top of page

İkiz bebeler ve Komutan Tomer




7 Ekim’den bugüne savaş günleri 70’li sayılara ulaştı. 70 küsur gündür savaş devam ediyor, 70 küsur gündür Gazze yerle bir edilirken her gün askerlerimiz ölüyor, 70 küsur gündür Hamas teröristlerinin kaçırdığı, hangi koşulda bulunduklarını bilmediğimiz rehineler ölüm kalım savaşı veriyor, rehinelerin yakınları 70 küsur gündür uyumuyor, nefes almıyor…

 

Günler geçiyor, rehine yakınları ülke içinde ve dışında mücadelelerini sürdürüyor, her kapıyı zorluyorlar… Çocuklarına, kardeşlerine, en sevdiklerine sağ salim kavuşabilmek umuduyla…

 

Tel Aviv Müzesi önündeki geniş alan rehine ailelerinin mekânına dönüştü,  “kikar hahatufim” (kaçırılanların meydanı) olarak adlandırılıyor artık. Ülkenin kalbi orada atıyor adeta…

 

Kötü bir hafta geçirdik… Bazı rehinelerin öldüğü haberini aldık… Hamas’ın yeni taktiği midir bilmiyorum, her gün bir rehinenin öldüğü haberi geliyor. Yine geçen hafta on askerimizi yitirdik bir günde… On ocak söndü geçen hafta salı günü… Neye uğradığımızı şaşırdık o gün… Ardından peş peşe cenazeleri kalktı gencecik insanların. Bu acı kayıpların şokunu atlatamadan üç rehinenin Gazze’de hapsedildikleri mekândan kaçarken, yanlışlıkla İsrael askerlerinin kurşunlarına hedef olup hayatlarını yitirdiklerini öğrendik…

 

 

Yaşamını yitiren on Golani askerini Devlet Başkanı Isaac Herzog; “best of the best” olarak tanımladı. Gerçekten de halkını ve vatanını savunurken hayatlarını yitiren ve arkalarında kocaman bir boşluk bırakan kahramanlardı onlar... Onların her biri anne ve babasının kıymetli oğlu, bir kadının çok sevdiği eşi, şimdi yetim kalan çocukların babası, birinin can kardeşi veya genç bir kızın hasretle beklediği sevgilisiydi. Hepsi çok değerliydi… Hepsinin öncelikli hedefi ülkesini, halkını korumaktı…

 

Aralarından biri vardı ki öldüğüne inanmak zor oldu. Çünkü savaşın başladığı 7 Ekim’den beri TV karşında çokça zaman geçiren bizler, savaş meydanında verdiği söyleşilerden onu neredeyse tanır gibiydik. Golani Tugayı 13. Taburu Komutanı, Kfar Saba’lı, 35 yaşındaki Yarbay Tomer Grinberg…

 

Yarbay Grinberg’in 13. Taburu, yaklaşık 3 bin teröristin güneydeki Tsahal üslerini kuşattığı, çoğu sivil 1200 kişiyi öldürdüğü, 240 kişiyi rehin aldığı 7 Ekim saldırısı sırasında en ağır darbeyi alan birimlerden biriydi. Tabur o gün 41askerini kaybetti. Buna rağmen Tomer Grinberg’in komutasındaki 13. Tabur, rehinleri serbest bırakmayı ve Hamas’ın askeri gücünü yok etmeyi hedefleyen operasyonun başlamasından bu yana en ağır çatışmalara katıldı.

 

7 Ekim katliamında Tomer Grinberg komutasındaki askerler Kfar Aza Kibbutzu’nda birçok sivilin hayatını kurtardılar. Hamas tarafından öldürülen İtay ve Hadas Berdichevsky çiftinin ikiz bebekleri Roy ve Guy, askerlerin kurtardığı en minik sivillerdi... 13 saat süresince korunmalı odada (mamad) kalan Roy ve Guy anne ve babalarının ölü bedenlerinin yanında bulundular. Teröristler onları öldürmektense, bebeklerin ağlamalarını Tsahal askerlerini oraya çekmek için yem olarak kullandılar. Oysa Komutan Tomer bir an olsun pes etmedi, bebeklere ulaşmak için büyük bir mücadele verdi ve başardı.

 

Tomer, yetim kalan ikizlerin yakınları ile yazışıyor, Roy ile Guy’ın hatırını soruyordu. “Savaş sona erdiğinde, evime gitmeden önce gelip ikizleri ziyaret edeceğime söz veriyorum. Bizler tatlı ikizlerin güney illerimizde güven içinde bir yaşam kurabilmeleri için haklı bir savaşa çıktık. İkizler bize motivasyon kazandırıyor” diyordu…

 

Ama ne yazık ki olamadı… İkizler kurtarıcılarıyla buluşamadı.  Roy ve Guy’in birinci doğum günlerini kutladıkları 12 Aralık günü Yarbay Tomer Grinberg, Shacaiye’de teröristlerle çatışma sırasında yaşamını yitirdi.

 

Yazımın başında söylediğim gibi zor zamanlar yaşıyoruz ülke olarak… Aynı endişe, duygu ve burukluğu paylaşıyoruz hepimiz… İyimserliğimizi korumak, daha iyi zamanları yaşamak umuduyla…

 

* Tomer Grinberg’in kısa bir filmini paylaşıyorum…

 
























Comentarios


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page