top of page

Kİ TAVO - KADİM TAŞ USTALARI……



Tanrın HAŞEM’in sana mülk olarak vermekte olduğu Ülke’ye gelerek onu miras alıp içinde yerleştiğin zaman, toprağın tüm meyvelerinin ilklerini alacak….. sepete koyarak Tanrın Aşem’in, varlığını barındırmak üzere seçeceği yere gideceksin(Devarim 26:1-6)

 

Aydınlanma” adı verilen, inşa edilmiş gerçekliğimizin içinden parlayan ve bizi uyanmaya çağıran zamansız bir AN vardır. Kimliğin dayattığı sınırların ötesinde, bize ilham veren bir işaret fişeği olarak deneyimlediğimiz o AN bizim mirasımızdır.

 

Kİ TAVO, (kendi Işığını açığa çıkarmak üzere) “GELDİĞİNDE” anlamına gelir. Aydınlanmanın o zamansız anında gerçekleştirilen iki muhteşem ritüeli anlatır.

 

Bu kutsal törenler, bir tür rüya zamanı olan “Ritüel Alanda” gerçekleştirilir, böylece güçleri ve kutsamaları sıradan uyanık bilincimize girebilir.

 

İLK TÖREN, aydınlanmış bilincin Özgürlüğüne dair o kadar açık bir iz taşır ki, her yıl Özgürlüğümüzü kutladığımız Pesah Seder'inde Haggadah'ın bir parçası olarak okunur.

 

"Toprağa girdiğimizde", ilk meyveleri (Bikurim) yani deneyimlerimizin hazzını ve hatta dehşetini - toplayıp aydınlanmış bir bilinçle Tanrı'nın önüne getirmemiz talimatı verilir.

 

Çünkü manevi yolculuk birçok bilinç durumunu içerir. - Deneyimler gelir ve gider. Ancak bu durumlara farkındalık getirdiğimizde (meyveleri Tanrı'nın önüne koyduğumuzda) onların bereketini ve faydasını tam olarak alabiliriz.

 

Toprağa girmek yeterli değildir. Yolculuğun mucizesine tanıklık etmeli ve bizi Kölelikten çıkaran – Çölde yönlendiren - Farkındalık yolunu açanı kabul etmeliyiz.

 

Tanrı'dan gelen akış bizim için açıldığında, bir adak getirmemiz, o armağanı kaynağına geri döndürmemiz talimatı verilir. Bu şekilde onun tarafından kutsanır, saflaşır ve ruhumuz şeffaf hale gelir.

 

Coşkulu bir uygulama (mitsva) ile meşgul olduğumuzda, İlahi akış açılır ve içimize akar. Hiçbir şey vermeden sadece tükettiğimizde sahte benlik (yüzeysel kimlik) güçlenir. Bunu önlemek için ALMA anının bir SUNMA (verme) anına dönüştürülmesi gerektiği öğretilir.

 

Gerçek şu ki, bizim lütfumuz Tanrı'dan gelir ve O'nun armağanlarını aldığımızda kendimizi Kaynağa bağlayabiliriz. Bu bağlantı, armağanın kendisinden bile daha değerlidir.

 

"İlk Meyveler" (בכור) bize gelen o sevinç veya içgörü anlarını sunduğumuzda oluşan bağlantıdır. Bu bağlantının kökü İbranice tamamen aynı şekilde yazılan “İlk Doğanım” – BEHOR” (בכור) olmanın da anahtarıdır. Çünkü Yaratılışın “İlk Meyvesi” Yüce Tanrı’nın “İlk Doğanı” idi.   

 

Emredilen İKİNCİ TÖREN muhteşem bir manzarayı anlatır. Altı kabile bir dağda ve altı kabile de diğerinde konumlandırılmıştır. Vadinin ortasındaki sandığın etrafına dizilmiş olan Leviler, karşı dağlardaki insanlara dönüşümlü olarak kutsamalar ve lanetler söylerler ve onlar da coşkulu bir şekilde, “Amen!” diye karşılık verirler. (Devarim 27:11-26)

 

Bu muhteşem sahne, aydınlanmış bilincin içsel manzarasına nadir bir bakıştır. Aydınlanma vadisinde Leviler olarak durduğumuzda, varoluşumuzu kutsayan ve bizi İlahi mirasımızla bağlayan şeyin veya lanetleyerek bizi bu mirastan ayıran şeyin ne olduğunun çok açık ve belirgin bir hale gelmesidir.

 

Bu zaman’ın dışındaki "Ritüel Alana" nasıl girilebilir? Bu kapıdaki engeller, Alaycılık - Özbilinç ve gerçek olmayan Nezakettir.

 

İçsel hazırlık yaparken "BEN"in dar görüşünü bir kenara bırakabilirsek Baş Kahin (Kohen Ha Gadol) veya Levilerin şarkıcı kişiliğine adım atabiliriz. Dışsal hazırlık ise fiziksel alemin ruhsal bir amacın yerine getirilmesine tamamen adanmasını içerir. O zaman Toprak, Su, Ateş ve Hava (Yaşamın yönleri) – yoldaşımız olur.

 

VERME ANINI yerine getirirken bu eylem (Nefeş) anında ilahi irade hakkında araştırma yapalım (Ruah) ve bunu gerçekleştirmek için bir niyetimiz (Neşama) olsun. Şayet bunu kalbimizin neşesi (arzusu) ile (Haya) yapabilirsek

o anki bağlantımız (düşüncelerimiz) ruhun “YEHİDA” (TANRI ile BİR’lik) seviyesine ulaşır.

 

YEHİDA - “BİRARAYA” getirme anlamına gelen İbranice “YİHUD” sözcüğü ile bağlantılıdır. Bu potansyel her birimizin ruhuna kazınmış olduğundan bizlere “YAHİD” – “BİR’LİK DÜNYASININ İNŞAATÇILARI” (Taş Ustaları) olarak hitap edilir.

 

Sevgilerimle   -   Shabat Shalom

 

 

Moşe PASENSYA

 

 










Etiketler:

Comments


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page