Bu hafta yaşadığımız güçlü ve duygulu bir günü sizlerle paylaşmak istedim.
6 Şubat 2024'te Dünya Siyonist Örgütü, Dünya Sefarad Federasyonu üyelerini “Otef Aza” gezisine davet etti.
Kara Şabat'ta yaşanan pogromun bir kısmı Otef Aza'da yaşandı. Histadrut'un başkan yardımcısı bize eşlik etti.
Dünya Siyonist Örgütünden Dr. Yizhar Hess, Dünya Sefarad Federasyonu Başkanı - Haim Cohen, Tunus, Libya, Buhara, Bulgaristan, Orpa, Yemen, Fas ole hadaş kuruluşlarının başkanları geziye katıldılar.
İsrail'deki Türkiyeliler Birliği Dünya Sefarad Federasyonu üyesi olup yakın iş birliği içinde çalışmaktadır.
Türkiyeliler Birliğini gezide Başkan Ovi Roditi Gülerşen ve Başkan Vekili Eti Granit tarafından temsil edildi.
Geziye 7 Ekim günü sabahı saldırıya uğrayan ve kadın, erkek, çocuk 47 kişinin öldürüldüğü Ofakim kentinden başladık.
Ofakim'de bize belediye meclisi üyesi ve ekonomi kalkınma departmanı yöneticisi İtzik Crispel eşlik etti ve olayları ayrıntıları ile anlattı. Crispel, Şabat sabahı teröristlerin şehrin merkezinde dolaştıklarını ve evleri hiçbir karşı koyma olmaksızın ele geçirdiklerini, teröristlerin büyük miktarda bıçak, RPG silahı ve el bombasıyla geldiğini gördüklerini anlattı.
Crispel, teröristlerin kısa ve uzun namlulu silahlar, mayınlar, kimi de baltalar ile sokakta karşılaştıklarını herkesi öldürdüklerini, halkın alarm sesleri arasında şaşkına döndüğünü anlattı. Ofakim halkından kimi ise dışarıda polis ve askerlerin bulunduğunu düşünerek ateş etmek için sokağa çıktı ve öldürüldü. Migunit'te Ölü Deniz'de eğlenceli bir gün geçirmek için yola çıkan 13 kadın da katledildi.
Yürürken yerel halkla tanıştık. O sabah olanları kim anlattı dersiniz? Tabii ondokuz buçuk saat saat boyunca teröristleri “evinde" ağırlayan ve onları meşgul etmeyi beceren Rachel.
Kahraman Tali Hadad'la tanıştık. Tali 7 Ekim günü olağanüstü bir soğuk kanlılıkla yaralı oğlunu MDA personelinin bakımına teslim etmiş ve sonrasında itfaiye istasyonundan geriye dönerek 13 yaralıyı kendi elleriyle güvenli bir yere tahliye etmeyi başarmıştı.
Oradan Ra'i'deki “Nova Doğa Partisi” Festivali'nin yapıldığı yere geldik. Öldürülen erkek ve kadınların anısına kısa bir anma töreni düzendi.
Web sitesinde Amir Khodorov öldürülenlerin yüz resimlerinden gerçekleştirdiği bir kolaj yer almakta. Bu hafta itibariyle enstalasyonda 408 yitirilen canın profilleri bulunuyor. Sayı yalnızca artıyor. Yüzlerce sayfa yerine her birinde öldürülen bir meleğin resmi var.
Bu noktada gruptan uzaklaştım ve kuzenimin rahmetli kızı Gili Ader'in anısına çekilen fotoğrafı ve Gilad'ı bulmaya çalıştım.
Sonuçta Ader İsrael'de ve yurt dışında bu dünyada pek çok iyilik yapmayı başaran 24 yaşında bir kızdı. Onun hakkında kaleme aldıklarımı web sitemden okuyabilirsiniz.
Yüzlerce fotoğraf arasında ve heyecan içinde mekanları bulmakta zorlandım. Teknolojinin yardımıyla internette yerlerini buldum.
Kuzenimle yaptıklarım beni Gili ve Gilad'ın yer aldıkları bir fotoğrafa yönlendirdi.
Merhum Gili Ader, Gilead'ı tam da öldürüldüğü yerde buldu. İlk önce kaçmaya çalıştı, arabaya binmeyi başardı, el çantasını arabaya bıraktı. Olay yerindeki güvenlik personeli, teröristlerin sızabileceği korkusuyla onları yerleşkeye geri gönderdi. Yirmi kişi ile iki ağacın arasındaki küçük barın buzdolabına sığındı. Onu buzdolabından çıkarıp vurdular.
Benim için kompleksi ziyaret etmek oldukça duygusal ve zordu. Bunca zaman ailemin kuzeniyle görüntülü görüşme yapıyordum.
Netivot şehrine doğru yola devam ettik, vakfın lokalinde öğle yemeğine ağırlandık, bir öğretim görevlisi olan vakfın yönetcisii Shlomo ile tanıştık.
