Türkiye’den İsrael’e bir süredir normalleşme yönünde olumlu sinyaller gelmekte, konu gündemde tutularak kamuoyu oluşturulmaya çalışılmakta.
Dr.Hay Eytan Cohen Yanarocak, İsrael kanadında Türkiye ile ilgili konularda görüşlerine başvurulan bir otorite… Editörlüğünü yaptığı Moshe Dayan Enstitüsü tarafından yayınlanan Turkeyscope’ta yer alan bir yazıda, “Mavi Vatan” doktrininin sahibi Emekli Orgeneral Prof. Cihat Yaycı’nın, İsrael ve Türkiye’nin Akdeniz’de Münhasır Ekonomik Bölge oluşturarak denizde komşu iki ülkeye dönüşebilecekleri yönündeki düşüncesini aktardı.
6.12.2020 tarihli İsrael Hayom Gazetesi’nde söz konusu yazıya ilişkin Yanarocak ile bir röportaja yer verildi.
Ayrıca Yanarocak, 24 News televizyon programında bu projenin Türkiye-İsrael ilişkilerinde dikkate alınması gereken önemli bir adım olduğunu ifade etti. Kanal 20’de de Türkiye’nin amacının Kıbrıs’ı zayıflatmak ve Yunan adalarının karasuları üzerindeki egemenliğini sonlandırmak olduğunu, ancak her şeye rağmen bu adımın çıkış noktası olarak dikkat çekici sayılabileceğinin altını çizdi.
Türkiye’de hükümet yanlısı Milli Gazete’de bu gelişmeler yine antisemit retorikle aktarıldı. Haber şöyleydi: “ Siyonist rejimle normalleşme sürecinde sıcak gelişmeler yaşanırken işgalci İsrail rejimi medyasında dikkat çeken bir habere göre Baku, Ankara- Tel Aviv hattında arabuluculuğa soyundu...” (25.Aralık.2020). Azerbaycan’ın Türkiye’ye olduğu kadar İsrael’e de yakınlığı bilinmektedir.
Bu gelişmeler iki yılda dördüncü kez seçime gidecek olan ve her gün yeni siyasi oluşumların yaşandığı İsrael’de, ayrıca tüm dünyada hayranlıkla izlenen aşı haberleri arasında pek ilgi çekmedi, “prime time” ana haberlerde yer almadı .
Yine de ünlü dış siyaset yorumcusu/gazeteci Ehud Yaari, Yediyot Aharonot Gazetesi’nde, 21 Aralıkta yayınlanan yazısında: Türkiye’nin şu anda İsrael’e yem gönderdiğine dikkati çekmekte.
Yaari, Cihat Yaycı’nın, 125 Yunan adasını tamamen görmezden gelerek uluslararası hukuk ile örtüşmeyen şekilde Doğu Akdeniz’in ekonomik sularının bölünmesini önerdiğine, böylece Doğu Akdeniz Enerji Forumu’na üye Kıbrıs, Yunanistan, İtalya, Mısır, Ürdün ve İsrael’in yer aldığı cepheyi parçalamayı amaçladığına dikkati çekti,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 25 Aralık günü yaptığı açıklamada; “İsrail ile ilişkilerimizi daha iyi bir noktaya getirmek istiyoruz. İsrail ile istihbarat yönünden ilişkiler devam ediyor.” ifadesini kullandı (Gündem, Türkiye)
31 Aralık tarihli İsrael Hayom Gazetesi’nden Nadav Shragai ise; son yıllarda İsrael’i her aşamada aşağılayan, İsrael hükümetini Hitler’in yolunun devamı olarak nitelendiren söylemlerden sonra son diplomatik atağın Yeruşalayim ve Washington’da şaşkınlık yarattığını belirtti. Ayrıca, İsrael Mossad şefi Yossi Kohen ile Türk meslektaşı Hakan Fidan arasında istihbarat paylaşımının geliştirilmesine ilişkin toplantıların sonucunun, Türkiye’nin bu konudaki istek ve samimiyetinin kanıtı olabileceğini ifade etti…
Türkiye’nin normalleşme yolunda adımlar atmasının üç sebebi olabilir:
· Trump yerine yakında başkanlık görevine gelecek olan Joe Biden’ın yaptırım uygulamasından çekinilmesi ve Beyaz Saray’a giden yolun Yeruşalayim’den geçtiğine veya en azından bu tür bir yakınlaşmanın Washington’da olumlu karşılanacağına inanılması,
· Türkiye’ye büyük maddi destek veren Katar’ın İsrael ile normalleşme sürecine giren Körfez ülkeleri ile yakınlaşması ve Suudi Arabistan ile tam bir anlaşmaya varması sonucunda Türkiye’ye sırt çevirebileceği yönündeki endişesi,
· Bölgesel gücünden tedirginlik duyulan İran’a karşı güçlü bir müttefikle denge oluşturma istemi…
Mavi Marmara olayından üç yıl sonra, dönemin ABD Başkanı Barack Obama’nın araya girmesi ile ilişkilerin düzeltilmesi adına Netanyahu Erdoğan’ı arayarak özür dilemişti. Ne var ki son yıllarda iki ülke arasındaki ilişkiler oldukça yıprandı. Türkiye, İsrael için her zaman çok değerli bir ülkedir. Ancak Türkiye, İsrael ile ilişkilerinde yeni bir döneme girmek istiyorsa güven tazeleyici adımlar atması, Hamas’a verilen desteği sonlandırılması gerekmektedir. Türkiye’deki görevini tamamlayan Ankara İsrael Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Roey Gilad’ın da ifade ettiği gibi artık “top Türkiye’de”.
İsrael’in Akdeniz’de enerji konusunda diğer devletlerle imzalanan anlaşmaları ve işbirliğini bir kenara koyarak Türkiye ile deniz yetki anlaşması imzalaması ve enerji boru hattı alanında adımlar atması beklenemez.
Sanırım Türkiye’nin de öncelikli olarak bu yönde bir beklentisi yoktur, ancak zaman içinde karşılıklı güvenin tesis edilmesi ile atılabilecek çok önemli adımlar vardır ve umudumuz bu yöndedir.
Comments