
İsrael dünyanın her yönünden göç alan bir ülke. Yıllar önce aliya yapmış bir Yahudinin bile geldiği ülke ile ilgisini yitirmediği gözönüne alınırsa Türkiyeli bir Yahudinin doğduğu ülkedeki gelişmelere uzak kalacağı düşünülemez. İyi haberlere sevinir, kötülerine de üzülür.
Özellikle 7 Ekim sonrasında Türkiye’de, medyada, yer alan tek yanlı yayınlar ve iki devlet arasındaki ilişkilerin had safhada bozulması hepimizi derinden etkiledi. Sosyal ağlarda İsrael’in kendini anlatamadığından, doğru bir “hasbara” nın yapılamadığından söz edildi.
Bir hafta kadar önce Tsahal’in (IDF) X’deki sözcüsü Binbaşı Arye Sharuz Shalicar’ın Türkçe lisanında; “Merhaba Türkiye, İsrael Savunma Kuvvetleri'nin resmi X hesabına hoş geldiniz! Bu platform, bölgedeki gelişmeler hakkında güvenilir ve anlık güncellemeler sağlamak amacıyla kullanılacaktır” sözlerini duyduğumda şok oldum. Bu ne berbat bir Türkçe, bu ne telaffuz??
Arye Sharuz İran asıllı olup Almanya’da büyümüş. Karyerinde değerli bir kişi olabilir ancak hiç düzgün konuşan Türkiye doğumlu biri bulunamadı mı? diyeceksiniz. Kimi de telaffuzun bozuk olması çok önemli değil, yeter ki içerik inandırıcı olsun diye düşünebilir.
İlkin telaffuz, karşı tarafın diline ve kültürüne duyulan saygının bir göstergesidir. Ayrıca doğru konuşma – ki sözcünün hiçbir dediği anlaşılmıyordu- mesajın net bir şekilde iletilmesini sağlar, daha inandırıcı olur.
IDF’nin Türkçe hesap açma kararı, İsrail ile Türkiye arasındaki gerilimlerin devam ettiği bir dönemde geldi. Herşeye karşın video X ve Telegram platformlarında kısa sürede büyük ilgi gördü, paylaşım iki milyondan fazla görüntüleme aldı.
“Boş çaba, akıntıya kürek, bülbül gibi konuşsa da nafile!” dediğinizi duyar gibiyim. Gelin IDF’in Türkçe bir haber paylaşımının altındaki yorumlara göz atalım. Haber şöyle: “Üsse doğru yürüyen ve askerler tarafından durdurulan bir çocuk Hamas terör örgütü tarafından gönderildiğini söyledi. Hamas sivillerin ve çocukların yaşamlarını, terörist amaçlarını yürütebilmek uğruna, canice tehlikeye atmaktan çekinmiyor.” Yorumlara gelince:
- “Bu lanetli kavim siyonistler o kadar alçak ki; yalan sanki onların kitaplarının emri haline gelmiş.”
- “Siz İsrail terör oluşumu kadar vahşi, yamyam zihniyete sahip başka yaratıklar dünyaya daha gelmemiştir.”
- “İsrael’in merhameti herkese örnek olsun!”
Arada tek tük olumlu yorumlara rastlanmakta ise de genelde bu küfür edebiyatı sürüp gidiyor. Bazı Türk kullanıcılar, bu girişimi doğrudan bilgi alma fırsatı olarak değerlendirirken, genelde propaganda aracı olarak algılandı ve eleştirildi. Örneğin araştırmacı Muhammed Tarık Özkan’ın Fokus internet sitesinde yer alan, “İsrail Ordusunun Propaganda Makinesi Hasbara” başlıklı yazısında İsrael’in kamu diplomasisi ve propaganda stratejisi olan Hasbara’nın nasıl işlediği ve özellikle sosyal medya üzerinden çok dilli bir şekilde yürütülen faaliyetler şöylece açıklanıyor.
“İsrail hükûmeti Silahlı Kuvvetleri aracılığıyla sosyal ağlar, özellikle de X hesabı üzerinden bir propaganda kampanyası geliştiriyor. Bu kampanya farklı ülkelerdeki kitleleri hedef alıyor dolayısıyla İbranicenin yanı sıra İngilizce, Arapça, Fransızca, İspanyolca ve Farsça gibi diller kullanılıyor. Burada amaç yalnızca takipçilere gerçek zamanlı mükemmel bilgiler sağlamak ve geleneksel medya için kolay ve doğrudan bir kaynak olmak değil. Aynı zamanda İsrail'e sempati duyan ve ordunun eylemlerine daha fazla görünürlük sağlayan potansiyel etkileyiciler aracılığıyla da İsrail’in işgal politikasını güçlendirmektir.”
İsrael’i işgalci, çocuk katili, olarak tanımlayan söylemlerin etkisinden sıyrılıp sağlıklı ve gerçekçi düşünmenin kolay olmadığı hatta mahalle baskısı yüzünden sakıncalı olabileceği düşünüldüğünde bu yeni, belki de geç kalmış girişimin Türkiyeli takipçi için ne derece yararlı olacağı tartışma konusu. Ancak X’teki “yazılı” IDF Türkçe haber akışının çok sayıda antisemit yorumlara karşın olaylara at gözü ile bakmak istemeyenler açısından yararlı olduğunu düşünüyorum.
Beni şaşırtan Türkiye’de yaşayan bazı Yahudilerin de yayından ve yayının neden olduğu antisemit yorumlardan şikayetçi olmaları. Kötü Türkçenin de alay konusu olması işin tuzu biberi....
Ne diyelim “gün gelir devran döner” belki bir gün iki ülke arasında geçmişteki iyi ilişkiler geri döner...
Av. Yakup BAROKAS
IYT dip not :
İfade edilen görüşler İYT web portalının editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Yazarların düşünceleri sadece kendilerini bağlar.
