Bugün sayfamızda geçtiğimiz 1 Şubat günü The Washington Post gazetesinin hakkında yazdığı köşe yazısı ile haberdar olduğum Mel Mermelstein’i ağırlıyoruz.
95 yaşında Covid’e bağlı komplikasyonlara bağlı olarak hayatını kaybeden Mel Mermelstein, ardında Holokost
inkarcılarına karşı mahkemelerde verdiği ahlak savaşı ile akıllara kazındı.
Şimdi dilerseniz Mel’in hayat öyküsüne gelin yakından bakalım. 1944 yılında ebeveynleri, iki kız kardeşi ve bir erkek kardeşiyle birlikte Auschwitz’e gönderildi. Annesi ve kızkardeşleri gaz odalarında yaşamlarını kaybettiler. Babası ve erkek kardeşi ise kamptan sağ kurtuldu ama sağlık sorunları nedeniyle fazla yaşayamadı. Çekirdek ailesinden sadece Mel hayatta kaldı. Mel daha sonra Los Angeles Times için verdiği röportajda, ‘’Kampta hayatta kalırsam babama söz verdim. Ne yaşadıysam herkesin bilmesini sağlayacağım.’’ demiştir.
1945 yılında savaş bitimi Amerika Birleşik Devletleri’nde kendine yeni bir hayat kurdu. 1980’lerin sonlarında o zamanda Amerika’da oldukça popüler, bir o kadar da tehlikeli Tarihsel İnceleme Enstitüsü ’nü dava etti. Toronto Star'a verdiği bir röportajda grubun “Yanlış Yahudiyi seçtiğini” söyledi.
Peki “Tarihsel İnceleme Enstitüsü” neydi? Bu örgüt bir zamanlar ADL(Anti DefamationLeague) tarafından ABD’'ndeki en önde gelen Yahudi aleyhtarı kişi olarak tanımlanan WillisCarto tarafından kurulmuş, Holokost
gerçeğine karşı çıkıyor, hayatta kalan tanıkların ifadelerini inkâr ediyor ve bunun Yahudilere ve İsrael devletine sempati uyandırmak için yaratılmış bir kurgu olduğunu söylüyordu. Elbette tüm bu iddialar deli saçmasıydı ama maalesef buna inanalar ve benimseyenler de azımsanmayacak sayıdaydı.
İşte böyle bir zamanda bu örgüt 1979'da "Nazilerin İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudileri yok etmek için gaz odalarını işlettiğini kanıtlayabilen" herkese 50.000 dolar ödül vereceğini söyledi. Daha fazla tanıtım sağlamak için grup deneyimleri hakkında alenen ifade vermiş olan Holokost kurtulanlarına yarışmaya giriş formları gönderdi. Bunlardan biri, Enstitü’yü çeşitli gazetelere yazdığı mektuplarda ihbar eden Mermelstein'dı. Mel’in istediği de buydu aslında. Bu bir fırsattı!
Aynı dönemde ADL ve Simon WiesenthalCenter’ın da aralarında yer aldığı Yahudi kuruluşlar, Mermelstein'ı yanıt vermemeye çağırdılar. Verilecek bir yanıt yalnızca medyanın ilgisini çekmeye yardımcı olacaktı ve bu da inkarcıların özlem duyduğu bir durumdu. Mel, bu fikre karşıydı. Bu durum Mel’in savaş sonrası toparlanma motivasyonuydu. Bildiklerini anlatmak ve inkarcılar ile sonuna kadar savaşmak istiyordu.
Mermelstein, davayı ücretsiz olarak ele alan ve kamu yararına çalışan bir avukat olan William John Cox ile birlikte revizyonist ve Holokost inkarcılarını en sonunda mahkemeye götürecek bir strateji belirledi. Enstitünün meydan okumasını kabul etti ve yarışmaya Auschwitz'deki deneyiminin yazılı bir (1979 tarih ve “By Bread Alone: TheStory of A-4685” isimli) kopyasını gönderdi. Bununla beraber 50.000 dolarlık bir talepte bulundu. Enstitü tarihi bir hata yaptı ve ödemeyi gerçekleştirmedi. Mermelstein , Enstitüyü ve ilgili sanıklara, iftira, sözleşmenin ihlali, kasıtlı olarak duygusal sıkıntıya yol açma ve -belki de en önemlisi- "kasıtlı bir şekilde zarar verme" iddiasıyla 50.000 dolar para ödülü ve 17 milyon dolar tazminat için dava açtı.
Los Angeles Yüksek Mahkemesi'nden Yargıç Thomas T. Johnson, 1981'de Mermelstein'a, Auschwitz'de Yahudilerin gaza maruz bırakılmasını kabul ederek büyük bir zafer kazandırdı. Hukuk dilinde bu "adli uyarı" olarak kabul edilmektedir. Holokost'un tartışılmaz bir gerçek olduğu, mahkemede hiçbir kanıt sunulmasını gerektirmeyecek bir gerçek olarak kabul edildi.
1985'te taraflar, Enstitünün Mermelstein'a 50.000 dolar para ödülü ve 40.000 dolar tazminat ödeyeceği bir anlaşmaya vardı. Enstitü ayrıca ve aslında en önemlisi Auschwitz ile ilgili "adli uyarı"yı tanıyan bir özür yayınladı.
Mermelstein o sırada, "Kabul ettiler," dedi. "Sadece bu da değil, benim yaşadığım gibi barbarca bir olayı alıp, beni incitmek için bir hançer haline getirmenin yanlarına kalamayacaklarını kanıtladık." şeklinde açıklama yaptı. Basının ilgisi davaya gittikçe artıyordu.
Mermelstein aynı zamada bizlerin 2016 yılında vizyona gimiş Hollywood filmi “Denial” adlı Holokost inkarcısı İngiliz tarihçi David Irvingh ve Lipstadt arasında geçen mahkeme süreci ve savunma zaferine de ilham oldu. Lipstadt bir röportajda, "Mel Mermelstein, 1980'lerde Holokost inkarcılarını ilk kez ele aldığında cesurca bir şey yaptı" dedi. "Pek çok insan bunun çılgınca bir şey olduğunu düşündü ama o yine de devam etti ve kazandı. Irving'e nasıl cevap vereceğine karar verirken, Mermelstein'ı ve onun "örneğini" düşündüğünü de sözlerine ekledi.
Dünya geçtiğimiz 1 Şubat tarihinde yılmaz bir savaşçıyı kaybetti.
Comentários