Ünlü şair ressam heykeltraş Michelangelo’ya “Nasıl böyle güzel heykeller yapabiliyorsunuz” sorusuna şöyle bir cevap verir “heykel mermerin içinde gizli ben fazlalıkları çıkartıyorum” . Bu cevap ünlü ABD’li Psikolog S. M, Drigotas’ a ilham verir ve şimdilerde “Michelangelo Etkisi” olarak anılan bir olguya hayat verir. ..
Michaelangelo gibi bir dahiden söz ediyoruz. Mükemmeliyetçiliği ile ünlü sanatçı Musa Heykeli karşısında kendinden geçerek bir mermer bloğun önünde olduğunu unutur “Konuş artık” der. . Michaelangelo etkisi de oldukça meşakkatli olsa gerek.
İnsanlar mutlu olmak üzerine yaşamlarını kurarlar İlişkilerinde de bu mutluluğu korumak isterler. Kendi hatalarını görmek istemez karşındakinde bekler durur. O düzelsin, o sevsin, o koşul koymasın, o vaktini versin…Bu liste uzar giderken yaşamın bu denli şımarık olmadığını söylemek mümkün… Birileri ile neden ilişki kurduğumuz bize sorulduğunda karşımızdakinin olumlu yönlerini sıralamak mümkün.
Oysa konusu yüzyüze konuşmak olduğunda durum tamamen değişiyor. Bir türlü eşimizin olumlu yönlerini yüzüne söyleyemiyoruz. Söylersek bize zarar verir, söylersek şımarır, söylersek tepeme çıkar...Yüzyüze olunca gözleri kaçırmak, pembeleşen yanaklardan kaçmak pek de olası değil. İşte bu noktada sanal dünyanın sanal ilişkilere meydan verdiğini hatırlatmadan edemeyeceğim.
İnsanoğlu onay almak ister. Bir başarısını, bir karakter özelliğinin, yaptığı bir hareketin onaylanmasını arzu eder. En çok da en yakınından bekler. Tüm bu olan biten sırasında sürekli eleştirilmek, yapabildiklerinden çok yapamadıklarının dile getirilmesi pek de hoşuna gitmediği gibi motivasyonun düşmesine neden olur. Zaman zaman da iyi yaptığından bile vazgeçer. Birçok kişi bir yandan çok korkuyor. Desteklenememekten korkuyor. Eşi ise özgür olmasından kendisine vakit ayırırken ona yeterli ilgiyi veremeyeceğinden endişe duyuyor. Bu yanılgıya düşmeyen hemen hemen yoktur.
Halbuki desteklenen taraf mutlu olduğu zaman içten içe başarısına eşini paydaş eder. Bu durum da hayata pozitif bir anlam katar. Mutlu olan kişi ilişkisine sahip çıkar, çevresine gülücük dağıtır, sorunun kendisi değil, çözümü olmaya gayret eder.
Michaelangelo misali düşünelim karşımızdakinin olumlu taraflarını görelim. Her insanın içinde bir inci olduğunu düşünelim. İnci avcıları misali o inciye çiziksiz varabilmenin yolunu arıyalım. Hayırlarla dolu bir hayat yerine belki ve evet leri tercih edelim. Hayallerlerimizden bahsedelim ve eşimizi hayallerimize ortak edelim.
Uyumlu çiftleri zaman içinde jest ve mimiklerinin birbirlerine benzediği de Michealangelo efektinin bir çıkarımı. Eşlerin gülümsemeleri bile zaman içinde birbirine benzer.
Sanat eserleri uzun çalışmaların ve fedakarlıkların sonucu ortaya çıkar. Sağlam temellere oturan ilişkiler de tıpkı sanat eserleri gibi özen gösterme önem ve ödün verme ile gelişir.
Herkese kolay gelsin…
Lakin fazlalıklardan kurtulmak kolay değil.
Feride PETİLON
Comments