Merhaba sevgili okurlarım, geçtiğimiz on beş gün içinde doludizgin, duygu dolu, hüzünle kaplı günler yaşadık. Her sene aynı duyguları yaşamak, ama yine de her sene üzüntüyle sarsılmak, ciğerinin yeniden delinmesine mâni olamamak, bilinen acıların insanı yine, yeniden ağlatmasına engel olamamak…
Bunlar Holokost, savaş ve terör saldırılarında yaşamlarını kaybeden 6 Milyon Yahudi’nin katledilmesi, İsrael Devleti’nin kurulduğu günden beri bu uğurda çıkan savaşlarda ölen askerler ve günlük hayatta menfur terör olaylarından yaşamları kaybeden genç, ihtiyar, çocuk, bebek ayrımı olmaksızın gerçekleşen ölümler. He yıl İbrani takvimine göre gerçekleşen üç gün; Yom Hashoa, Yom Hazikaron ve Yom Atsmauth. Bunların içinde en ironik olanı Yom Hazikaron’un insan yüreğine kaya gibi oturan üzüntüsünün ardından, gökte yıldızların parlamasıyla birlikte, günün devamının bir kutlama ve sevince dönüşmesine neden olan Yom Atsmauth günü.
Buradaki temel felsefe sevincin acıyı yeneceğini bilmek, ölümün umutlara engel olamayacağı ile avunmak ve bunu yaşama geçirmek. Bu felsefeyi yaşama geçirmek ve umudun sürekliliğini sürdürmek için nasıl bir dayanma gücüne sahip olmak gerekir?
Holokost halkımızın modern tarihinde son derece önemlidir. Bu kadar büyük, bu kadar korkunç bir şeyi tanımlayacak kelimeleri bulmak çok zor. Açıklamak neredeyse olanaksız.
6 Milyon Yahudi’nin katledilmesini çocuklarımıza nasıl anlatabiliriz? Nazi Almanya’sının egemenliği altında can veren, Yahudi olmayanlara nasıl hitap edeceğiz? Bu tarihi olaylar bugün hayatımızı nasıl etkiliyor?
Uluslararası Holokost Anma Günü, İsrael’de Holokost ve Kahramanlığı Anma Günü olan Yom Hashoa V’Hagvura ile aynı gün anılmamaktadır. Neden?
Çocuklarımız neden komşularının düşmana dönüştüğünü, gettolara gönderilen Yahudilerin köle emeğini, açlığın ve gaz odalarının dehşetinin hikayeleriyle büyümeli?
Dünyanın en medeni halklarından biri nasıl olur da bu kadar korkunç bir şeyin beyni olabilir ve buna katılabilir? İnsanlar nasıl korkunç suçlara tanık olabilir ve görmemiş gibi davranabilir? Dünya Holokost’tan bir şey öğrendi mi? Yoksa yalnız biz Yahudiler mi öğrendik?
Holokost’un büyüklüğü anlaşılmasını zorlaştırıyor. Bu, Holokost ile ilgili birçok yanlış anlama ve yanlış algılamaya yol açmıştır. En zehirli olanı Holokost’un inkârı, Holokost’un en basite indirgenmesi ve İsrael’in Holokost nedeniyle yaratıldığı ve modern İsrael’lilerin, İsrael’in Arap nüfusu için Naziler gibi olduğu sapkın fikirlerdir.
“Holokost ve Hatikva –UMUT: İsrael Sonsuza Kadar Vakfı” girişimi, bu kritik sorulara bakış açısı ve netlik katmak, Holokost derslerinin öğretilmesini kolaylaştıracak kaynaklar sağlamak ve bunları günümüze uygun hale getirmek için tasarlandı.
Her şeyden önce amaç, korku içindeki umudu, Hativa’yı öne çıkarmaktır.
Holokost ve Hatikva, Holokost’u yılda bir kez bir anma gününde anmakla ilgili değildir. Bu, Holokost sırasında ve Holokost’tan sonra hayatta kalanların eylemlerinde parlayan insanlarımızın doğasında var olan gücün derin bir anlayışını kazanmakla ilgilidir.
Holokost tarihte belirleyici bir andı ama biz bunu korkuyla tanımlamıyoruz-Umut, Hatikva, Yahudi halkını bir arada tutmanın ve konuşulmayanı daha güçlü, daha iyi hale gelerek ve dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için çabalayarak yanıt vermesinin anahtarıdır. Herkes için daha iyi bir yer.
İsrael 75 yaşına geldi. Daima payidar olacak. Bütün zamanlarda dünyanın en parlak zekalarına sahip olarak, umut dolu bir geleceğe ve dünya ülkeleri arasında parlayan en yüksekteki yıldız olacak. Bu geçmişten geleceğe, nesillerce aktarılan iman, gelenekler, tarihimiz, geçmişe ait tecrübelerimiz, ilim ve bilim sayesinde en üst seviyede olacak olan gençlerimiz ve çocuklarımız sayesinde gerçekleşecek. Elele umutla ve daima sevgi meşalesini elden ele vererek Yahudi ateşinin ve vatan aşkının sönmesine izin vermeyeceğiz, verilmeyecek.
3000 yaşındaki yaşlı ve 75 yaşındaki genç İSRAEL; AM İSRAEL HAY ve L’CHAİM.
Comments