İsraelli yönetmen Guy Nattiv’in 2022’de Cannes’da “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü kazanan İranlı Zar Amir Ebrahimi ile birlikte yönettiği “Tatami” filmi İsrael’de kısa bir süre önce gösterime girdi.
Filmi Paris Olimpiyatları heyecanının sürdüğü ve İran ile İsrael arasında gerilimin had safhada, hatta savaşın eşiğinde olduğu günlerde izlemiş olmak beni oldukça etkiledi. Filim İranlı bir kadın judocuya muhtemel İsraelli rakibi ile karşı karşıya gelip İran İslam Cumhuriyetine karşı ihanetle suçlanmaktansa sakatlanmış numarası yaparak oyunlardan çekilmesinin söylenmesini konu ediniyor.
Guy Nattiv “Skin” adlı kısa filmi ile belgesel dalında 2018’de Oscar ödülüne layik görülmüştü.
Guy Nattiv; İranlı Olimpiyat şampiyonu Kimia Alizadeh, Fransa’da sürgünde yaşayan böksör Sadaf Khadem, Almanya’ya sığınma başvurusunda bulunan Olimpiyat kayakçısı Atefeh Ahmadi’den de etkilenerek “Tatami” filmini gerçekleştirdi. Nattiv, bu filmi başörtüsü takması gereken İranlı kadın sporculara bir saygı duruşu olarak hazırladığını belirtti.
Guy Nattiv ilkin Keshet TV kanalına İranlı atletleri konu edinen kısa bir filim önerdiyse de stüdyo bunun yerine tam uzunlukta bir filim yapmasını istedi.
“Tatami” sözcük olarak Judo maçlarında kullanılan gekeneksel Japon matı anlamına gelmekte. Filimde judocu Leila Hosseini’yi İran ve Şili’li bir aileden gelen Arienne Mandi canlandırıyor. Leila’nın antrenörü Maryam Ghanbari rolünü ise Nattiv ile yönetmenliği paylaşan Zar Amir Ebrahimi yükleniyor.
Filim iki sporcunun Gürcistan’ın Tiflis kentinde düzenlenen Dünya Judo Şampiyonası’ndaki bir gecelerini konu ediniyor. Leila turnuvada galibiyet serisindeyken antenörü Maryam İranlı yetkililerden altın madalya mücadelesini iptal etmesi yönünde bir çağrı ve tehditler alır. Siyah beyaz çekilen, Farsça konuşmalı, İbranice alt yazı ile izlediğim filim İranlı ve İsraelli judocular arasındaki etkileşimleri ve Leila’nın ailesinin Tahran’daki evlerinde tezahürat yapmalarını da vurguluyor. Yavaş tempoda seyreden filmin ileri dakikalarındaki gelişmeler oldukça etkileyici…
Golda filminin de yönetmeni olan Guy Nattiv İranlı oyuncuları tek başına yönetemeyeceğini ve bu nedenle de kendisini tanımadan Zar Amir Ebrahimi’nin filmin yönetmenliğini paylaşmasını istedi. Filmin müziği İranlı kadın rapçı Justina’nın üç ayrı bestesinden hazırlandı.
Filim İran’daki çarpık, çağ dışı düşünceyi, özgürlüklerin nasıl baskı altında tutulduğunu gözler önüne sermesi açısından bildiğimiz gerçeklere duygusal bir boyut kazandırıyor ve bu yönüyle de izlenmeyi hak ediyor.
Aşağıda filmin tanıtım linki yer almakta
Yakup BAROKAS
Comments