top of page

NADIA HASHIMI: “Kabuğunu Kıran İnci”


NADIA HASHIMI: “Kabuğunu Kıran İnci”

Nelly BAROKAS


NADIA HASHIMI, Afgan asıllı çocuk doktoru ve yazardır. Eğitimini New York Üniversitesinde tamamlayan yazar, bir kadın hakları savunucusu ve yetenekli bir konuşmacıdır. Kitaplarında özellikle güçlü kadın karakterlerine yer verir. 1977 doğumlu olan Hashimi’nin ailesi 1970’li yıllarda ABD’ye göç etmiştir.


2014 yılında yayınladığı ilk romanı olan “Kabuğunu Kıran İnci tarihsel bir kurgu içermektedir. Kitap birçok dile çevrildi ve dünyanın birçok ülkesinde çok satanlar listesine girdi. 2015 yılında “Ay Düşerken” isimli eseri de Oprah Dergisi tarafından kesinlikle okunması gereken bir destan olarak nitelendirildi. Nadia Hashimi 2016 yılında “Penceresiz Ev” isimli eseri ile de uluslararası en çok satanlar listesine girmeyi başardı. Bunun yanı sıra yazarın 2 adet çocuk kitabı da bulunmaktadır.


Afgan asıllı yazar Nadia Hashimi’nin “Kabuğunu Kıran İnci” romanı Mevlana Celaleddin Rumi’nin “Birkaç Öpüş Vardır İstediğimiz” adlı şiirinden bir alıntı ile başlıyor. “Deniz suyu yalvarır inciye, Kabuğunu kırsın diye…” alıntısı kitaptaki Rahima ve Shekiba adlı kadın karakterlerin kabuklarını kırmak için verdikleri amansız mücadeleyi en iyi ifade eden sözcüklerdir.


Çok sürükleyici ve okuru içine çeken romanın konusunu kısaca özetlemek gerekirse...Taliban’ın hükmettiği Afganistan’da beş kız çocuk sahibi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir romanın kahramanlarından biri; Rahima… Ülkenin o dönemdeki yaşam koşullarında Rahima ve ablaları sokağa dahi çıkamazlar, okula gidemezler. Ancak eski bir Afganistan geleneği Rahima’nın imdadına yetişir. Bu, oğlu olmayan ailelerin, kızlarından birini, ergenlik çağına gelene kadar erkeğe çevirmesini sağlayan Bacha Posh geleneğidir.


Böylelikle Rahima, bu gelenek sayesinde erkek gibi giyinip, erkek gibi davranabiliyor, hayal dahi edemediği bir özgürlüğe kavuşuyordu. Okula gidebiliyor, erkek arkadaşlarıyla alt alta, üst üste dövüşüyordu.


Ailede bu sıra dışı geleneği ilk uygulayan Rahima değildi. Büyük büyük büyükannesi Shekiba da onunla aynı kaderi paylaşmıştı. Ta… 1900’lu yılların başında…

Küçüklüğünden beri çok zor bir yaşamı olan Shekiba, Bacha Posh sayesinde hayal bile edemeyeceği bir hayata sahip oldu.


Rahima ile Shekiba’nın yaşam öyküleri kitapta paralel olarak işlenir…Farklı farklı zaman kesitlerinde… Afganistan ile Hindistan arasındaki sınırların yeniden belirlendiği, Büyük Britanya ve Sovyetler Birliğinin Orta Asya’yı kontrol altına almak için güç savaşı verdikleri bir dönemde gelişen Shekiba’nın serüveni. Taliban’ın kol gezdiği dönemin Afganistan’ında yaşayan Rahima.


Rahima ve Shekiba gerçekten özgür bir yaşam sürebilecekler midir? Rahima ve kız kardeşlerinin madde bağımlısı babaları tarafından, henüz çocuk yaşta, yaşlı denebilecek savaşçılara satılmaları ile başlayan ezilmişlik, taciz edilme ve esaret ne kadar devam edecektir? Cesaretle savaşmaları gerekecektir yeniden doğabilmek için…


Nadia Hashimi’nin bu romanı baskıya, eşitsizliğe karşı savaşan, kötü kaderlerini değiştirme adına mücadele veren iki Afgan kadınının gün be gün gelişen yaşam öykülerinin bir yansıması. Rahima ile Shekiba’nın öyküsünü okurken, çok fazla bilmediğimiz Afganistan’ın geçmişi ve yakın tarihinin ayrıntılı bir portresini, kültürünü, geleneklerini, geri kalmışlık sürecini de öğrenmiş oluyoruz.


The Express Tribune, “Kabuğunu Kıran İnciyi şöyle yorumluyor: “Kadın olmanın en zor olduğu coğrafyalardan birinde, umuda ve özgürlüğe kaçışın öyküsü.”


· Nadia Hashimi: “Kabuğunu Kıran İnci”; çev. Mehtayp Gün Ayral; Arkadya Yayınları, 2019; 520 sayfa



*****

Bir sonraki yazı: 17 Mart 2021


Comentários


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page