top of page

İTHAM EDİLEN BİBİ


Dr. Selim Salti tarafından Ladino lisanında kaleme alınan yazı CHATGPT tarafından Türkçe’ye çevrilmiştir.  

Bizler, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’yu yakından tanıyan az sayıdaki kişilerdeniz; fakat İsrail’de onu tanımayan insan bulmak mümkün değil. İsrail’in en uzun süre görevde kalan lideri olarak sadece İsrailliler değil, tüm dünya onu, Ortadoğu’da İsrail’in varlığını savunmaya çalışan bir lider olarak görüyor. İsrail kendini savunmayı biliyor; Hamas, Hizbullah, Suriye ve İran’a karşı yapılan sayısız savaş bunu kanıtlıyor. Bu savunmayı ekibiyle birlikte kim yönetti? Benjamin Netanyahu. Ancak, bu ilginç kişilik tüm İsrailliler tarafından sevilmiyor; bazıları onu lanetliyor, 7 Ekim 2023’te rehin alınanları ölüme terk etmekle ve yetkisini kişisel çıkarları için kullanmakla suçluyor.

 

Onu savunmayı deniyorum çünkü benim için o, milletimizin kahramanlarından biridir. İnsanlar bana “Bibist” demek isterse desin, umursamıyorum. Dilediğinizi söyleyebilirsiniz; ben onun kişiliğine saygı duyuyor ve onu seviyorum. Bu konuda yazarken, bir çıkar peşinde koşan bir yazar değilim. Aksine, burada, benim gibi düşünen ancak bir şekilde kamuoyunda sesini duyuramayan birçok insanın duygularını aktarmaya çalışıyorum.

 

Politikacı, etkili bir kişi ya da İsrail sokaklarında çok tanınan biri olmadığım için düşüncelerimi kamuoyunda açıklama gibi bir iddiam yok. Aksine, yazmayı ve sevgili okuyucularımla liderlerimiz hakkında, özellikle bu zorlu günlerde, hissettiklerimi paylaşmayı tercih ediyorum. Başkalarının görüşlerine saygı duyduğum gibi, benim görüşüme de saygı duyulmasını istiyorum.

 

“Atalarımızın dediği gibi: ‘ Karşındakini bir taraftan okşa diğer taraftan da iskemleyle vur.’” Bu söz, bugün Netanyahu’ya yönelik düşmanlığı tanımlamak için tam yerinde. Demokratik bir toplumda herkesin düşüncelerini ve görüşlerini özgürce ifade etme hakkı vardır, ancak eleştirilerin saygı çerçevesinde yapılması şarttır. Netanyahu ve ailesi hakkında medyada duyulan yalan hikayeler gibi olmamalıdır. Onun yargılanması, Hamas, Hizbullah, İran ve diğerlerine karşı savaşı yönetme biçimi ya da eşinin onu nasıl etkilediği hakkında anlatılanlar genelde kötü niyetli ve yalanlarla dolu. Hangimiz kendimizi onun yerine koyabilir ve bu durumu anlayabiliriz? Böyle şartlarda, normal bir insanın kendini kaybolmuş hissetmesi doğaldır.

 

Politikayı bir kenara bırakırsak, Benjamin Netanyahu’nun kişiliği üzerine odaklanmak istiyorum. 75 yaşında bir insan, onun pozisyonunda, yeterince uyumadan ne kadar dayanabilir? Özellikle savaş zamanında, bir an bile dinlenme fırsatı olmadan bu kadar ciddi ve dikkatli çalışmak zorunda kalırken? Ayrıca, eşine olan bağlılığı; her gün hakkında söylenen onca kötü söze rağmen onu güçlü bir şekilde savunuyor. Sara’nın her hareketinin ulusun gözünde yanlış olarak görülmesi ne kadar üzücü!

 

Benim kişisel bakış açıma göre, Netanyahu ya bir kahraman ya da bir katil olarak görülüyor ki bu büyük bir lider için normaldir. Onu yakından tanıyanlar, ona hayranlık duyuyor. Gelecekte bir gün, o bir büyük lider olarak hatırlanacak; şehirler, sokaklar ve belki de havalimanları onun adını taşıyacak. Ne yazık ki, halk liderlerini genellikle ancak kaybettikten sonra takdir eder. Bu kadar yüksek bir zekaya ve olağanüstü bir karizmaya sahip bir lider, kıskançlık ve entrikaları da beraberinde getirir. Netanyahu’nun durumu budur.

 

Netanyahu hata yapmadı mı? Kesinlikle yaptı. Hayatında hiç hata yapmamış bir insan tanımıyorum. Ancak Netanyahu’nun en büyük hatası, Likud partisinin içinde kendisinin yerine geçebilecek bir varis hazırlamamasıydı. Ayrıca, yakın çevresiyle iyi ilişkiler kurmayı başaramaması en büyük eksikliklerinden biridir.

 

Batı’daki başbakanlar saraylarda yaşarken, Netanyahu, Yerushalayim’de Aza Caddesi’nde küçük bir apartman dairesinde yaşıyor; hükümetin tamirdeki resmi konutu olan Balfour Caddesi’nden uzakta. Buna rağmen şikayet etmiyor. Buna karşın, düşmanları, onun ulusun parasını çok harcadığından yakınıyor. Bu tür küçük hesaplar bir kenara bırakılmalı. İsrail halkı tamamen yoksul değil ve özellikle savaş zamanında başbakanlarının iyi bir yaşam sürmesine izin vermelidir. Onu rahat bırakmalıyız ki yaptığı iş sayesinde bu zorlu 2025 yılından bizi kurtarabilsin. Bir gün emekli olduğunda, istediği her şeyi yapmak için zamanı olacak. Haftada bir kitap bitiren birinin, benim iki ayda bitirdiğim kitapları rahatça okumasına izin verelim. Onun için dua edeceğiz; Yüce Tanrı onu korusun. Lütfen siz de aynı şeyi yapın.

IYT dip not :

İfade edilen görüşler İYT web portalının editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Yazarların düşünceleri sadece kendilerini bağlar.

1 Comment


isackalvo9
14 dakika önce

Israelde secim oldu halkin %50.1 i natanyahu rejimine oy verdi % 49.9 u oyvermedi . ilk yilarinda israele buyuk tatkisi olan basbakan son yillarda halki boldu ayni tc gibi onu desteklemiyenlere feto gibi solcu damgasi vurdu,adliyeyi yikmak icin anayasa mahkemesini iptaletmek istedi milletvekileri iclerindeeski sabikalilarada kanun cikartma yargic kararini bozma kanunu cikartmak istedi , buna hukuk reformu dedi .halki orduyu demokrasi cignenecek diye sokaga cikmasina sebep oldu .bugun kurdugu asiri sag koalisyon ortaklari gazzede devamli savasa rehinler serbest kalsa anlasma olsa koalisyonun bozulur derken tehditleri altinda . bir bakani bu hafta rehin cesedei icin terorist brakilsa hukumeti bozarim dedi, tevratta yazar yahudi cesedi rehini dusmanda brakilmaz bunu diyen dindar bakan tevratida cignedi .asiri sag bakanlari gazzede yahudi yerlesimi kurup ord…

Like
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page