Khaled Hosseini:BİN MUHTEŞEM GÜNEŞ
Yael Çittone
Meryem henüz onbeşinde evlendirildiğinde, oyuncak bebeği kucağındaydı. Anne,eş, kadın olmaya zorlandı... Hem de kendisinden otuz yaş büyük bir adamla. Daha adet görmek nedir yeni öğrendiğinde hiç tanımadığı birinin koynuna girmeye zorlandı Meryem... Bu da yetmezmiş gibi, bir rüya gibi beklediği çok sevdiği babası, onu yok parasına bu adama sattı.
Üç kuruşa…
Babasının rahatını bozan Meryem... Kocasının oyuncağı Meryem. Yemek soğudu diye taş ciğnetilip dişleri kırılan Meryem...
Leyla güzeller güzeliydi, gencecikti ailesiz kaldığında... Afganistan şeriat kanununda yalnız bir kız olamazdı, karnında evlilik dışı büyüyen bir çocuk, belki de çoktan kaybettiği biricik aşkının acısı yüreğinde, küçücük gelin gitmişti… Hem de ikinci eşti, kumaydı, Meryem'in kaderine ortak olacaktı…
Zamanla gelişen bu üçgende birbirinden alakasız üç insan arasında geçen ilişkiler, iki kadının yakınlaşması, yazarın olağanüstü kalemiyle anlattığı, kadına verilmeyen değerin son noktası olan kurallar, koşullar, doğuma giden kadınların hastahanelerde çektikleri korkunç sıkıntılar hepsi bu kitapta birleşiyor. Yalnız sokağa çıkamamak, erkeğin ezici hükmü, kadınların aldıkları adaletsiz ve katı cezalar, şeriatin çirkin yüzü...
Kadın doktor olmadığında ölüme terk edilen kadınlar... Erkeğe muhtaç edilen, işkencelere maruz kalan, çaresiz hayatlar. Bunları, öz kızlarına yapan babalar…
Afganistan'in acımasız cografyasını kaleme alan Khaled Hüseyni sürpriz ve çarpıcı bir sonla hepimizi hayretler içerisinde bırakıyor.
Her ne kadar çaresiz bırakılsa da kadın gücünü gösteriyor ve akıl almaz olaylar ardı ardına gelişiyor...
....ama biz şu karşıdaki surlar gibiyiz..
Hırpalanmış, dövülmüş, pek bakılacak hali kalmamış, fakat hala ayakta…
Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima, mutlaka bir kadını gösterir. Her zaman….
Leyla ile Meryem'in hikayesini soluk soluğa okuyacağınız muhteşem bir kitap:
Khaled Hosseini: BİN MUHTEŞEM GÜNEŞ; Everest Yaınları, 2020; 472 sayfa
*****
Bir sonraki yazı: 20 Ocak 202
Comments