Ünlü mimar Mimar Sinan şöyle der; “Yaptığın işi gönülden hissedersen ırmaklar çağlar içinde”.
Yaptığın işi sevmek mi önemli yoksa sevdiğin işi mi yapmak mı?
Aslında her ikisi de ayrı ayrı önemli.
Çağlar boyu insan toplum baskısı, çevre kuralları ve maddi kaygılar ile çeşitli işler için talip olur. Toplu belli sektörlere karşı önyargılı olmakta, belli sektörler ise olurunu daha kolay vermekte. Dolayısıyla kabul görmeyi ve para kazanmayı kendine amaç edinen genç dayatılan mesleğe daha kolay adapte olabilmektedir. Daha sonraları ise konfor alanından çıkamamak, ailesini karşısına alamamak, doğabilecek sonuçlara göğüs gerememek gibi düşünceler ile hayatını devam ettirir. Ve bir gün kendini sabah kalkamaz, kalkınca ofisine gidemez halde bulur. Yüzündeki gülümseme ise tarihe karışmıştır. O gün anlar işinin kendisini mutsuz ettiğini. Artık iki seçenek kalmıştır. Ya arkasına bakmadan gidecek, ya da bulunduğu ortamı cazip hale getirecektir.
Tam da bu noktada ünlü yazar Mark Twain’in Tom Sawyer’in maceraları adlı kitabını anımsamamak elde değİl. Bizim neslin birkaç kere keyifle okuduğu bu kitap günümüzün “kişisel gelişim” kitaplarına taş çıkartır. Romanın kahramanı Tom, Polly Teyze’nin 30 metrelik çitini kireçle boyamak üzere görevlendirilir. İlk bakışta Tom çok mutsuzdur. Hayat O’na sığ gelir, varoluşunu sorgular. Hele arkadaşlarının alayları karşısında umutları söner. Ama bir anda aklına parlak bir fikir gelir.
Bir çiti boyamanın lanet bir angarya olmadığını, bilakis benzeri olmayan bir ayrıcalık olduğunu ifade eder. Çiti boyamanın keyfini ballandıra ballandıra anlatır. Arkadaşları Tom’un bu keyfli halini görünce çite birkaç fırça darbesi atmak isterler.Tom önceleri kabul etmez. Daha sonraları diğer arkadaşları da bu boyama işinin bir parçası olmak isterler. Ve çit kısa sürede mükemmel bir görünüm alır. Böylece ortaya önemli bir motivasyon kuralı çıkar; “İş bir mecburiyettir. Oyun ise keyflidir’’ Yaptığınız işi oyun haline getirmeniz halinde yaratıcılığınız ve içsel motivasyonuz artar.Eğer bu ruh halinizi ekibinize yansıtabilirseniz yapacağınız iş çok daha verimlİ olacaktır.
Yaşamda başarının önemli bir unsuru yaptığın işe saygı göstermek ve işinin vazgeçilmez olduğunu düşünmektir. İki inşaat işcisi aynı anda bir duvar örmek üzere işe başlarlar. İlk işçinin malası elinden sık sık düşer, harcı yetişmez, aynı boydaki kiremitleri bulmakta zorluk çeker. İkinci işçinin işi rast gitmektedir. Duvar kısa sürede yükselir. Yoldan geçen biri ilk işçiye sorar “senin görevin nedir?” diye. İşçi cevap verir; “Hiç bu inşaatın duvarlarını örüyorum”.
İkinci işçiye aynı soru sorulur. O ise “Ben bir gökdelen inşa ediyorum” der. Sizce hangisi akşam olunca evine daha mutlu dönecektir?
Comments