Hepimiz hayatta hatalar yapar ve bazı şeyleri kırarız, ama hayat da bizi kırar. Hepimiz bir şekilde kırılmışızdır. Hepimiz tutulmayan vaatler veya bozulan ilişkiler yaşamışızdır; işimizi kaybetmişizdir veya sevdiğimiz birini kaybetmişizdir.
Farklı kişiler bu hayal kırıklıklarına eşlik eden acıya farklı şekilde tepki gösterirler. Bazı insanlar darmadağın olurlar. Bazıları ise bu vesile ile gelişirler.
Bazı insanlar güçlüdür, bazıları değildir. Ama bunun da bir nedeni vardır. Fırtınada devrilmeyen bir ağaç, fırtınadan önce zaten güçlü olan bir ağaçtır. Fırtına sadece ağaçların gücünü ortaya çıkarmıştır. Kökleri olmayan bir ağaç sadece normal hava koşullarında ayakta durabilir, ama fırtına koptuğu zaman kırılır.
Buna rağmen, mantığa aykırı gibi görünse de, yaradılışın mucizesi olarak; şimdi ne kadar kırıksanız, ilerde bir o kadar sağlam ve tam olma şansınız var. Öldürmeyen şey güçlendirir gibi de düşünebiliriz...
Kots admuru, “kırık bir kalp kadar eksiksiz olan hiçbir şey yoktur” der… Kalbiniz kırıldığı zaman, gerçek olan bir yerdesiniz. Acıya direnmek yerine acıyı olduğu gibi yaşamayı kabul ettiğiniz anda acı kontrol edilebilir bir hal almaya başlar. İyileşme de bu şekilde başlar çünkü bu kısa süreli teslimiyet kendinizi bulmaya daha önce fark etmediğiniz güçleri kullanmaya yönlendirir. Geçmişin hüznünden geleceğin kaygısından uzaklaşarak anı yaşamanıza yardımcı olur.
Kırık bir duvar Yahudiler için neden en kutsal yerdir? Etrafta bu kadar güzel binalar dururken, neden Yahudiler kırık bir duvarın önünde durup dua ederler? Çünkü Yahudiler bunun mükemmel bir dünya olmadığını bilirler. Dünya mükemmel olmadığı sürece, Yahudiler güzel bir binada duramazlar. Onlar, kırık bir duvarın önünde durup ağlayarak dua ederler.
Mükemmel olmayan bir dünyada mükemmel binaların illüzyonu kendimizi iyi hissetmemizi sağlar. Ama yine de bu bir illüzyondur ve ancak Hollywood veya Braodway’e uygundur, ama gerçek bu değildir.
Gerçek şu ki, dünya bozuk bir yerdir, görevleri bozuk olanı tamir etmek olan bozuk insanlarla dolu bozuk bir yerdir. Her birimiz o kırık parçaları düzeltecek sadece bize ait olan güçlere sahibiz… bize düşen kırık kalplerimizin sebebini bulmak ve tam da kırıldığımız bu noktalardan hem kendi hem de dünya onarımı için adımlar atmak.
En son ne zaman kalbiniz kırıldı? Bunu kabul ettiğiniz zaman, kendinizi yalnız mı hissettiniz, yoksa Tanrı’ya daha yakın mı hissettiniz?
Bugün dualarınızda Tanrı’ya kırık olan kalbinizi tasvir edin ve neden kırıldığını anlatın. Sadece bugün hangi kırık kalbi onarabilirim diye dünyaya çevrenize farklı bir gözle bakın...
Bu yazı birkaç gün evvel vefatının 1.senesi dolan Zizi Hana bat Korin in anma gecesini hazırlarken kafamdan geçen düşüncelerin sonucunda ortaya çıktı. Hastalığı ile aylarca süren mücadelesinde sevenleri olarak dualar, ‘Teilim’ paylaşımları ve mitsvalarla son gününe kadar destek olmaya çalıştık. Ölüm haberi kalbimizde büyük bir kırık oluşturdu... O'nun adını yaşatmak adına birçok şey yapmaya başladık, bazıları tamamlandı bazıları hiç başlamadı bazıları ise yarım kaldı.. . Yaşarken herkese umut veren, yaşam sevinci saçan yanını hatırlamak adına onun adına bir ilk yardım motosikleti alma kampanyası var... sizler de katkıda bulunmak isterseniz bağlantıyı paylaşıyorum...
My Mitzvah
Comentarios