top of page

Nasılsın, Nasılım?






Eğer bana bugün nasıl olduğumu soracak olursanız, bütün bu olanların

uzağında, fiziksel güvenliğimi doğrulamamın ötesinde bu soruya

vereceğim cevap açıkça beni bir çıkmaza sokuyor.

Bu soruya şu anda cevap vermek oldukça zor.

Evet, iyiyim demek doğru olur. Çünkü bir çok anlamda öyleyim.

Sonbaharın tüm renklerini kuşanmış bir sonbahar günü ve hafta sonu

sabahı, şükür sağlıklıyız ve odamıza dolan, kahvenin ve kızarmış

ekmeğin kokusu, ve tereyağı…Kahvaltımız.

İyi olmak için herşeyler yeterli…

Ama ben kızgınım, ama kızgınız, ama sinirliyim, ama sinirliyiz…Kısaca

öfkeliyiz!

Joe Strummer bir keresinde şöyle yazmıştı, Öfkeye zaman tanıyın, öfke

güç olabilir, onu kullanabileceğinizi biliyorsunuz " Oldukça basit bir

direniş durumundan bahsediyordu. Öfke net bir yöne yönlendirildiğinde

ve bu doğruysa, o zaman öfke, kelimenin tam anlamıyla kişinin öfkesini

dışarıya yönlendirmesi, umutsuzluğa ve korkuya karşı bir panzehir

olabilir. Ve etkili bir şekilde yönlendirilirse, değişim ya da en azından

hayatta kalma için güçlü bir güç olabilir. Ama benim bulunduğum yer

burası değil. Pek çok yönden kızgın olduğum için üzerinde duracağım bir

merkez bulmakta zorlanıyorum. Bazı açılardan tüm öfkelerim beni

parçalara ayırıyor.


Ve bu anlamda ‘Nasılsın’ sorusuna verdiğim yanıt, kızdığım

şeylerin listesini içeriyor.


Pek çok insana yaşattıkları katliam ve yaygın travma nedeni ile Hamas’a

çok kızgınım.

İsrail’in övülen güvenlik ve istihbarat topluluklarına ve kurumlarına

halkını güvende tutmayı başaramadıkları için kızgınım.

İsrael Hükümetine kızgınım.

Hamas’a akıtılan nakitlere ve bunu yapanlara çok çok kızgınım.

Israil- Filistin sorununa çözüm üretmeyen politikacılara, bütün bu

olanları geçerli bir direniş ve adalete doğru atılmış bir adım

olarak kutlayan soldakilere kızgınım.

Bu vahşetin ve katliamın geleceğini ön göremeyen politikalara ve

güçlere kızgınım, bu kavganın İsrail ve İsrailliler için şimdi ve gelecek

nesillerde pek çok düzeyde devam edeceği ve vereceği zararlara

kızgınım. Kendilerini ve bizi insanlıktan çıkarıyorlar, hepimizi insanlıktan

çıkarıyorlar ve bizi insanları bölerek bizleri derin bir nefret ve şiddet

batağına sürüklüyorlar, Filistinili arapların güvenliği ve onuru yoksa

İsrailli Yahudilerin de güvenliği ve onuru olamaz.

İnsanlar için adalet aramayan, halklar için adalet aramaz.

Adalet ancak herkese güvenlik ve onur sağladığımızda gelir.


Her türlü vahşi duruma, bazıları kaçınılmaz olarak vahşetle karşılık

verecektir. Diğerleri bunu yapmayacak.

Bu nedenle bu vahşet kaçınılmazdır, ancak haklı değildir.

Bu, çocuğunun önünde bir ebeveynin kafasını kesen birini temize çıkarmaz.

Dans eden insanlara el bombası atan birini temize çıkarmaz.

Başkalarına tecavüz eden, döven, ateş eden veya bombalayan birini

temize çıkarmaz.

Sistemik ve tarihsel analiz, ahlaki failliği ve sorumluluğu etkisiz hale

getirmez. Her ikisine de katılmadığımızda sorunun bir parçası oluyoruz.


Kısaca kızgın çok kızgınım!

RahelÇela Behar
















Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page