Vakıf her gün 2100 ihtiyaç sahibi aileye gıda yardımında bulunuyor. Ayrıca Gazze'deki savaşçılara evlerini hatırlatacak ev yapımı yiyecekler sağlamak üzere askeri bir taburu kabul etmişler.
Netivot'tan sonra Kibutz Kfar Gazze'ye devam ettik. 79 üyesi olan bir kibbutz üyelerinin %10'u öldürüldü, 18 üyesi Gazze'ye kaçırıldı. Otobüsten indik, bize kurşun geçirmez yelek verdiler. Bu çok ağır bir şeydi ve hayatımda ilk defa böyle bir yelek giyiyordum.
950 nüfuslu Kfar Gazze bu bölgedeki en güzel kibbutzlardan biriydi. Bir IDF sözcüsü tarafından karşılandık, sokaklarda yürüdük, Ofir Liebstein ז”ל'ın öldürüldüğü evin yanından geçtik.
Ofir, 7 Ekim günü kibbutz’un diğer yedi sivil güvenlik elemanıyla birlikte katledilmişti. Kaçırılan küçük Abigail'in evinden de geçtik.
Medyada adını defalarca duyduğumuz üç ve daha fazla aile hepsi Kfar Gazze sakinleri olan bu insanlar bir arada yaşamaya ve bunu başarabileceklerine inanmışlardı. “Sanayi bölgesi kurulsun ve Gazzelilerle birlikte çalışılsın” düşüncesindeydiler.
Kömürleşmiş çocuk bisikletleriyle dolu yanmış evlerin arasından geçerken gördüklerimizin sindirimi çok zorlaştı, allak bulaktık.
Itai ve Hadar Berdichevsky, 30 yaşında- 10 aylık ikiz bebekleri olan bir aile, Şabat'tan önceki perşembe günü eve yeni taşınmışlar. Ev hâlâ boşaltılmaya vakti bulunamayan kutularla dolu. On aylık ikizleri “mamad”da (korunmalı oda) saklamışlar.
Bebeler 14 saat boyunca mamad’da yalnız kalmışlar. Aileleri öldürülmüş. Golani askeri Tomer Greenberg onları kurtarmış. Tomer bir ay sonra olayı anlatırken hayatının geri kalanında hep ikizlerle ilgileneceğini söylemiş. Ancak Tomer de ikizlerin doğum gününde savaşta yaşamını yitirmiş.
Ailenin 5 üyesinin katledildiği ve birbirlerine sarılmış halde yatakta bulundukları Kotz ailesinin evlerini gördük.
Kibutz kapısına doğru biraz daha ilerlediğimizde hepsi yanmış elbiseler, ayakkabılar, çantalar, etrafa dağılmış kişisel eşyalarla karşılaştık.
Kibutz'un toplam 1.600 km uzağında teröristler insanlara tecavüz etti, uzuvlarını kesti ve kadınların iç çamaşırlarını bile parçaladı.
Bu günlerde kibbutza Amerika'dan turistler bağış amacıyla gelmekteler. Mekan halkın ziyaretine açık değil.
Günün son durağı Gilat kavşağı idi. Onbinlerce askere hizmet eden yüzlerce gönüllünün heyecan verici organizasyonu gördük.
Her gün hamburger ve çörekler, kekler, kurabiyeler, patlamış mısır ve sıcak içeceklerin bulunduğu bir çadır kurulmuş.
Kısa bir mola için gelen askerlere bir kitaplık, tavla, müzik, sıcak su ile duş imkânı, havlu ve şampuan sunuluyor.
Çamaşır sabunu ve saç kremi dahil çamaşır makineleri ve kurutucular da var.
Hamburgerler çok hızlı bir şekilde hazırlanıyor. Başta 1000 adet yapılırken bugün rakkam 30.000’e ulaştı. İnanılmaz…
Günde tonlarca et geliyor. Yaklaşık 160.000 NIS’lik et harcaması yapılıyor. Çadırda gençlerden çok yardım eden büyükanneleri ve canlarını veren kadınları görmek mümkün.
Ve askerlerle kucaklaşmalar insanın içini ısıtıyor.
Bütün İsrael halkı gibi ben de birkaç ay boyunca bütün gün haber ve sosyal medyada videoları izliyorum. Ama insanın kendi gözleriyle görmesi çok farklı oluyor.
Geziden birkaç gün geçmesine rağmen hala gözlerimin gördüklerini hazmedemiyorum, her gün başka bir kısım beynime yerleşiyor.
Şu anda her şey taze, acı verici, her şey bölge sakinlerinin bıraktığı gibi yerli yerinde ama yıkılmış, yakılmış…
Gerçekten devlet bu pogromu, zülmü gelecek nesillere nasıl aktaracak?.. Ne yazık ki siyaset herşeye çok fazla bulaşmış, diğer yanda ise halkın yardım girişimleri ve oluşturduğu fonlar insanı bir ölçüde teselli ediyor.
Eti Adato GRANİT
コメント