
Halk Moşe’nin dağdan inmekte bu kadar geciktiğini (בשש משה לרדת מן ההר) görünce, Aron’a karşı toplandılar ve ona, "Kalk, önümüzden gidecek. bir tanrı yap. Çünkü o adam Moşe, bizi Mısır'dan çıkaran adam, başına ne geldiğini bilmiyoruz" dediler. (Bereşit 32:1) Bu trajediyi her yıl 17 Tammuz orucuyla anıyoruz.
Altın Buzağı'yı anlamanın tek yolu onu Mişkan'la karşılaştırmaktır. Çünkü eylemlerimizin formunu bir puta dönüştürmeden hayatlarımızı manevi hizmete nasıl adıyabiliriz? sorusunun cevaplar.
Tanrı’nın ikamet edeceği bir “MİŞKAN” (Kutsal Alan) ile tanrı’yı temsil edecek bir “ALTIN BUZAĞI” (Kutsal Olan) inşa etmek arasındaki fark bazen bir saç teli kadar ince olabilir.
Bir Mişkan inşaa ettiğimizi düşünürken gerçekte bir Altın Buzağı yapıyor olabiliriz.
Bir keresinde çok takdir eden bir izleyici kitlesi önünde Deraşa (Tevrat’ın Yorumu) verdiğimi hatırlıyorum. Konuşmamın ilk bölümünde, yorumumun yarattığı kutsallığı hissettim. Sanki orada bulunan herkesle birlikte ben de o kutsal alana davet ediliyordum.
Ne var ki konuşmamın ikinci bölümüne geldiğimde, "Vay canına, bu harika. Herkes bayıldı. Konu muhteşem; akıcı, algı kapılarım açıldı ve gerçekten 'başarılı' bir konuşma oluyor” diye düşündüm.
İkinci bölümün sonunda artık bir Mişkan inşa etmek yerine bir Altın Buzağı yaptığımı fark ettim. Çünkü o konuşma kendi başına benim için bir “ANIT” haline geliyordu.
Konuşmanın geri kalan bölümünde tekrar bir Mişkan inşa etmeye, kendimi yoldan çekmeye ve varlığımı Büyük Gizem'e adamaya karar verdim. İzleyicilerden hiç birinin içimde kopan o görünmez mücadeleyi fark etmediğinden eminim.
Tora – Dualar – Dil bir Altın Buzağı haline gelebilir, bizi yüceltebilir, gücüne ve güzelliğine bağlayabilir.
Mişkanımızı inşa etmenin yorucu çalışmasına giriştiğimizde, bazen özlemin bizi ele geçirdiği ve Moşe gibi Tanrı'ya, "Bana yollarını bildir! Senin varlığını görmeme izin ver!" diye haykırdığımız anlar olur.
Bazen Tanrı bize niteliklerini (arka yüzünü) açığa vurarak cevap verir. Şefkat, Lütuf, Sabır, Hoşgörü, Büyük Sevgi veya Dürüstlükle…. Bu İlahi nitelikleri ancak kendimizi geliştirmeye başladığımızda algılayabiliriz. Amaç kendi hayatımızda İlahi bir niteliğin tohumunu aramaktır.
Dua ederken şunu soruyormuyuz. “Şu anda hayatımda hangi niteliğe ihtiyacım var?” Çünkü Tanrı Kendisini size bu şekilde göstermek istiyor.
Bir niteliğe karar verdiğinizde, engeli ayırt etmeye çalışın. Sabrı (Pasensya) geliştiriyorsanız, sabırsız hissettiğiniz her seferinde, o sabırsızlığın kökenini araştırın. Korkudan mı kaynaklanıyor? Eğer öyleyse, neyden korkuyorsunuz?
Dürüstlüğü geliştiriyorsanız, kendinizi veya başkalarını aldatma dürtüsüne dikkatlice ve büyük şefkatle bakın. Bu dürtü sizde ne zaman doğdu?
Şayet öfkelenmemeyi geliştiriyorsanız, öfkelendiğinizde karşınızdakinin sizin neyinizi yok saydığını keşfetmeye çalışın. Bu tohumları ekmek, sulamak ve büyütmek için her Tu B’Shevat kutlamasını bir fırsat olarak görebilirsiniz.
Moşe kutsalı (Mişkan) mükemmel olarak tanımlarken, Tanrı ona bunun gerçekten çabayla ilgili olduğunu gösterdi. Tanrı bizim mükemmel olmamızı beklemiyor, sadece denemeye devam etmemizi istiyor. Çünkü zaman içindeki küçük değişiklikler büyük sonuçlara yol açar!
Rebbe'yi ziyaret eden ve "Kendimle savaşmaktan yoruldum. Eğer hiçbir ilerleme kaydedemiyorsam mücadelemin anlamı ne?" diye şikayet eden bir Yahudiyi anlatılır.
Rebbe adama mesleğinin ne olduğunu sorar. Adam, güzel sanatlar satıcısı olduğunu ve çok zengin müşterileri olduğundan söz eder.
Rebbe işlerinin nasıl gittiğini sorar. Adam, "Sunset" adlı bir sanat eserini, gün batımında sahilde yürüyen bir kız ve bir oğlan resmini on milyon dolara sattığını söyler.
Rebbe sorar. İnsanlar neden bir tabloya bu kadar servet harcıyorlar? Aynı sahnenin bir fotoğrafını bir fotoğrafçıya çektirebilirler; daha az maliyetli olur ve resim herhangi bir tablodan çok daha doğru olur.”
Adam şöyle cevap verir. "Rebbe, doğruluk arayan kim? İnsanlar doğru olmasa bile resmin “soyut versiyonu” için, sanatçının sahneyi yaratıcı bir şekilde yorumlaması için para ödüyorlar.
Rebbe gülümser. “Söylediklerine kulak ver. İnsan Tanrı'nın suretinde yaratıldı ve Tanrı'nın neyi takdir ettiğini bilmek istiyorsan, insanın neyi takdir ettiğine bak.” der.
Biz doğruluktan - beklenmedik olandan değil sanatçının benzersiz yorumundan heycanlanıyoruz. Haşem'in bizden zevk aldığı şey bu…..
Zorluklarımızı – zayıflıklarımızı – temel ilkel dürtülerimizi bir insan için tamamen beklenmedik bir şekilde alıp, onları İlahi hizmet için bir araca dönüştürmeliyiz.
Başlamak için harika olmanıza gerek yok, ama harika olmak için başlamanız gerekiyor!
Sevgilerimle - Shabat Shalom
MOŞE PASENSYA
Comments