top of page

KORAH - (MANEVİ) ÇIPLAKLIK.






“Çok ileri gittiniz! Çünkü tüm cemaat – HEPSİ KUTSAL ve Tanrı aralarında. Öyleyse neden kendinizi Tanrı’nın toplumunun üzerine yükseltiyorsunuz?” (Bamidbar 16:3)



"Çünkü tüm topluluk kutsaldır ... Neden kendinizi onların üstüne yükseltiyorsunuz?"



Korah ve takipçilerinin Moşe ve Aaron’a karşı ayaklanması, tüm nesiller için bir tartışma sembolü haline geldi.



KUTSAL KİMDİR?



“……… Sabah (olunca) TANRI (KİMİN) ….. KUTSAL OLDUĞUNU bildirecek. Kendinize kor kürekleri alın … Tanrı’nın huzurunda içlerine ateş koyun ve üstlerine tütsü (Ketoret) yerleştirin. (Bamidbar 16:5-7)



Moşe, Korah klanına bir günlüğüne Baş Rahip olarak hareket etmelerini teklif eder. Ritüellerin en kutsalı olan ve kötüye kullanılması halinde ölüm riski taşıyan tütsü (ketoret) ayinini yapacaklar. Korah'ın iddia ettiği gibi insanlar gerçekten "KUTSAL" ise ve bu nedenle liderliğe yakışıyorsa, o zaman tütsü onların lehine çalışacaktı.



Kutsallığımız doğuştan verilmiş bir hak değil sorumluluk gerektiren bir görevdir. Bize “Sen kutsalsın” denmez, bir talep vardır. "Kutsal hale gelmelisin" denir. Bu görevi kabul etmemiz gerektiği söylendi ve bu yönde hiçbir şey vaat (garanti) edilmedi.



Ancak Korah ve takipçilerinin dini bilincinde, "Bütün cemaat kutsaldır." Kutsallık, kişiye bahşedilmiş bir şeydir. Korah ve grubunun kutsallığında…... insan kendini sorumluluktan, kendisine yüklenen görevden ve mücadele etme zorunluluğundan kurtarıyor.


Kutsallık, sadece Dini dünyaya özgü bir erdemmiş gibi gözükmekte. Acaba doğru mu ???



Deneyimlerimiz iki değişik realiteden doğuyor. “SEKÜLER” ve “KUTSAL” olandan…… Oluşan gerginliğin sonuçları bu iki dünyanın içsel realitesine bağlı değildir. Daha çok sentezleşmiş bir oluşumun sınırlı anlayışı yüzündendir.



Bu dünyada Kutsal Kitapların Ezoterik gizlerini açıklamanın bir amacı da seküler olanı – kutsal olanın avantajlı yönünden görmektir. Çünkü bu dünyada tamamen seküler olan hiçbir şey yoktur. Ancak Kutsallık da büyük ölçüde sekülerin içinde gizlidir. Hatta kutsallıkta sekülerin değişik yönleri de vardır.



Gerçekte hem YAYILAN hem DERİNLEMESİNE ilerleyen bir vizyona sahip olmalıyız. Bu bize GİZLİ DÜNYAYI TANIMAMIZA imkan tanır. Hayatın her yolunda İLK UYANAN – SEKÜLER OLANDIR. Sonra KUTSAL OLAN UYANDIRILIR ki farkındalık uyanışı tamamlansın.



Seküler olan İLK DOGANIN gücü gibidir. Çünkü dünyanın ve aktivitenin ışığına ilk dogandır. Bu nedenle “BEN VARIM ve BAŞKASI YOK” der. Kutsallığın ışığına gitmek istemez ve parlaklığına dair bir şey öğrenmek istemez. Sadece “BEN”in sınırlarını zorlar ve kutsalığa dair olanı kökünden söküp atmak ister.



Oysa yaşamın içeriğine net bir prespektif ile baktığımızda seküler olan yaşam platformunda ilk yürüyecek olandır. Çünkü AĞAÇ, MEYVEDEN ÖNCE BÜYÜR. Seküler olana kutsalığa ihtiyaç duymadığına dair fikir veren içinde bulunan ilahi ışıklarıdır.



KUTSALLIK, seküler olana ANLAM verir. Çünkü O’nsuz LAİK DÜNYA YÖN ve AMAÇ OLMADAN KAYBOLUR.



Aynı zamanda SEKÜLER olan da, kutsallığa GÜÇ ve MADDE verir. Onsuz kutsalın iyileştirecek ve yükseltecek (tikun) hiçbir şeyi yoktur.



Laiklik ve kutsallık insanlara rakip ve çelişkili görünürken aslında her biri diğerini tamamlar ve destekler. BÖYLECE RUHU ONURLANDIRAN SINIRLARI OLUŞTURMUŞ OLURUZ…



Sevgilerimle - Shabat Shalom


Rabi. Yishak BİLMAN (z”l) & Moşe PASENSYA






Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page