Kestane, ceviz, ıstakoz, insan.... Ortak noktaları nedir bilir misiniz?
Hepsi kabuk değiştirir. Değiştirmez ise kestane ve ceviz çürür, ıstakoz ölür, insan ise çağdışı kalarak hayata tutunamaz.
Kestane ve ceviz çok sevdiğimiz iki tabiat harikası...Her ikisinin de sert kabukları var. O kabuklara darbeler atarak içindeki muhteşem tada varırız. Kestane ve cevizin tadına varınca da hiç rahat bırakmayız onları. Çikolata ile tadlandırmaya, tarçın ve elma ile şekillendirmeye çalışırız. Benim diyen gurme (veya gourmand) ların hayır diyemeyeceği bir yiyecektir marron deguise veya elmalı cevizli pay. Halbuki ikisi de ne mutlu idiler kabuklarının içinde. Dış dünyadan korunuyorlardı. Ancak zamanı gelince kırılmalı idi kabuklar. Istakoza gelince kabuk veya deri değiştirmesinin en büyük nedeni büyümesine olanak tanımaktır. Esnek olmayan dış kabuğu zamanla dökülür ve ıstakozun büyümesi durmaz. Istakoz bu çok zor ve meşakkatli eylemi yapabilmek için çok acı çeker. Kendisinden başka kimse ona yardım edemez. Kayalıkların arasına gider kendi kabuğunu kırar, yeni bir kabuk edinir ve hayata döner. Bunu yaşamı boyunca birkaç kez tekrar eder. Her defasında büyüme sancıları çeker. Tıpkı bebeğin büyüdüğü zaman çektiği gaz sancıları, tıpkı ergenin boy attığı zaman ağrıyan bacakları, tıpkı bilgiye ulaşmak için kafa patlatan insanın kendini yorgun hissetmesi gibi.
İnsana gelince ne zordur kabuk değiştirmek. Kabuk kelimesinin anlamı dış yüzey, değiştirmek kelimesinin anlamı ise bir başka biçime sokmak, yeni bir içerik vermek gibi düşünülebilir. Kişinin kendi özünden ödün vermeden başka bir biçime girmesi hele hele bunu yardımsız yapabilmesi zor gibi görünse olanaksız değildir. İnsanoğlu zaten kolayı pek sevmez. Alıştığımız ortamdan uzaklaşmak, başka bir yaşama adapte olmak, yeni bir trende uymak, zamanın örf ve adetlerine kendi örf ve adetlerimize ihanet etmeden uymak gerçekten kişiliğimizi zorlar. Kabuğumuzu kırmak sancılı olduğu kadar vazgeçilmezdir.
Aliya yapan her kardeşimiz bu zor yoldan geçer. Tanımadığı veya tanıdığını sandığı bir ülkede yepyeni bir yaşam kuracaktır. Çocuklarının yaşı küçük ise durum değişiktir. Çocuklar o ülkenin geleneklerine göre büyüyecek ebeveynler iki arada bir derede kalacaktır. Hayaller ve gerçekler örtüşmeyebilir. Bu konuda daha önce aliya yapan kardeşlerimiz devreye girecek diğerlerini zincirin bir halkası haline gelmeleri için yardım edecektir.
Bolca duyduğumuz bir deyişi tekrar ediyorum.
Hangi yöne gittiğimiz bilmiyor ise hiçbir rüzgar bize eşlik etmez
Comments