top of page

İsrail’in Temel Meseleleri ve Harici Yahudi


(Yazarı sesli dinlemek için tıklayınız)




Hayatımın bir döneminde İsrail’e göç etmeye niyetliydim fakat eğitim amacıyla Londra’ya savruldum, sonra babam kalp krizi geçirdi Türkiye’ye döndüm, evlendim, iş kurdum, ülkede kaldım. Yakın zamanda tekrar İngiltere’nin yolunu tutuncaya dek…


Yahudi Devleti ile ilişkim benliğimin önemli parçalarından biri. Birinci endişe önceliğim: 1967 Savaşında, 1973 Yom Kippur harbinde, 1991’de Tel Aviv Scud füzeleri altında iken ve bugünkü İran nükleeer tehdidi karşısında İsrail’in hayatta kalması ve güçlenmesi.


Kabul etmem gerekirki Oslo müzakerelerine ve takip eden sözleşmelere fazlasıyla inandım ve İsrail kamuoyunun sağa ve sertliğe giden sürecini ancak geriden izledim. Oranın vatandaşları intihar bombacılarını ve yükselen terör fırtınasını doğrudan yaşadılar ve diaspora Yahudilerinden çok daha erken farkına vardılar değişimin.


İsrail’liler sağ partileri iktidara geçirdiler, Filistin’lilere pek taviz verilmedi, dış dünyadan ve Batı medyasından daha iyi tahlil ettiler diğer Ortadoğu ülkelerinin zenginliklerine rağmen zafiyetlerini ve Abbas ile barışa gerek olmadan dahi Müslüman Arapları yanlarına çekmeyi becerdiler.


Türkiye’de yaşayan ve bölgeyi yakından izleyen bir arkadaşıma göre bugün İsrail’in önünde 3 temel mesele var: 1) Batı dünyasının İran ile yakında varması beklenen anlaşmanın Tahran’ı güçlendirerek İsrail’in aleyhine çalışması. 2) Batı Şeria’nın (tarihsel adları ile Yehudiye ve Samarya – Judea and Shomron) bir kısmını ilhak ederek orada yaşayan Yahudilere İsrail yasal statüsü tanınması. 3) Dincilerle seküler (laik) Yahudiler arasında giderek alevlenen çekememezliğinin çözümü.


Bu sıkıntılar İsrail’in 1948’den bu yana yaşadığı travmalara kıyasla “hafif” bile addedilebilir. Güçlü bir ekonomi, başarılı bir ordu, küresel çapta teknolojik hamleler ve İbrahim Anlaşmaları (Abraham Accords) yoluyla varılan barış ortamı sayesinde ülke yukarıdaki temel meseleleri zamana yayarak da halledebilir.


Arkadaşım bu konuların, önümüzdeki seçimleri Netanyahu’nun kazanması halinde, çok daha rahat çözüleceği inancında. Nasıl geçmişte “Filistin’lilerle anlaşmaya varmadan önce Arap ülkeleri ile barış olmalı” diyerek hak verilen, İran ile Obama döneminde yapılan anlaşmanın Trump tarafından bozulmasını sağlayan ve ülkenin finansal ve teknolojik sıçramasının mimarlarından biri olan Bibi’nin uzun vadeli görüşleri doğru çıktıysa, bundan sonra da “onun yetenekleri sayesinde düzlüğe çıkılır” der dostum.


Ayni kanıyı paylaşmıyorum. 1) Putin tehdidi yanında İran’ı “daha hafif” bulan Batı hem petrol fiyatlarını düşürmek hem de yeni seçilen Ebrahim Raisi’ye şans tanımak ve Ali Hameney sonrasında mutedil bir ayatollahın başa geçmesini sağlamak için sözleşme yapmaya her zamankinden daha yakın. Mutabakat İran’ın nükleer kapasitesini ve bomba yapma gücünü sınırlamak olduğu kadar Devrim Muhafızlarının Ortadoğu’da karışıklık çıkarma potansiyelini de etkisiz kılma amacında.

Sözleşme durumunda Bibi’nin ABD siyaseti sert ve köşeli olur. Oysa ki Lapid veya Gantz gibi bir lider hem Batı ile iyi geçinir hem de İran’a yönelik hava saldırılarına ve hedefli cinayetlere ara vermez.


Putin’in Ukrayna işgali jeopolitik koşulları değiştirmiştir ve İsrail uyum sağlamaya mecbur kalacaktır.


2) Batı Şeria’nın kısmen ilhakı konusunda İsrail’in elinde önemli bir koz bulunmaktadır: Filistin’lilerin yaşam standartlarını yükseltecek tedbirleri alacak zenginlik. Bu alanda da Netanyahu’nun ideolojik saplantıları ilerlemeye set çeker.


3) Dindar – seküler çatışması: Dinci partileri iktidardan uzak tutmanın tek yolu seküler birlikteliktir. Bibi, kendisi dindar olmamasına rağmen o partilere güç sağlayarak haredi kesiminin askerlik yapmalarına ve ekonomiye yarar getirmelerine engel olmuştur. İsrail’in bekası bakımından Yahudi nüfusun % 17’sini teşkil eden dindarların zamanla modern yaşama uyumları, üzerlerinde mutlak hakimiyet kesbeden ruhani liderlerin farklı görüşlere yer vermeleri ve ülke ekonomisine yük olmaktansa katkı vermelerinin zamanı gelmiştir.


İki harici Yahudinin fikirlerini açıkladı bu yazı: İsrail vatandaşı olsaydılar biri Likud’a oy verecekti, öteki Yair Lapid’e.

Tel Aviv’de yaşayan Türkiyelilere gelince…













コメント


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page