının geçmişine ait gizli kalmış gerçekleri keşfetti.
Babasının Rusya’da Yahudi köy ve kasabalarında terör estirdiğini, sinagoglardaki Tora kitaplarının sayfalarını Alman tanklarında yalıtım aracı olarak kullandığını, on binlerce Yahudi’yi Auschwitz’e gönderdiğini öğrenecekti.
Günün birinde Yahudi ve İsraelli Arap gençlerin bir araya geldiği bir kültürlerarası platforma katıldı. Bernd orada İsraelli bir genç kız ile tanıştı ve samimiyet kurdu. Üç ay sonra gittiği İsrael’de genç kızın ailesinin evinde konuk oldu.
Aile Bernd’i sıcak bir şekilde karşıladı. Genç kızın babası mükemmel Almanca konuşuyordu. Bernd bu lisanı nasıl bu kadar iyi konuştuğunu sorunca, adam kolunu sıyırıp Auschwitz’de koluna dağlanan numarayı gösterdi.
Ertesi gün adam Bernd’i Yeruşalayim’de Yad Vashem’e götürdü. Delikanlı orada Nazi vahşetinin boyutlarının bilincine vardı. Tepkisi ağlamak, hıçkırmak oldu.
Bavarya bölgesinde yaşadığı Bamberg’e dönünce Bernd, yerel Yahudi cemaatine yakınlaşmaya çalıştı. Küçük Yahudi toplumunun başkanı Itzhak Rosenberg’den Yahudi olmak için yardım istedi. Bernd’in isteği iki yıl süresince ret edildi. Ama o hiç vaz geçmedi, Rabbi Nathan Peter Levinson’dan Yahudi dini eğitimi gördü. Hem entelektüel, hem ruhani açıdan zor bir süreçten geçti ve 1986’da Ortodoks Yahudiliğine geçmeyi başardı. Arthur Wollschlaeger’in oğlu Bernd, artık tam bir Yahudi’ydi…
Delikanlı aynı dönemde tıp eğitimini tamamladı, İsrael’e gidip Tsahal’da askerlik yapmaya karar verdi. Yola çıkmadan bir gece önce babası ile vedalaşmak istedi. Arthur oğluna; “sen hainsin!” diye haykırdı. Bu baba-oğulun son görüşmesi oldu.
Nazi komutanı Arthur Wollschlaeger 1987’de öldüğünde cenazesi askeri törenle kaldırıldı. Vasiyetinde, cenazesine Bernd’in katılmasını men etmişti. Bernd evlendiği Amerikalı Yahudi bir kızla birlikte 1991’de birkaç yıl yaşadığı İsrael’den ayrıldı, ABD’ye taşındı. 1995’te eşinden boşandı.
Günümüzde Bernd Wollschlaeger başarılı bir aile hekimi olarak ikinci eşi, hepsi de Yahudi dini gereklerine göre yetişmiş 31 yaşında Tal, 26 yaşında Jade ve 23 yaşında Natalia adlı üç çocuğu ile Miami, Florida’da mutlu bir yaşam sürüyor.
Bernd 2007’de bir biyografi yayınladı: Adı; “A German Life: Against All Odds Change Is Possible…” Orada Nazi tank komutanının oğlunun tam bir Yahudi’ye dönüşmesinin duygusal öyküsünü ayrıntıları ile kaleme aldı.
Ben yeni duyduğum Bernd Wollschlaeger’in çarpıcı yaşam öyküsünü bu yazıda sizlerle paylaşmak istedim. Google’a Bernd Wollschlaeger’in adını yazdığınızda çok sayıda fotoğraf çıkıyor… Babası Arthur’un Himmler ile fotoğrafı, Bernd’in Tsahal’da çekilmiş fotoğrafı, kurduğu Yahudi ailesinin fotoğrafı ve daha niceleri…
Nazilerin çocuklarının, yani ikinci neslin, geçmişin hatalarını silmek, belki bir nebze telafi etmek, belki de biraz sırtlarına yüklenen suçluluk duygusu ile Kibbutzlara gidip aylarca gönüllü çalışmaları, 60’lı ve 70’li yıllarda oldukça yaygın bir durumdu.
Oysa Bernd Wollschlaeger’in seçimi daha uçta oldu… Yahudi olmayı, Yahudi gibi yaşamayı doğru bildi… Peki, Bernd babasını affetmiş mi acaba? Bu sorunun yanıtını şöyle veriyor: “Onu Nazi komutanı kimliğinden dolayı affettim, fakat başkalarına yaptığı kötülükleri affetmem mümkün değil…”
Comments