Matematiği mi seversiniz yoksa sosyalci misiniz?
Bu soru olsa olsa üniversite giriş sınavları için geçerli bir soru olabilir. Bana da sordular doğru cevabı bulamadım… Sanata ve edebiyata düşkün olduğumu yıllar sonra farkına vardım. Fenci hiç değildim. Matematiğin yaşamın içinde olmaz ise olmazlardan olduğunu alamam zaman aldı.
1+1=2 önermesi hayatın gerçekliğini kanıtlar. Ve dünyanın her yerinde kabul gören bir kavramdır. Matematiğin dili, dini, cinsiyeti milliyeti yoktur. Pi sayısı uzayda bile pi sayısıdır. Pisagor der ki “evrenin kuralları sayılar ile ifade edilir” ve devam eder “gölgenin uzunluğu ile günün hangi saatinde olduğunu belirler hava durum hakkında bile ön görüde bulunabilirsin”. İtalyan gök bilimci ve fizikçi Galileo Galilei ‘Matematik Tanrının evreni yazdığı dildir.’ der. Matematik evrensel bir dildir.
Denklemleri oluşturduğun zaman sorunları da çözmek mümkündür. Ve bu semboller dünyanın her yerine aynı olduğu gibi şüphe ve paradoks içermediği de ünlü matematikçilerin söylemleri arasında. Elbette matematik bütün bilim dalları gibi kanıta dayanır. Kanıt olmadan bilimden söz etmek de mümkün değil. Bu noktada matematik uzmanlarına saygıda kusur etmek istemem ve bilim ile matematiğin “matematiği” hakkında fazla da laf etmem de doğru olmaz.
Çocuklar matematiği ürkütücü bulurlar, matematiği anlamazlar ise diğer dallarda başarılı olmayacakları kanısına varırlar. Halbuki sayıların bir ömür peşlerini bırakmayacakları gerçektir. Kaç sorusu yaşamın kendisidir. Kaç yaşındasın? Kaç kilosun? Boyun kaç? Bir ömürde binlerce kere sorulacak sorulardır. Ve dünyanın her yerinde her insana sorulur. Dört işeme gelince topladıklarımız çıkardıklarımızdan fazla ise çarpanlarımız bizi mutlu ediyor, böldükçe güçleniyorsak insanız demektir.
Neleri topluyoruz diye bir göz atsak anılarımız bu sorunun baş köşesine kurulur. Hayatımızdan çıkartamadıklarımız bizi mutsuz eder.
Çarptıkça çoğalır böldükçe güçleniriz. Dört işlemin artık cep telefonları ile yapıldığı günümüzde çarpım tablosunu bilmemizin bir önemi yok gibi görünse de yürümeyi bilmiyorsak yaşlandığımız zaman baston kullanamayız düsturu geçerli. Matematik bilgisi olmadan hiçbir “akıllı” aleti kullanamayız. Lakin o yapay biz gerçeğiz. Yapay zeka da bir matematik gerçeği değil mi? Okul yıllarında ne işimize yarayacak dediğimiz trigonometri, eğriler, ve daha bir çok bilgi belli ki birilerinin işine yaramış ve biz bugün ellerimizin altında bunca bilgiye, deneyime, görüşe sahip olabiliyoruz.
Matematiğin bizlere kazandırdığı en önemli kavram ise analiz yeteneğidir. Meşhur havuz problemleri, hızlı ve yavaş giden arabaların karşılaşacakları saat, paramızın kaçta kaçının ne kadar ettiği, gibi problem kalıpları hayatımızın her evresinde karşımıza çıkar ve işte o anda elindeki cetvel ile tahtaya sayıları yazan matematik öğretmenimiz gelir. Çok kızardık problemleri zor sorduğu için hayatımız boyunca çok daha zor problemler ile karşılaşacağımızı bilmeden.
Ve matematiksiz bir tek saniye bile yaşanmayacağını artık biliyoruz. Artık sayılara takılırken onlara yüklediğimiz anlamları abartmamız gerektiğini de biliyoruz.
Kaç yaşında olursan ol
Kaç ülke gezmiş olursa ol
Kaç kitap okumuş olursan ol
Kaç kalori aldığını hesap etsen de….
Sayıların mutluluğun olsun…sayıların çokluğu ile değil kalitesi ilgilen, azdan de keyif alınabileceğini düşün zaman zaman….
Feride PETİLON
Comments