İsrael’in İkilemi
- Bondi CHAKİM
- 3 gün önce
- 3 dakikada okunur

560 günden fazla oldu. Bir buçuk seneden fazla...
59 rehinemiz, bir kismı sağ, bir kısmı ölü, hala kaçırıldıkları Gazze tünellerinde, -sağ olanlar yaralı olarak-, yaşam savaşı veriyorlar.
59 rehinenin hepsi ayrı ayrı birer dünya.
Gazzeden dönen/kurtulan rehinelerin tünellerde neler yaşadıklarını öğrendikçe boğazınız düğümleniyor.
Yakınları için ve yaşamı kutsayan İsraelli için bu insanların hala orada bulunmaları, her biri için ayrı ayrı dayanılamaz bir hasret, bir acı, bir merhamet uyandırıyor.
Medyada öykülerini dinleyip hepsini teker teker yaşamımızın bir parçası haline getirdik.
Durum böyle olunca Hamas terör örgütünün şartları ne olursa olsun, İsrael’in ödeyeceği bedel ne olursa olsun, hükümetten rehinelerin hepsini hep birlikte hemen şimdi evlerine getirmeleri isteniyor.
(Tabi ki onları evlerine döndürmek -hem de sağ olarak döndürmek- hükümetin görevi ama keşke ‘’Bring Them Home’’ sloganının yanısıra, biraz da ‘’Let My People Go ‘’ sloganı da haykırılsaydı daha isabetli olurdu görüşündeyim. Belki olurdu da daha geçen hafta Cenevre’de karşılaştığım Hamas yanlısı yüzlerce kişilik gösterideki İsviçreli veya Fransız sarışın yaşlı ninelerden birkaçı wokeism’i bir yana bırakıp hiç olmazsa bu güruha katılmazdı!)
Bu amaçla ülke düzeyinde devamlı gösteriler düzenleniyor, hükümete çok kuvvetli baskı yapılıyor. Mademki bedeli bu, durdurun bu savaşı ve rehineleri geri getirin deniyor.
Politik görüşünüz ne olursa olsun, hatta milliyetiniz ne olursa olsun, gerçekleri bilen ve yüreği olan bir insansanız göstericilerin bu haklı isteğine katılmamazlık edemezsiniz. (Ayrıca Hamasa istediğiniz kadar kızın, Gazze’de aralarında maalesef suçsuzların da bulunduğu bu kadar insanın ölümünü - tek sorumlusu Hamas olsa da- kimse istemiyor).
İnsan olmak yeterli bu haklı isteğin tarafında olmak için.
Ne var ki İsrael toplumunun büyük bir kısmını, yakınlarımın ve dostlarımın pek çoğunu da karşıma almak pahasına da olsa madalyonun öteki yüzünü de göstermek bence -15 günde bir sizlerle buluşan biri olarak- benim görevim.
Madalyonun öteki yüzü durumun stratejik yüzü.
Hamas terör örgütünün rehineleri salıverme şartları malum ve katliamlarının başından beri değişmedi. Dediği şu:
‘’Askerlerinizi çekin ve bizi - hiçbir şey olmamış gibi- 7 Ekim öncesine geri döndürün.
Tabi İsrael’de hüküm giyip hala hapiste yatan bütün teröristlerimizi de geri vererek.’’
Bu durumda Hamas’ın şartları kabul edildiğinde ne olur?
1. Hamas terör örgütü tüm cihadçı Arap ve İslam aleminde kahraman konumuna yükselir. Gazze’nin yerle bir edilmiş olması, onbinlerce Gazzelinin yaşamlarını yitirmiş olması, üç yaşından başlayarak ölümü kutsamayı öğrenen cihadçı kesim için hiç önemli değildir. Önemli olan Hamas’ın tarihinde ilk defa olarak İsrael’i alteden bir İslami güç konumuna yükselmesidir.
2. Bu ‘’zafer’’ diğer köktendinci terör örgütlerini, (Hizbullah ve Hutiler gibi), ve hatta bazı devletleri, (İran gibi, yeni Suriye rejimi gibi) İsrael’e karşı savaş veya çatışma çıkartmaya teşvik etmez mi?
3. Hamasın tüzüğü malum. Değişmedi, değişmeyecek de. Tüzüğe göre Siyonist entity/ varlık yok edilmelidir. Bu gayet açık. Dolayısıyla antlaşma sonrası geri alacakları hapisteki teröristlerinin de önderliğinde İsrael’e yapılacak yeni saldırı yola çıkar. Saldırının sadece zamanı belli değildir. Üç yıl mı desem, beş yıl mı desem? Ama çıkacağı muhakkaktır.
4. Bu şartlar altında Hamas saldırısı sonucu savaşın başlamasıyla evlerinden edilen güneydeki, (Gazze cıvarı) ve kuzeydeki, (Lübnan/hizbullah cıvarı) yurttaşlar evlerine dönmeye çekinmezler mi? İsrael Hadera – Gedera hattına büzülmez mi?
5. İzninize sığınarak ve tevazuyu bir yana bırakarak, benden kat kat bilgili çok uzmanın görüşünün aksine, İsrael’in askerlerini geri çektikten ve Hamas’ın istediği garantileri verdikten sonra ilerde, yine de Haması yok edebileceğini sananlardan değilim, maalesef.
Bu ikilem nasıl çözülür?
Bilemiyorum.
Ya sizin için madalyonun hangi tarafı ağır basıyor?
Peki Gazze’nin geleceği nasıl çözülür?
Ancak ‘’kutu dışı’’ bir formül arayarak, o da belki.
İsrael’in Gazze’yi tekrar ele geçirip yönetmesine hiç taraftar değilim.
‘’Mısır ve genişletilmiş İbrahim Antlaşmaları partnerleri, (örneğin Suudi Arabistan ve diğer bazı Müslüman ülkeler) önderliğinde cihadçı olmayan Filistinli yöneticiler’’
bir çözüm olabilir mi?
Bilmiyorum, belki.
Ama bünyesinde bazı aşırı sağcı unsurları barındıran bu hükümetin böyle bir girişimi başlatması veya buna yanaşması bana olası görünmüyor.
Ben de isterdim tünelin ucunda daha parlak bir ışık olmasını.
O zaman ne yapacağız?
Neyi, nasıl çözeceğiz?
İsrael’in bir mucizeler ülkesi olduğunu hatırlayacağız!
Not: Bu yazı Başbakan Netanyahu’nun Cumartesi akşamki TV deklarasyonundan önce hazırlanmıştır.
BONDİ CHAKIM
IYT dip not :
İfade edilen görüşler İYT web portalının editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Yazarların düşünceleri sadece kendilerini bağlar.
Comentários